Tuppence перевод на испанский
121 параллельный перевод
Merhaba, önemsiz şey.
Hola, Tuppence.
- Lezzetli, kırmızı elmalar. - Tanesi iki kuruş, bitmeden alın.
- Tuppence un mordisco mientras hayan.
Esinini aldın mı, Tuppence, kardeşim?
Tiene su inspiración, Tuppence hermana?
Tuppence Terror'un süper kuvvetini engellemek için dizayn edildi.
Hecho para inhibir Terror Tuppence súper fuerza...
İlginç, Tuppence.
Curiosamente, Tuppence.
Belki Tommy tüm sorunların yarım saatte çözüldüğü Tuppence'in aptal fantezi dünyasında yaşamak istemiyordur!
Bueno, quizás Tommy se niega a vivir... el mundo de fantasía estúpida de Tuppence... donde todos los problemas se resuelven en media hora.
- David Tuppence mı getirdiniz?
- ¿ Viene David Tuppence?
Bu da David Tuppence.
Y este otro es David Tuppence.
Gördün mü Tuppence? Kimse Tracy'ye bulaşamaz.
, te dije que nadie se mete con Tracy.
Tuppence, kapıyı kapat.
Tuppence, cierra la reja.
Andy, Tuppence çantaları oraya koyun.
Andy, Tuppence, pongan las cosas alli.
Pekâlâ, Tuppence kapıyı gözle.
En ese caso, Tuppence, vigila la puerta.
Huzur içinde yat Tuppence.
Que en paz descances, Tuppence.
Kardeş Tuppence o adamın dediğine göre babasının kim olduğunu öğrendikten sonra fikrini değiştirmiş.
Bueno, hermana Tuppence... La gente dice que tuvo un vuelco en el corazón... desde que descubrió quien era su padre.
Bugün çok meraklı davranıyorsun, Tuppence.
Hoy estás siendo muy entrometida, Tuppence.
Bu işi polise bırak, Tuppence. Polisin bir şey yaptığını düşünsem bırakırdım biraz da olsa ilgilendiklerini düşünsem.
Lo haría si creyese que la policía estaba haciendo algo, si creyese que estaban interesados en lo más mínimo.
Tuppence, sakın kitabı okumadığımı düşünme.
Tuppence, no creas que no he leído el libro.
Burada hiçbir şey yok, Tuppence.
Aquí no hay nada, Tuppence.
Onlar çorba kaşıkları, Tuppence.
Son cucharas soperas, Tuppence.
O Frenk soğanı, Tuppence.
Eso es cebollino, Tuppence.
Kitapta okumakla, bu işi yapmak çok farklı şeyler, Tuppence.
Leer libros y hacer esto es bastante diferente, Tuppence.
Bu eşim, Tuppence.
Esta es mi esposa, Tuppence.
İğnelemene gerek yok, Tuppence.
No hay por qué ser sarcástica, Tuppence.
- Bilmiyorum, Tuppence.
- No lo sé, Tuppence.
- Tuppence?
¿ Tuppence?
Thomas ve Tuppence Beresford, beni dinliyor musunuz?
Thomas y Tuppence Beresford, ¿ me estáis escuchando?
Tuppence, düşün bir.
Oh Tuppence, piensa en eso.
Tuppence, sence boyumuzu aşan bir işe girişmiş olabilir miyiz?
¿ Tuppense, piensas que podríamos salir de nuestro departamento?
Thomas ve Tuppence Beresford, beni dinleyecek misiniz?
Thomas y Tuppence Beresford, ¿ me van a escuchar?
Dinle, birlikte çalışmak Tuppence'ın fikriydi.
Escucha, trabajar juntos fue idea de Tuppence.
Farkındasındır, Tuppence, burada ne aradığını konuşmaya başlamadık bile.
Te das cuenta, Tuppence, no tenemos... ni idea de qué diablos estuviste haciendo.
Seni hiçbir şey durduramaz, değil mi, Tuppence?
- ¿ No hay forma de pararte Tuppence eh?
İzninizle bir şey söyleyebilir miyim, umarım bu hafta son kez bunu söylüyorumdur lütfen, Tommy, Tuppence, bu işi profesyonellere bırakın.
Puedo decir, y espero, por última vez esta semana, por favor, Tommy, Tuppence, dejen esto a los profesionales.
Tuppence?
¿ Tuppence?
- Tuppence nerede?
- ¿ Dónde está Tuppence?
Tuppence'a söyleyeceğim!
¡ Se lo diré a Tuppence!
Tuppence geldiğinde, yemeğe gideriz.
Cuando llegue Tuppence, iremos a cenar.
Tuppence, bu Bulldog.
Tuppence, este es... Bulldog.
Kahretsin, Tuppence.
Caramba, Tuppence.
- Bir şey yap, Tuppence!
- ¡ Haz algo, Tuppence!
Tuppence, yeter!
¡ Tuppence, basta!
- Evden cüzdansız çıkan sensin.
- Confiaba en que salieras sin cartera. - ¡ Tuppence!
Tuppence! Lütfen...
Por favor...
Tuppence, bak.
Tuppence, mira.
Bilmiyorum, Tuppence.
No lo sé, Tuppence.
- Tuppence, bana söz verdin.
- Tuppence, me lo prometiste.
Sakın yapma, Tuppence!
¡ No, Tuppence!
Ve şunu söyleyeyim ve umarım bu hafta bunu son kez söylüyorumdur lütfen, Tommy, Tuppence, bu işi profesyonellere bırakın.
Y lo digo, y espero que por última vez esta semana, por favor, Tommy, Tuppence, dejádselo a los profesionales.
Tuppence, firkete nerede?
Tuppence, ¿ dónde está esa horquilla?
Tuppence!
¡ Tuppence!
Hem de hiçbir açıklama olmadan.
Déjaselo a la policía, Tuppence.