Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ U ] / Umitsiz

Umitsiz перевод на испанский

272 параллельный перевод
Ümitsiz görünüyorsun.
¿ Por qué estás tan desanimado?
Ümitsiz bir alışkanlık.
Una costumbre sin esperanzas.
Ümitsiz.
Es imposible.
Ümitsiz deyip durmasana?
¿ Puedes dejar de decir que es imposible?
Ümitsiz değil.
No es para desesperarse.
- Ümitsiz bir durum olduğunu herkes görebilirdi.
Cualquiera hubiera visto que no había ninguna posibilidad.
Ümitsiz bir vaka.
Un lamentable mercenario.
- Ümitsiz vaka.
Penoso.
Ateşkes yapıldığı zaman ve ölüler gömüldüğünde ve politikacılar yönetimi ele alınca, her şey tek bir şeyde toplanır. Ümitsiz bir davada.
Cuando se acaba el tiroteo y se entierra a los muertos, llegan los políticos y se convierte en una causa perdida.
Ümitsiz olma.
No pongas esa cara.
Ümitsiz vak'asın sen!
Eres tan terca.
- Ümitsiz bir durumdalar.
- Es una posición desesperada.
Ümitsiz bayanlara böyle masaj yapmayı kim öğretti.
Vi a Franz hace unos años en Monte Carlo. Iba con una mujer de 70 años y su mirada era más vieja que la de ella.
Ümitsiz kaçış girişimlerine kalkışmayın.
Abandonen sus inútiles intentos de fuga.
- Ümitsiz olanları.
- Los casos difíciles.
Ümitsiz görünmüyorsunuz, Madam.
Pues no parece desesperada, Madame.
Ümitsiz bir aşk yüzünden.
Desesperado por amor.
Ümitsiz vaka!
¿ Es que no vas a ser nunca razonable?
"Ümitsiz."
"Desesperado."
Ümitsiz kadınları.
Mujeres infieles.
Ümitsiz vakasınız.
Usted no tiene remedio.
Ümitsiz ve züğürt Virgil ufak suçlarla parasını kazanmaya çalışır.
Desesperado y sin dinero, Virgil comete pequeños delito.
Ümitsiz zamanlarda ümitsiz işler yapılır.
Tiempos desesperados exigen medidas desesperadas.
Ümitsiz öyle mi?
¿ Desesperado?
- Ümitsiz vakasın.
- Eres una causa perdida.
Ümitsiz vakadır. Kediye de sorsanız aynı.
Pregunte mejor al gato.
Ümitsiz olmak yerine, daha da aptallaştım.
No me sentía desesperado, sino cada vez más idiota.
Şöyle bir bakarsan durum kötü. Ümitsiz bir durumdayız gibi.
Aparentemente estamos en una situación desesperada.
Söyle bir bakarsan durum kötü. Ümitsiz bir durumdayïz gibi.
Aparentemente estamos en una situación desesperada.
Ümitsiz bir durumda olmalılar.
Esos tipos deben de estar desesperados.
Ümitsiz bir insansın sen.
Eres un puto y penoso ser humano.
Ümitsiz vaka, değil mi?
Ése, no tiene remedio.
Ümitsiz.
Es inútil.
Ümitsiz vak'a!
¡ Es inútil!
Ümitsiz durumdayım.
Estoy desesperado.
Ümitsiz.
Ya se acabó.
Ümitsiz vaka.
Patético.
- Ümitsiz zamanlar, ümitsiz çözümler gerektirir.
- Las circunstancias desesperadas requieren medidas desesperadas.
Ümitsiz yaşlı biri gibi davranmak, çok işe yarıyor Carla.
Patético hombre de edad-bits, Carla, funciona como un encanto.
Ümitsiz vaka.
¡ Qué desastre!
Maheshura. - Ümitsiz vaka.
- Ay, es muy lastimero.
Ümitsiz olduğum zamanları hatırlıyorum.
Recuerdo lo desesperada que estaba.
Ümitsiz şeyler mi?
¿ Hemos llegado a un límite?
Ümitsiz gibi görünmek istemiyorum.
no quiero parecer desesperada o algo así.
Ümitsiz bir durumdaydım.
Estaba desesperada. ¿ Lo entiende?
Ümitsiz.
No tiene caso.
Ümitsiz olan ne?
¿ Qué no tiene esperanza?
Ümitsiz vak'a!
¡ Es esperanzador!
Sıradışı Bekarlar : Ümitsiz Versiyon.
Bienvenidas a "El Soltero Extremo Edición Desesperada".
Ümitsiz bir davaya sokacağınız erkek ve kadınları düşünün.
Piense en los hombres y mujeres que van a morir por nada.
Ümitsiz bir hali var gibi geldi.
Ella es muy segura de sí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]