Soapy перевод на испанский
75 параллельный перевод
- Soapy'le çocuklarmış.
- Es Soapy con los chicos.
Selam, Soapy!
¡ Hola, Soapy!
- Soapy, bak ne bulduk.
- Soapy, mira lo que conseguimos.
- Kaç para var, Soapy?
¡ Denme aire! - ¿ Cuánto tienes ahí?
- Versene, Soapy.
Dámela, Soapy.
- Adın ne? - Ben, Soapy.
- ¿ Cómo te llaman?
Bu, Bim.
- Soapy. Él es Bim.
Sorun ne, Soapy?
¿ Qué pasa, Soapy?
Sence kim yaptı, Soapy?
¿ Quién crees que fue, Soapy?
- Soapy, odama çık.
- Soapy, a mi cuarto.
Pekala, Soapy.
Muy bien, Soapy.
- Sende ne kadar var, Soapy?
- ¿ Cuánto tienes ahí, Soapy?
- Soapy ve ekibi.
- Sí, Soapy y su pandilla.
Soapy, kazanırsan yine bira ısmarlayacaktın hani.
Oye, Soapy, nos prometiste más cerveza si ganabas.
Parti mi veriyorsun, Soapy?
¿ Dando una fiesta, Soapy?
Soapy ve çocukları rahat bırak, olur mu?
Deja a Soapy y a los otros.
- Soapy ve çocuklar nasıl?
- ¿ Cómo están Soapy y los chicos?
Soapy ve diğerleri.
Soapy y algunos de los otros.
- Soapy, çantama yardım et.
- Soapy, échame una mano con esto.
Soapy, Hogan, ona paraşütünde yardım edin.
Soapy, Hogan, echadle una mano con el paracaídas.
- Flatbush'tan Soapy Higgins.
- Soapy Higgins, de Flatbush.
Soapy, akşam menüsünü tahmin edeyim.
Soapy, voy a ver si adivino el menú.
Gel Soapy.
Vamos, Soapy.
Elveda Soapy.
Adiós, Soapy.
Soapy?
¿ Soapy?
Soapy, onu kaldırmamalısın.
- No deberías cargar con eso.
- Marilyn, Soapy'yi içeri geçirebilir misin?
Lleva a Soapy a la consulta, por favor.
- Ve Soapy tepelerden geçmek istedi, ben de manzaralı rotayı seçtim.
Ya veo. Soapy quería pasar por las cumbres, así que me decidí por la ruta pintoresca.
- Pekala Soapy nasıl gidiyor?
- Bueno, Soapy, ¿ cómo vas?
- Soapy, ben ciddiyim.
- Hablo en serio.
- Soapy sana bunu vermemi söyledi.
- Soapy me pidió que le diese esto.
- Soapy, benim Maggie. - Ve Joel.
- Soapy, soy Maggie.
Bak Fleischman, Soapy istediği şekilde yaşadı ve istediği şekilde öldü.
Soapy vivió como quería y ha muerto de igual manera.
- Biliyorum inanması zor ama Soapy ve ben senden hiç bahsetmedik. - Öyle mi?
- Soapy y yo nunca hablábamos de ti.
Soapy, senin tersine, iyi kalpli, cömert harikulade bir insandı.
Soapy, a diferencia de ti, era un gran ser humano, amable y generoso.
Ben orada bir hayvan barınağı kurabilir ve Soapy'nin ismini verebiliriz diye düşünmüştüm Hayvan barınağı mı?
Podríamos crear una reserva animal y ponerle su nombre.
Belki Soapy'nin arazisini başka bir şekilde değerlendirmeyi düşünebilirsin.
- Nada. Sólo quiero que pienses en otros usos para el terreno de Soapy.
Soapy ile ilgili bir belgesel hazırlıyorlar.
Ruedan un documental sobre Soapy. ¿ Por qué?
Doktor Sanderson mı?
Soapy era profesor en Kenyon.
Kenyon'da bir efsanedir. Soapy'nin iki doktorası vardı ha?
¿ Alguien llamado "Soapy" tiene dos doctorados?
- Soapy'nin profesör olduğunu biliyordun değil mi?
- Todos lo sabían. - Yo no.
- Her anlamıyla. Soapy'nin bize bıraktığı şarabı getirdim.
He traído el vino que nos dejó Soapy.
Soapy bir defasında bana, country müzikte en çok sevdiği şeyin, onun masalsı yanı olduğunu söylemişti.
Soapy me dijo que lo que más le gustaba del country era su sentido del mito.
Soapy'yi pek iyi tanımazdım.Ama buraya sürekli kahvaltı için gelirdi.
No conocía a Soapy tan bien. Pero venía aquí a desayunar muy a menudo.
Aslında Soapy hep Amerikan peyniri ısmarlardı.
Pero Soapy siempre lo pedía con queso estadounidense.
Soapy hakkında sizden başka kimsenin bilmediği birşey var mı?
¿ Había algo de Soapy que supieses únicamente tú?
O burada olmadığı için bunu söylememem gerekir aslında, ama... Soapy yapay tatlandırıcılara inanmazdı.
Probablemente no debería decirlo porque no está aquí para defenderse, pero Soapy no creía en los edulcorantes.
- Bilmiyorum. Soapy'nin dediğine göre Helen senden daha az korumacıymış, ama sen de daha çok şansını denemişsin.
Decía que Helen estaba menos a la defensiva, pero que tú eres más atrevida.
- Soapy?
- Y Joel.
Soapy 20 yıldır Kenyon'da profesördü.
Era doctor en teología y mitología.
Sonra ren geyiği kafasına zoom yapmalıyız.
- ¿ Sabías que Soapy era catedrático?