Siz merak etmeyin перевод на испанский
132 параллельный перевод
Siz merak etmeyin.
- Quédese tranquilo.
- Siz merak etmeyin Bay Arpel.
- Cuente conmigo.
Siz merak etmeyin, evleneceğim kişiyi ben bulabilirim.
Pues no os preocupéis, yo misma me buscaré el marido.
Asla! Siz merak etmeyin. - Hoşçakalın Bay Bluette!
Le hacemos la vida dura.
- Siz merak etmeyin.
- Desde luego seré cuidadosa.
Siz merak etmeyin. Ben birini bulacağım.
A ver qué se puede hacer.
Siz merak etmeyin Bayan Garrison. Sadece siparişinizi nereye getireceğimi söyleyin yeter.
Sólo avíseme cuando quiera aumentar el pedido.
Siz Merak etmeyin
No os preocupéis por eso.
- Siz merak etmeyin.
- No se preocupe.
Siz merak etmeyin.
No se preocupe.
Siz merak etmeyin Bay Lacey.
No se preocupe Sr. Lacey.
Siz merak etmeyin.
Ahora, no te preocupes por eso.
- Siz merak etmeyin.
- No se preocupe, Sr. Zadir.
Ama siz merak etmeyin.
Pero no te preocupes.
Hocaların bize destek verdiğini öğrendiğimiz iyi oldu. Siz merak etmeyin.
Qué bueno que tenemos el apoyo del profesorado... y no se preocupe.
Siz merak etmeyin Bay Johnson.
Uh, no se preocupe, Sr. Johnson.
Siz merak etmeyin. Canınızı hiçbir şey için sıkmayın.
No entiendo su preocupación, se preocupa por nada.
- Siz merak etmeyin.
- Usted no se preocupe.
Merak etmeyin siz.
No se preocupe.
Siz madamı merak etmeyin!
Yo dirijo la casa.
Doktor bey kızım şifa bulacak mı dersiniz? İnşallah hemşire hanım siz hiç merak etmeyin.
- Doctor, ¿ se pondrá bien mi hijita?
Siz de merak etmeyin.
Usted también lo estaría.
Tamam merak etmeyin siz.
Si, no se preocupe.
Siz hiç merak etmeyin.
No se preocupe.
Ben buraya bir saat erken geldim ama siz beni o salonda beklettiniz herkes "Merak etmeyin, anonsu duyacaksınız" deyip duruyordu.
He llegado una hora antes. Estaba sentada en la sala, y todo el mundo decía : "No se preocupe, oirá el anuncio".
Merak etmeyin, oraya giren ilk kişi siz olmazdınız.
No se preocupe, no seria el ; primeiro de deslizarce hasta alla.
Siz hiç merak etmeyin. Uçağınıza yetişeceksiniz.
No se preocupe rabino, no perderemos el avión.
Siz önemli olan işinize bakın, ve merak etmeyin.
Lo cuidaré como a las niñas de mis ojos.
Siz onu merak etmeyin. Artık sizi ilgilendiren bir mesele değil.
No se preocupen por esto.
Siz o işi merak etmeyin.
No se preocupe más por el tema.
Siz yine de hiç merak etmeyin.
No se preocupe por nada.
Bay Fielding, siz hiç merak etmeyin.
Sr. Fielding, no se preocupe por nada.
Merak etmeyin siz.
No te preocupes.
- Siz o konuyu merak etmeyin.
Nosotros somos soldados de primera.
Öğleden sonraki ufak aksilik için özür dilerim ama siz beni merak etmeyin, gelecek haftaya hazır olacağım.
Perdonad el pequeño desliz de esta tarde, chicos. Tranquilos, estaré a vuestro lado Ia semana que viene.
Öyle değil mi efendim? Siz oğlumu merak etmeyin, o babasının oğludur tutumluluk ve ileri görüş atalarımızın mirasıdır.
No es necesario, él es mi hijo
Siz Para'yı merak etmeyin Doktor, ne kadar gerekiyorsa getiririm. Siz hemen ameliyata başlayın.
No se preocupe, doctor, traere el dinero, prepare la operación
Gelir merak etmeyin. Siz hazırlıkları yaptınız mı?
¿ Usted ha hecho toda los arreglos?
Merak etmeyin, Şef. Onu bulacağım. Siz, hapishaneyi hazır tutun yeter.
Esté tranquilo, le traeré a su Bobby Smiles.
Siz hemen gidin, beni merak etmeyin.
Aprisa, marchaos, olvidaos de mí.
Teşekkür ederim, Bayan Maberley, Hava kararmadan dönüyor olacağım, siz hiç merak etmeyin.
Gracias, Sra. Maberley volveré antes que anochezca no se preocupe.
Merak etmeyin, Bayan Nugent. Siz kazandınız.
Descuide Sra. Nugent.
Doktor, siz merak etmeyin!
¿ 15 días?
Siz de Jeanne'ı merak etmeyin.
Y no se preocupe por Jan.
Merak etmeyin Doktor Crane. Haklı olduğunuza eminim. Çünkü siz hep haklı çıkarsınız.
Estoy segura de que tiene toda la razón.
Siz hiç merak etmeyin, ben gidip başka bir yerde uyurum.
Está bien, dormiré en otro sitio.
Merak etmeyin. Buna bir son vereceğiz. Siz oturun.
vamos a pararle los pies. sientate.
Merak etmeyin, siz mezuniyete gidin... - Teşekkürler, Jojo.
- Vayan al baile, yo lo limpiaré.
- Merak etmeyin siz.
- No te preocupes.
Onlar da der ki siz orasını merak etmeyin geçme notlarını düşürürüz.
ellos dicen, "no te preocupes por eso. vamos a bajar la exigencia".
Siz beni merak etmeyin.
No se preocupe por mí.