Siğil перевод на испанский
127 параллельный перевод
Hiç siğil kalmaz.
Eso curará cualquier verruga.
- O siğil için.
- Eso es para las verrugas.
Koca kulakları, bir gözünün üstünde yara izi, kırık bir burunu, çenesinde de bir siğil vardı.
enormes orejas, mirada torva, la nariz rota, y una gran verruga en el mentón.
Kolda yaklaşık 10. 000 siğil olmalıydı.
Nuestros pies eran puras ampollas.
Geriye kalan her şey, kimi siğil ilaçları dışında kocaman, devasa bir vasiyetti.
Y lo único que quedó, además de medicinas para verrugas... fue un testamento bien gordo.
Doğru şekilde karıştırılan, bu tehlikeli malzemeler dünyanın en iyi siğil yok edicisini oluştururlar.
Mezclados, juntos y correctamente, estos ingredientes peligrosos hacen el mejor quita-verrugas.
- Siğil.
- Una verruga.
- Siğil mi?
¿ Una verruga?
İstenmeyen bir siğil falanmışım gibi... beni hayatından çıkarıp atacakmış.
Y que me sacará de su vida... como si fuese una indeseable verruga o algo así.
Her tarafın siğil dolacak.
Te saldrán verrugas.
İçinde de siğil hissediyorum.
Creo que también siento algo en el interior.
Olmaz canım, sende siğil olabilir.
Podrías tener algún herpes.
Herkeste siğil falan var.
Ahora hay muchos casos de herpes y otras cosas.
Siğil gibi lezyonlar.
Lesiones como berrugas.
Cilt, siğil, hayvan?
¿ Piel, articulaciones, zoología?
Yüzünde öyle çok siğil var ki sadece hapşırdığında hangisinin burnu olduğunu anlarsınız.
Tiene tantas verrugas en la cara que solo cuando estornuda se sabe cuál es la nariz.
Siğil olan benim.
yo soy la verruga.
Ben "Siğil Amcayım."
soy "Tio Verruga."
Buck "Siğil" Russell derler bana.
solo el viejo Buck "Verruga" Russell, me llaman.
Doğduğunuzdan beri suratınızda oluşmuş olan her kesik, çizik, yara, kabuk, yara, yanık izi, şiş, sivilce, siğil ve apselerin hepsi geri dönüş yapmış gibi.
¡ Todos los cortes, raspaduras, arañazos, cicatrices, postillas, golpes, granos, bultos, barrillos, verrugas, tiña y abcesos que habéis tenido desde que nacisteis...! ¡... parecen regresar al mismo tiempo!
- Ağrı, acı, siğil, politikacılar.
Enfermedad, dolor, verrugas, políticos.
Su çiçeği mi siğil mi?
¿ Varicela o sarampión?
"Laserle siğil yok etme." Gelecek burada.
"Extracción de verrugas con láser". ¡ Vaya! El futuro está aquí.
Siğil çıkmazsa iyi olur.
No quiero una verruga.
Siğil kontrolü yaptırsam iyi olacak.
Veré si no tengo verrugas.
Bayan Brown jenital siğil mi geçirdiniz?
¿ Alguna vez le han diagnosticado verrugas genitales?
Ben mücevheri hep nasır ve siğil ilacı aldığım yerden alırım.
Siempre compro piedras preciosas en el mismo lugar donde compro parches para callos y quita verrugas.
Onlara Terrance'in Phillip'e pislik dolu bir siğil dediğini anlat!
Cuéntale cuando Terrance le dice a Phillip que le den por el ojete y se la chupe.
- Yoksa bir yerinde siğil falan mı çıktı?
- Ah, tienes unos granitos?
Eğer tarih bizlere bir şey öğretseydi, sadece yüzünde siğil olduğu için cadılık suçlamasıyla ölesiye işkence yapılıp yakılan insanların hikayesi olurdu bu.
Si algo nos ha enseñado la historia, es que la historia del ser humano no es más que una cadena de muerte, tortura y quema de brujas por tener una triste verruga.
Bunların siğil yaptığını bilmiyor musun?
¿ Sabían que estas cosas causan verrugas?
- Tabi ki tatlım. Meg elinde siğil çıkmış!
Meg, ¡ tienes una verruga!
Çünkü siğil olmak için çok çirkinsin.
Porque eres más feo que una verruga.
Titremeyi bırakmazsan vucudunda daha fazla siğil çıkacak.
Deja de temblar o te aparecerán más verrugas.
Siğil, değil mi?
Verrugas ¿ cierto?
Siğil'ler terli elleri sever.
En manos que sudan, aparecen verrugas.
Bu siğil sahte!
¡ Esta verruga es falsa!
Hey, siğil adam!
Oye, baboso.
Bahse girerim ayak tabanında siğil çıkmıştır.
Apuesto que es una verruga en la planta
- İğrenç. Üstü siğil dolu.
Esta lleno de verrugas.
Siğil gibi lezyonlar.
Removida. Retirada.
Doktor... ne doktoru? Cilt, siğil, hayvan?
¿ Piel, articulaciones, zoología?
Genital siğil. Bana dreptomycil vermişti.
Para las verrugas genitales me recetó Dreptomycil.
-, Siğil yüze dinle -
- Escucha, tontita...
Önce bir baş belası olduğunu sandım, elimde büyüdü, hep kurtulmak istediğin, ama sonradan anladığın bir siğil gibi.
Al principio, me parecía un fastidio, pero he llegado a quererlo... como a una verruga que deseas quitarte... hasta que te das cuenta de que te define de cierta manera.
Sevgilimin eski sevgilisine bacaklarımı açmışım, o siğil arayacak.
Estoy abierta de patas frente a una ex novia que me va a buscar verrugas.
Hemen değil. Böylece siğil hikayesi uydurarak Rachel'a gittim. Onu ayak doktoru sanıyordum ama eyvah, şaka banaydı.
No de inmediato, así que inventé un cuento de verrugas y fui con Rachel, quien creía que era pedicura pero me llevé una buena sorpresa.
Sol baldırımda bir siğil var.
Tengo una verruga en en mi pantorrilla izquierda.
- En azından dilini kopart. - Suratına siğil koy!
- Alárgale la lengua.
"Patates gömün." - Hayır, o siğil içinmiş.
Entierre una papa.
Genital siğil.
Claro.