Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ T ] / Trae

Trae перевод на испанский

17,958 параллельный перевод
Sizi buraya getiren sebep nedir?
Así que, ¿ qué te trae por aquí?
- İçeriden bir şey getir ve söndür şunu.
Trae algo de ahí y apaga esta cosa.
Arabayı getir.
Trae el auto.
Sadece koyduğumun arabasını getirin.
- Sólo trae el maldito auto. - Muy bien.
Sammy'i görmek istiyorsan, saati ve parayı Sky Club'a getireceksin. Bu gece.
Si quieres ver a Sammy, trae el reloj y el dinero al club Sky.
Kahveleri unutma...
Trae café.
Bir iyilik yap ve bana temiz su getir.
Sé lindo y trae un poco de agua limpia.
Ama... bunu sana yaptıran aşk.
Pero... esto es lo que te trae el amor.
- Vagonda ne var? - Dinamit.
- ¿ Qué trae en la carreta?
Seni buraya ne getirdi?
¿ Y qué te trae por aquí?
Holliday, 50'li yýllarýmýzý hareketi kapsamaya alýn!
Holliday, ¡ trae la.50 para cubrimos!
Tom, kuzey yarımküredeki gemilere yol göstereceğin o deniz feneri ülkemize refah getirecek.
Su faro sirve para guiar los barcos desde el norte. Y trae el crecimiento de nuestro país.
Çocuğu al.
Trae a la niña.
Anahtarları al!
¡ Trae las llaves!
Hadi sen yakala!
¡ Trae la varita!
Yanında yaşayan ölüler ordusu var.
Trae un ejército de zombis.
Güzel. Burada olmamın nedeni ne idiği belirsiz kişilerden yalan yanlış bilgiler almandansa senin yerine bakmayı düşündüm.
Bien, lo que me trae aquí pensé que en lugar de buscar a Dios sabe quién,
Yalnız gel ve ne bileyim, yanında bir milyon dolar getir.
Ven solo y no lo sé... Trae un millón de dólares contigo.
Seni buraya getiren nedir?
¿ Qué te trae por aquí?
Hades Dai'ye kılıcı getir yoksa ustan Demir Karga ölür.
Trae la espada a Hades Dai o tu maestro, Cuervo de Hierro, muere.
Ve telefon aç, geleceğini haber ver. Bonnie'yi de getir. Onu severim, biliyorsun.
Llama antes de venir, y trae a Bonnie, me agrada verla.
Ordunu getir, orağını getir, güreş giysilerini getir.
Trae a tu ejército, tu guadaña, tu ropa de combate.
- Evet ama dedi ki... - Git bize pervane getir. Ve ıslak havlu, çabuk.
- Trae un ventilador y una toalla húmeda, rápido.
Sully'yi bulur musun?
Trae a Sully, ¿ quieres?
Yakala.
Trae.
- Gidip aküyü getir, tamam mı?
Trae la batería.
Peki, seni buraya hangi rüzgar attı?
¿ Qué te trae por aquí?
Golf arabasını getir, dostum.
Trae el carrito de golf, amigo.
Bende de olmadığını biliyorsun. Paranız yokmuş gibi fısıldaşıyorsunuz.
Susurran como quien no trae dinero.
Çelik yeleği varmis.
Trae chaleco.
Ya sen? Seni hangi rüzgar Avrupa'ya attı?
Y a ti ¿ Qué te trae a Europa?
- Sam, biraz su getir.
- Sam, trae un poco de agua.
- kıza içki getir!
- ¡ Trae una copa a la chica!
Ne var ne yok?
¿ Qué trae entre manos?
Küçük kızı getir.
Trae a la niña.
Kardinal'den Monsenyör'e özel bir mesaj geldi. Son sıkıntılar ile ilgili.
Monseñor trae un mensaje especial del obispo visto el reciente alboroto.
Sizi kapımıza getiren de bu oldu.
Y eso es lo que los trae aquí.
Benim aptal karım ona yiyecek alıyor.
Mi estúpida esposa le trae comida.
Ne işin var buralarda?
¿ Qué te trae por aquí?
Seni bu taraflara getiren nedir?
- ¿ Qué lo trae a este lugar?
Sigaramı getirin.
Trae mis cigarrillos.
Su getir, Mona.
Trae agua, Mona.
Seni şehrin bu tarafına ne getirdi?
¿ Que te trae a este lado de la ciudad?
idollerinizde bile ikinci derece ilginç bir iş olmalı sizi buraya getiren nedir?
Incluso sus ídolos son de segundo rango. Debe ser un trabajo interesante. ¿ Que lo trae por aquí?
Nicole ü getir ve ikinizi de koruyalım
Te ofrezco una salida. Trae a Nicole y podemos proteger a ambos.
Pardon. Hesabı alabilir miyim lütfen?
Disculpe. ¿ Nos trae la cuenta, por favor?
- Siz neden buradasınız?
¿ Qué lo trae por aquí?
lütfen kahve alabilir miyim?
Disculpe, ¿ me trae un café, por favor?
O komutan yüzüğü mü?
¿ Trae un anillo de tribuno?
Neden geldiniz?
Pensé que veríamos algún hospedaje para dar descanso a nuestros caballos. ¿ Qué los trae por este camino?
Sen temiz misin?
- ¿ Trae algo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]