Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ S ] / Subay

Subay перевод на испанский

5,664 параллельный перевод
O bir subay olabilir ama öldüğümüzde hepimiz aynıyız.
Puede que sea un pez gordo pero todos somos iguales cuando estamos muertos.
Çoğunlukla yeni gelen çaylaklar, Kitchener'ın Bölüğü onları adam etmek için birkaç subay.
La mayoría son chicos nuevos, del ejército de Kitchener, - unos cuantos regulares para mantenerse firmes.
O, Fransız topçu birliklerinin irtibat subayı.
Es oficial de enlace con la artillería francesa.
Bunu, RAMC nöbetçi subayına ver.
Entregue esta al oficial de servicio del Cuerpo de Médicos.
O bir istihbarat subayı.
Es oficial de inteligencia.
Biri kulübü için diğeri subay yemekhanesi için.
Para su club y para el comedor de oficiales.
Kulüp ve subay yemekhanesi faturası.
Las facturas del Club y del comedor de oficiales.
Bir gün önce iki subay bir arabayla gelmişler. Sana Yahudileri öldürme emri vermişler. SS subayları.
El día anterior, dos oficiales llegaron en un auto y te dieron el visto bueno para matar a los Judíos.
İlk eğitim subayım bana polis olmanın dalış kıyafetine işemek gibi olduğunu söylemişti.
Así que, mi primer T.O me dijo que a veces ser un policía es como mearse en tu traje mojado
Ama sen eski bir piyade subayı olarak bunu gayet iyi yapabilirdin.
Pero un ex oficial de infantería lo puede hacer muy bien.
Demek saf değiştiren Alman subayı.
Un oficial alemán desertor.
- Bir denizci subayının cesedinde.
Del cuerpo de un oficial de marina muerto.
Geleceğinizi duyunca irtibat subayı olmak istedim.
Cuando oí que venía, solicité ser el enlace.
Biri kadın, biri erkek iki subay arasında yasak ilişki varmış.
Una relación inapropiada entre un oficial masculino y femenino.
İsmim Thomas Lasky, ve çömez bir subayım.
Me llamo Thomas Lasky y soy un cadete. Novato.
İsmim Michael Sullivan, ve çömez bir subayım.
Mi nombre es Michael Sullivan y soy un cadete novato.
Walter Vickers, çömez subay.
Walter Vickers, cadete novato.
Son sınıf bir subayım.
Soy una cadete superior.
Çömez subayım. İsmim Chyler Silva ve Corbula Akamesi'nde çömez subayım.
Me llamo Chyler Silva y soy una cadete novata en la Academia de Ciencia Militar Corbulo.
Subay Thomas Lasky : Derhal Albay Mehaffey'nin ofisine gelin.
Cadete Thomas Lasky preséntese en la oficina de la coronel Mehaffey de inmediato.
Biliyor musun Thomas buradan başarıyla ayrılan birçok subay gördüm.
He visto a muchos cadetes pasar por aquí.
Subay!
¡ Cadete!
Orlin, Subay Silva'nın süresi? 51.07 saniye, Subay April Orenski.
51,07 segundos, cadete April Orenski.
Yeterli değil, Subay Vickers.
Hoy no es tu día, cadete Vickers.
Sanırım Subay Silva'nın süresi, Cadmon Lasky'nin elinde bulundurduğu Akademi rekorunun utanç kaynağıydı.
El tiempo de la cadete Silva se acerca al récord de esta academia, logrado por Cadmon Lasky.
- Subay Vickers.
Cadete Vickers.
Bu sabahın galibi, Subay Silva bilir çünkü kendi ailesi çok büyük fedakârlıklar yaptı ve bir savaş alanında öldüler.
La cadete Silva, lo sabe muy bien : sus padres realizaron el máximo sacrificio : morir en el campo de batalla.
Günün geri kalanında iyice istirahat etmeni istiyorum, subay.
Quiero que reposes el resto del día.
Bölüğüne dön, subay.
Vuelve con tu escuadrón, cadete.
Ben subay Thomas Lasky, tekrarlıyorum.
Aquí el cadete Thomas Lasky.
Subay Lasky, warthog sürebilir misin?
Cadete Lasky, ¿ sabes conducir un Marthog?
Daha hızlı subay. Pelikan'a dört dakika.
Más rápido. 4 minutos hasta el Pelican.
Subay, iki yönünde.
¡ Cadete, a las2 en punto!
Mermilerine ihtiyacım var, subay.
Necesito vuestra munición.
Subay Mehaffey?
- Cadete Mehaffey?
Ordudaki irtibat subayıyla görüştüm, Bay Jacobs'un bunu yapacak bir kişilikte olmadığını söyledi.
Acabo de hablar con el enlace militar, y aparentemente todo esto no tiene nada que ver con el carácter del Sr. Jacobs.
Belkide buna dair daha fazla kanıt NASA'nın uzay programının ardındaki deyimde, eski Nazi SS Subayı Wernher Von Braun'da gizlidir.
Quizás mayor evidencia se puede encontrar en las invenciones de la mente maestra incomprendida detrás del programa espacial de la NASA... el ex oficial nazi de las SS, Wernher Von Braun.
Denizci Üsteğmen Eric Ramsey. Muharebe yükleme subayıymış.
El teniente primero Eric Ramsey, un oficial del barco de guerra.
- Subay yemeklerinden getirdim.
La he sacado del comedor de oficiales. Por supuesto.
- Buna eminim. Burley seni subay, beni ise gönüllü asker yaptı.
Porque Burley te ha anotado como oficial y a mí como recluta.
Kral, Rus ordusunu ziyaret eden Japon subayını soruyor.
El Rey solicitó al oficial japonés que visitó al ejército ruso.
Kraliçenin öldürülmesinin intikamını almak için bir Japon subayını öldürmüştü.
Él es alguien que vengó a la Reina... matando a un General japonés.
Bu gördüğünüz Birlik'in kamu bilgilendirme subayı Catherine Cobert kelimenin tam anlamıyla GBS'e köstek oluyor Cat Grant.
Esa fue el enlace oficial de La Liga con el público Catherine Cobert, prácticamente alzo una pared contra Cat Grant
Eski bir deniz subayıyım.
Exmarine.
Subay tıraşlı çocuk, gülümsemen lazım.
Un chico de equipo, tienes que sonreir.
- Şu subayı bulabildik mi?
¿ Ha habido suerte buscando a ese marine?
Silahını omzuna koy, subay.
Intenta controlarte.
Subay.
Cadete.
Subay Lasky.
Cadete Lasky.
Sağa dön, subay.
Ala derecha, cadete.
- Subay.
Cadete.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]