Ulaşılmaz перевод на испанский
196 параллельный перевод
"Bayanlar ve baylar, Ay'ın ulaşılmaz olmadığını..."
- Uno de los documentos más interesantes, señores y señoras...
Ulaşılmaz Bayan Lord...
La inaccesible Srta. Lord...
Geçmiş ise iyi ve kötü yanlarıyla artık ulaşılmaz bir yerde.
Y el pasado con todo lo bueno y lo malo está fuera de nuestro alcance.
Göz önünde olmadığında ise hapse atılıyor ve daha da ulaşılmaz oluyordu.
Cuando no estaba haciendo apariciones públicas... estaba en la cárcel y era aún más inaccesible.
En cazip üzümler hep ulaşılmaz yerlerdedir.
Las uvas más apetitosas son difíciles de alcanzar.
Her ne kadar sık sık ulaşılmaz olduğunu düşünsem de...
Inaccesible como a menudo me pareció...
- Tabii. Orası neredeyse ulaşılmaz.
Casi inaccesibles.
Kojiro Sasaki'nin hayalleri ulaşılmaz mı?
Su sueño todavía no se ha cumplido.
Ona ulaşılmaz, mahallede, bir plajda Bir ağacın altında
Está muy cerca, al final de la calle, en la playa, bajo un árbol.
Ona ulaşılmaz, mahallede, bir plajda Belki bu gece
Está muy cerca, al final de la calle, en la playa, quizá esta noche...
... "ulaşılmaz, çok uzak bir diyardan geldim", der.
el país inalcanzable, el largo camino que recorrer.
Mançulu son imparatoriçe, ulaşılmaz bir izolasyon içinde burada yaşıyor.
Aquí, en un aislamiento intocable, vive la Emperatriz Viuda, la última de los Manchúes.
Diğer yeni gelen sizi ulaşılmaz olarak değerlendirmişti ama şimdi durumun değiştiğini anlıyor.
La otra novedad le considera inalcanzable, pero ahora se da cuenta de que eso ha cambiado.
Benim ulaşılmaz prensesimsiniz.
Eres la princesa de mis sueños.
Kasası ulaşılmaz olabilir ama belki bir şey yapabilirim.
Sé que la cubierta parece impenetrable, pero puedo hacer algo.
Ulaşılmaz, saydam, şeffaf değilsin artık.
Ya no eres el inaccesible, el límpido, el transparente.
Ben ulaşılmaz değilim.
No soy inaccesible.
Hayatı sevenler ulaşılmaz olanı arayamazlar,
Quien ama la vida, no puede permitirse buscar lo imposible.
Sen ise... güzel, genç ve ulaşılmaz bir kıza saplanmışsın. Ee, ne olmuş yani?
Estás obsesionado por una hermosa, joven, inasequible chica, ¿ y qué?
Ulaşılmaz ve saplantılı kelimelerini kullanmayı kes.
Deja de decir cosas como "obsesionado" e "inasequible".
Sanki ulaşılmaz olana ulaşmış ama buna hazırlıksız gibisin. "
Es como si hubieras alcanzado lo inalcanzable y todavía no estuvieras listo ".
Gerçeklere bu kadar kolay ulaşılmaz.
Así no se topa uno con la verdad.
Ama tabii bir problem var, çünkü sen ne kadar bir başka insana yaklaşırsan o kişi de bir o kadar gizemli ve ulaşılmaz oluyor.
Pero hay otro problema. Cuanto más conoces a una persona, más misteriosa e inaccesible se vuelve.
Mutlu sona hikayenin ortasında ulaşılmaz.
El final feliz no debe terminar a mitad de la historia.
Beni ulaşılmaz varsayın.
Considéreme ilocalizable.
Diğer yeni örneğimizse seni ulaşılmaz buluyor, ama şimdi bunun değişiyor olduğunun farkında.
La otra adquisición le consideraba inalcanzable, pero sabe que ya no es así.
Ve oldukça ulaşılmaz.
Y no hay forma de librarse de él.
Seninle dünya arasında ulaşılmaz garip, boş bir tünelin olduğunu fark ettim.
Comprendí que entre tu y el mundo para siempre fuera del alcance, hay un extraño y vació túnel.
# Oh, Charlie, lütfen hatırla # # aşağıdaki dünyada bir dolu kullanılmış arabalar # # ve tek düze yaşamlar # # kırılmış hülyalar # # ve ulaşılmaz yıldızlar # # ama sonu değil her şeyin # # bu serserinin #
Recuerda que abajo hay un mundo de autos usados Y de bares para solteros Sueños rotos
Bana ulaşılmaz bir prenses gibi davranıyorsun.
Me tratas como si fuera una princesa a la que no puedes ni tocar.
O, Bay Ulaşılmaz.
Se está volviendo intocable.
Kendilerini ulaşılmaz gibi gösteriyorlar.
Que se hagan tanto de rogar.
İlk randevuda tırmanılamayan, ulaşılmaz bir dağ olmalısın.
¿ Querés ser Kilimanjaro en la primera cita - me parece que no.
Çünkü soğuk mesafeli, ulaşılmaz, inatçı ve soğuk bir adamsın.
¿ Cómo es que espero algo de ti? Eres el hombre más frio, inaccesible... necio y frio que he conocido.
Belki de ulaşılmaz olan hayalim,... tüm aromaları içeren bir aroma yaratmaktır.
Mi sueño, tal vez irrealizable, es fabricar un perfume que concentre en sí todos los perfumes.
Hayvanlar ulaşılmaz değildir. Ruhlarını ele geçirebilirler.
Los animales no son inmunes.
Sadece daha derinlere dalan bir yüzücü olduğunu düşünürken ulaşılmaz zirveleri arayan bir kaşife dönüştüğünü görmek beni şaşırttı.
Tan solo hundiendote en lo más profunda, conseguirías... el derecho a vagar por las praderas superiores del Parnassus...
Gene de bazı bitkiler, hiçbir canlının yardımı olmadan tamamen kendi çabalarıyla ulaşılmaz denen yerlere ulaşmaya başarıyor.
A algunas plantas les va bien en alcanzar lugares aparentemente inaccesibles sin la ayuda de animales y por sus propios medios.
Ulaşılmaz olan daha çekici geliyor.
Cuanto más inalcanzable, más atractivo.
Eric'e gelince, ulaşılmaz olanlar, canlı olan herkes.
Y para Eric, lo inalcanzable incluiría cualquiera que esté vivo.
Duygusal olarak ulaşılmaz birini arıyorum.
Quiero a alguien emocionalmente inaccesible. ¿ Por qué?
- Ulaşılmaz.
Inalcanzable.
Bazen ulaşılmaz oluyorsun : " Tanrı'nın sessizliği.
- Tampoco es eso.
Ve seyircilerin cinsel hazla ağızlarının suyu akarken, o kadar para kazanan o iki dev baş bir araya geliyor ve o kaçınılmaz sona ulaşılıyor.
Y mientras al público se le cae la baba de placer, las dos enormes cabezas se arriman para ese momento culminante e inevitable.
O kadar para kazanan o iki dev baş bir araya geliyor ve o kaçınılmaz sona ulaşılıyor.
Las dos enormes cabezas se arriman para ese momento culminante e inevitable.
Oval pist ile birlikte inanılmaz hızlara ulaşılıyor.
Y en combinación con la pista oval, se consiguen grandes velocidades.
Hesaplarınız kaçınılmaz olarak boyutların kesişmesinin tam bir anlatımına ulaşır.
Sus cálculos lo llevarán inevitablemente a una descripción total de la intersección de las dimensiones.
Hayatı sevenler ulaşılmaz olanı arayamazlar, onlar aşırı dikkali olmak zorundadırlar.
Quien ama la vida, no puede permitirse buscar lo imposible.
Nihayet, sen, kaçınılmaz fakat en hatalı sonuca ulaşınca, oradan ayrılmıştın.
Por fin, cuando todos ustedes se habían formado sus conclusiones inevitables pero totalmente erróneas, usted se marchó.
Yani bu kadın inanılmaz derecede seksi ve güzel, zeki, ulaşılmaz. Değil mi ama?
¿ Verdad?
Kesinlikle, ama bu yöntemle inanılmaz bir hıza ulaşıyorlar- - saniyede 3000 km den daha hızlı.
Sí, pero alcanzan velocidades increíbles. Más de 3.000 kilómetros por segundo.