Tardes перевод на испанский
8,393 параллельный перевод
Tünaydın, beyler.
Bueno, buenas tardes, caballeros.
Tünaydın. Ajan Crawford?
Buenas tardes. ¿ Agente Crawford?
Tünaydın, Bay Verger.
Buenas tardes, Sr. Verger.
- Çok geç kalma.
- No tardes.
İyi akşamlar, JD.
Buenas tardes, JD.
Tünaydın.
Buenas tardes.
Tünaydın, Dedektifler.
Buenas tardes, detectives.
İyi günler.
Buenas tardes.
İyi akşamlar.
Buenas tardes.
- İyi günler, doktorlar.
Buenas tardes, doctores.
Çocuk, akşamları ve haftasonları bu araştırmacıyla çalışmaya devam eder. Aaron öldükten bir kaç hafta sonra şubat ayında haberlerde gördüm - o ara sık sık Aaron vardı haberlerde -.
Este niño trabajó tardes y semanas con este investigador, y en febrero lo oí en las noticias justo un par de semanas después de que Aaron falleciera, cuando Aaron seguía en las noticias...
Tünaydın Bayan Robertson.
Buenas tardes, Srta. Robertson.
- Tünaydın baylar.
- Buenas tardes, caballeros.
İyi akşamlar, beyler.
Buenas tardes, caballeros.
İyi öğleden sonralar.
Buenas tardes.
Buona sera, Sinyora
Buenas tardes, señora.
Ama evine gecemi bozacak başka serseriler yollamaman umurumda.
Lo que me importa es que no envíes más matones... a interrumpir mis tardes.
Tünaydın, Yarbay Johns.
Buenas tardes, Teniente Coronel Johns.
İyi günler millet.
Amigos, buenas tardes.
İyi akşamlar Doktor.
Buenas tardes, doctor.
- İyi günler beyler.
- Buenas tardes, amigos.
İyi günler Nathan James gemisi.
Buenas tardes, Nathan James.
İyi akşamlar, Majesteleri.
Buenas tardes, Su Majestad.
İyi günler, arkadaşlar.
Buenas tardes, amigos.
Onun Bailey Downs Ice Queens'te çeşitli tiyatro eserleri için sabahtan akşama kadar prova yaptığını hatırlıyoruz.
Recordamos esas mañanas con las Bailey Downs Ice Queens, esas largas tardes en el escenario ensayando varias producciones teatrales.
İyi günler, bayanlar.
Buenas tardes, señoritas.
- İyi günler.
- Buenas tardes.
Tünaydın!
¡ Buenas tardes!
Tünaydın, Molly.
Buenas tardes, Molly.
Çok geçe kalma.
No tardes mucho.
Merhaba, arkadaslar.
Buenas tardes, amigos.
Tünaydın, Bayan Chance.
Buenas tardes, señora Chance.
Oyalanma Troy.
Y no tardes, Troy.
Tünaydın Dr. Cormier.
Buenas tardes, Dra. Cormier.
İyi akşamlar, Kaptan.
Buenas tardes, Capitán.
Her öğlen 3 : 00 arası 5 : 00'ta buluşuyoruz.
Nos juntamos todas las tardes de tres a cinco P.M.
- Ayrıca öğleden sonraki yarışlarda da.
Además de las tardes en el hipódromo.
- Öğlenleri gelebilirim.
Puedo venir por las tardes.
Evimizin arkasından bir koşu geçtiğimiz bir dere vardı. Paul ve ben her öğleden sonramızı orada geçirirdik.
Teníamos un arroyo que discurría por detrás de nuestra casa, y Paul y yo pasábamos... prácticamente todas las tardes allí.
- İyi geceler Selah.
- Buenas tardes, Selah.
Geciktigi her gün için yarim not düserim.
Por cada día que tardes te bajo medio punto.
Afrika'da, yağmurlu akşamlarda...
En África, las tardes de lluvia...
Yağmurlu akşamları anlatma.
- ¡ Nada de tardes de lluvia!
Afrika'da, yağmurlu akşamlarda mayıs sineği denen sinekler etrafta uçuşup, tabaklarımıza düşer.
Bueno, en África, las tardes de lluvia algunos insectos de vida efímera, caen en nuestros platos.
- İyi günler. Yardım edebilir miyim?
- Buenas tardes. ¿ En que puedo ayudarte?
Tamam ama fazla oyalanmayasın çünkü yemeği gördüm müydü yapıştırırım ha.
De acuerdo. Bueno, no tardes demasiado, porque no soy para nada lento cuando empiezo a comer.
- Tünaydın.
- Buenas tardes.
Fazla usun sürmez.
- No tardes.
Nasılsın?
Buenas tardes, Steve. ¿ Cómo estás?
İyi akşamlar Bayan Shaw.
Buenas tardes, Srta. Shaw.
Tünaydin.
Buenas tardes.