Sünger перевод на испанский
961 параллельный перевод
Sünger gibi içiyor.
Estuvo bebiendo como una esponja.
Eğer sen de istersen geçmişe sünger çekmeye ve yarından itibaren yeni bir sayfa açmaya hazırım.
Bueno,... Hay que olvidar el pasado. Mañana saldremos para un largo viaje.
Sünger. Sünger.
Esponja. ¡ Esponja!
Şampanyayı sünger gibi emiyorsun ama ertesi sabah her nasılsa zımba gibisin.
Da igual cuánto champán bebas, siempre estás como una rosa por la mañana. - Hola.
Sadece birkaç sünger.
Unas pocas esponjas.
Çiğnediği o sünger korkunç bir şey olmalı.
Está masticando mucho esa esponja.
Gerçekten de varmış. Artık onun ne olduğunu biliyorum : bir sünger.
Y ahora sé lo que es : una esponja.
Sen bana alkol ve sünger getir. Marica, sen de şuradan kuru bez getir.
Priscilla, pásame las esponjas con alcohol, y las secas también.
O kadar mısır likörünü sünger gibi çektikten sonra. Öyle mi?
Lo más probable por culpa de todo el bourbon que tragó.
Sen geçmişe bir sünger çekmek istiyor musun, onu söyle?
Es decir, si quiere volver en serio.
Sen de yaşadıklarının üstüne sünger çekmeye karar verdin.
Por eso intentas olvidar.
İyi kız, ama sünger gibi içiyor.
Ha sido Sandra. Es un encanto, pero menuda esponja.
Tıpkı bir sünger gibi.
Esto no es madera, es esponja.
Belki geçmişe sünger çekebiliriz.
Podríamos olvidar muchas cosas.
Bir kız gördü... ve kız onu bir süzdü. Kalbi sünger gibi oluverdi.
Había una chica... que le guiñó un ojo, y se reblandeció.
Moleküller birbirine dünya çeliğine göre kat kat daha yoğun bağlanmış. Yine de enerjiyi sünger gibi çekiyor.
Las moléculas muchas veces están entrelazadas más densamente... que en el acero terrestre... sin embargo, absorbe energía como una esponja.
Plastik bir sünger gibi.
Es como una esponja de plástico.
Sünger beyinli!
¡ Empapado!
Bana sünger ver ve biraz su getir.
Emprésteme el zacate y traiga agua pa'lavarlo todo.
Bana bir sünger ver.
Emprésteme zacate.
Sünger taşını pudra gibi ezip yerim hergün.
Practico todos los días comiendo polvo de piedra pómez.
Hala sünger taşı mı yiyorsunuz?
¿ Aún comes polvo de piedra pómez?
Fareler sünger taşını kemirir mi?
¿ Los ratones roen la piedra pómez?
Bundan sonra sünger taşı yemeyelim.
No comamos más piedras pómez.
Yanlışlıkla sünger taşı yedim.
Me tragué piedra pómez sin querer.
Fil daha büyük, at daha hızlı ve daha güçIü, kelebek çok daha güzel, sivri sinek çok daha doğurgan. Basit bir sünger bile daha dayanıklı.
El elefante es más grande, el caballo más veloz y más fuerte la mariposa más hermosa, el mosquito más prolífico hasta la simple esponja es más duradera.
Yoksa sünger düşünür mü?
¿ O acaso piensa la esponja?
Peki, sizce bir sünger düşünür mü?
¿ Cree que una esponja piensa?
Sizce bir insanın bir sünger kadar ayrıcalığı olmalı mı?
¿ Cree que un hombre debe tener los mismos derechos que una esponja?
- Herkes sünger gibi içiyor Patron.
- Necesitamos unos 40 litros de alcohol.
Ama önce bana yarım düzine sünger ve birkaç kilo sabun getir.
Pero antes, tráigame media docena de esponjas y unos kilos de jabón.
Devam et sünger, iyice ıslan.
Vamos, esponja, escúrrete.
Annem doğum günümde bana sünger kek yapmıştı.
Mi madre me hizo un bizcocho para mi cumpleaños.
Gonji artık Sünger off nefret ediyorum.
No quiero quedarme aquí esperando a Gonji.
Tüm yaşananların üzerine sünger çekmek istiyorum.
Estoy decidida.
Zihinlerimiz bir sünger kadar boş, düşünceye ihtiyacı var.
Nuestra mente estaba vacía, era como una esponja. Necesitaba pensamientos.
Sünger gibi ama hiç göstermez.
Como una esponja, pero no se le nota.
Siz çingeneler sünger gibi içiyorsunuz.
Los gitanos bebéis como peces.
- Görüşürüz, sünger!
Adiós, imbécil.
- Sünger de her yere uyar.
- Y también los gorrones.
Onlara, kesin bir dille buraya gelmeleri ve geçmişe sünger çekip yeni bir hayata başlamaları talimatını vereceğim.
Mis instrucciones serán... que se Ies informe claramente que pueden venir... y borrar Ios antecedentes, para empezar una nueva vida.
Yunan sünger avcılarının kurduğu bir kasaba var orada.
... a un pueblo de pescadores de esponjas griegos.
Onlar tuz dolu, sonra da sünger gibi içmeye başlıyorsun.
Es demasiado, ya lo verás. Nada como eso para engordar...
- Evet, sünger gibi.
- Es como un bizcochuelo.
- Scorch, kıskaçlı sünger lazım.
- Scorch, necesito más pinzas.
Tanrı aşkına, büyük bir sünger lazım.
Dame unos buenos pedazos de gasa, por el amor de Dios.
- Büyük sünger de.
- También una gasa grande.
- Daha sünger verin.
- Más gasa.
- Kanama var. - Sünger.
- Sangra mucho.
Ben insanım, sünger değilim.
Soy un hombre, no una esponja.
- Sünger.
- Gasa.