Tulsa перевод на испанский
341 параллельный перевод
Ne zaman canın sıkılırsa, haftasonunu geçirmek için Tulsa'ya gidebilirsin.
Si se pone aburrido, siempre puedes ir a pasar el fin de semana a Tulsa.
- Tulsa. Ondan ne istiyorsun?
- En Tulsa. ¿ De qué sirve ir con él?
Bakarım. Tulsa'da avukatım var.
Estaré tranquilo, debo ver a un abogado de Tulsa.
Avukatlar çok para istiyor. Yeteri kadar para biriktirince, Tulsa'da bir avukatla görüşeceğim.
Cuando tenga dinero contrataré a un abogado de Tulsa.
Demek istediğim bu değildi. Söylemek istediğim şey şimdi Tulsa'daki o avukatı tutabileceğimdi.
Lo que quería decir... es que ahora puedo contratar al abogado.
Kansas City'i geçip, Tulsa'ya inelim.
Oye, estaba pensando que pasemos de Kansas City, y vayamonos a Tulsa.
Bu kötü havada Tulsa'ya inmek daha kolay.
Bueno, es más fácil entrar en Tulsa con éste tiempo. ¡ Ah!
Umarım Tulsa'ya iner.
Espero que llegue hasta Tulsa.
Kargaların uçuştuğu, Tulsa'nın 40 mil kuzeyindeyiz.
A cuarenta millas al norte de Tulsa en línea recta.
Bu gece karga uçmuyor.
Los cuervos no están volando a Tulsa ésta noche.
Tulsa'yı aramamız gerek.
Tendré que informar del aterrizaje a Tulsa. Ahí mismo.
Kamyonla Tulsa'ya gidip sana gaz alacağım.
Le llevaré a Tulsa en primer lugar con el camión para recoger la gasolina.
Sabah Racknell ile Tulsa'ya gidiyorum ve ilk uçakla doğuya gideceğim.
Voy a ir a Tulsa con Racknell por la mañana y cogeré el primer avión para el Este.
Sizinle Tulsa'ya gelebilir miyim, Bay Racknell?
¿ Querrá llevarme a Tulsa con usted, Sr. Racknell?
Tulsa.
En Tulsa.
Tulsa'ya yakın küçük bir kasabada bir kuyumcuyu soymuştum.
Lo llevaba un chico, no quiso dármelo así que le pegué.
Tulsa'ya.
A Tulsa.
Tulsa'ya gidiyorum, anne.
Mamá, me voy a Tulsa.
- Sen yanında olmayınca Tulsa'yı çok sıkıcı buluyor.
Encuentra Tulsa terriblemente vacía sin tí, Lloyd.
Tulsa'da bu konuyu hiç düşünmedin mi yani?
Has andado mucho en Tulsa.
- Biz Oklahoma, Tulsa'lıyız.
- Somos de Tulsa, Oklahoma.
Lütfen dikkat... Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison'a gidecek olan otobüs 5. peronda kalkışa hazırdır.
Atención, por favor salida desde el andén 5, hacia Dallas Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St.
Belki de annesiyle birlikte Tulsa'da yaşıyordur.
Igual está viviendo en Tulsa con su madre. Se fue a vivir con sus padres después de la muerte de Ace.
- Dallas mı, Tulsa mı?
- ¿ Dallas o Tulsa?
Perşembe günü Oklahoma valisi, Tulsa'daki Merkez Bankası'nı korumak üzere milis kuvvet yolladı, çünkü Kit onu soyacaktı.
El jueves, el gobernador de Oklahoma envió a la Guardia Nacional para vigilar la Reserva Federal en Tulsa porque Kit pensaba robarla.
Tulsa'nın etrafındaki güney rotası ne durumda?
¿ Y qué opinas de esa ruta por el sur cerca de Tulsa?
Gitmek konusunda ciddiyseniz Bay Wagoner... şu sizin 30 dolar bizi Tulsa'ya kadar götürür.
Si dice en serio lo de irse, Sr. Wagoner, con sus 30 dólares llegaremos a Tulsa.
Tulsa'ya gideriz, tamam.
Llegaremos a Tulsa.
Tulsa'ya gidecek parayı veririm, bu iş de biter.
Te daré dinero para llegar a Tulsa, pero ya está.
Sana fazla para vereceğim, böylece ona Tulsa'ya dönüş bileti alabilirsin.
Te daré dinero de sobra para sacarle el billete de vuelta a Tulsa.
- Tulsa, Oklahomada adamın biri alnımda fitili yanan dinamiti dengede tutamayacağımı iddia etmişti.
Bueno, en Tulsa, Oklahoma, un tipo me apostó a que no podía balancear una barra de dinamita sobre mi frente.
Tulsa'dan mı?
Tulsa?
Tulsa'da odamıza giremediğimiz geceyi unutmuşsun.
Te olvidas de la noche en Tulsa cuando nos dejamos las llaves en el motel.
- Tulsa.
- Tulsa.
Babam Tulsa'nın gördüğü en büyük düğün olacağını söylüyor.
Papá dijo que tendremos la boda más grande que jamás hubo en Tulsa.
CrumbCrumb'ın Greater Tulsa şubesi. Evet, burada.
"Crumb Crumb", sirviendo a la ciudad de Tulsa.
Tulsa dışında bir kaç düzine petrol kuyusu var.
Es dueño de un par de docenas de pozos de petróleo fuera de Tulsa.
Tulsa'daki bir arkadaşımı aradım, şoförümü oynayan adam.
Llamé a un tipo que conozco de Tulsa, el que hacía de mi chófer.
Tulsa dışında yaşayan bir ayakkabı satıcısıydım.
Fui un vendedor del zapato Fuera de Tulsa.
Thomas Johnson. Reff Simon. Tulsa'dan yeni üye.
Rafe Simon, nuevo de Tulsa.
Hayır. Tulsa'da bir radyo için sabah haberlerinde hava durumunu sunuyordum.
Yo narraba el clima y el trafico para la KTOK en Tulsa.
Wayne, et paketlemedeydim ben. Dudaklar ve toynaklar. Bir gün, Tulsa'da dört saatlik gecikme oldu.
Yo antes estaba en el negocio de empaquetamiento de carne y un día tuve que pasar cuatro horas en Tulsa.
Tulsa'lı genç nasıl olduda Amerikan astronotu olarak üne kavuştu? Bu ününü nasıl büyük bir servete dönüştürdü?
¿ Cómo un chico de Tulsa alcanza la fama como astronauta de los EUA y cómo convierte esa fama en una gran fortuna?
Ben Tulsa'da yaşıyorum. " Tulsa nerede?
Soy de Tulsa. " Dónde queda?
9 hafta sonra Tulsa'da gösterimde.
- ¡ Me cambié de sexo! - Se estrena en Tulsa. 9 semanas.
Tulsa'nın dışındaki o ayçiçekli yerde yuvarlanmayı düşünüyorsun.
En revolcarte en ese campo de girasoles en las afueras de Tulsa.
Frank'le Tulsa'da yeni tanıştık.
A Frank hace poco, en Tulsa.
Kız kardeşim Tulsa'da yaşıyor.
Mi hermana vive en Tulsa.
Bakalım 15 yaşındaydım, 10'uma basacaktım ve La Junta'dan, San Jose'ye taşındık oradan Tulsa'ya...
Veamos, yo tenía... Tenía quince años... con mentalidad de diez... y nos mudamos de La Junta... a San José... Tulsa...
Hadi, Lula Mae.
Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison, Dallas. Vamos, Lula Mae.
Tulsa, Oklahoma City, Albuquerque, Tucson ve Los Angeles'a gitmek üzere. Senin otobüs. Acele etsen iyi olur.
Será mejor que te des prisa.