Unos перевод на испанский
89,140 параллельный перевод
Birkaç gün öncesine kadar, sen ve anamla her hafta hastaneye ziyarete giden bir çocuktum sadece.
Hasta hace unos días, solo era el chico que iba de visita al hospital cada semana con mamá y contigo.
Ben ve arkadaşımın bir tür suçlu olduğumuzu düşünüyorsun.
Que mi amigo y yo somos unos criminales.
Tarikat gibi bir şey ya da... Aşırı dinci bir örgüt belki.
Parte de una secta o... tal vez unos fanáticos religiosos.
Birkaç aydır gönüllü olarak çalışıyorum.
Llevo trabajando como voluntaria unos meses.
- Yol için biraz kereviz sapı ve ranch sos hazırlayayım mı?
¿ Debería coger unos bastones de apio y aliño ranchero para el camino?
Sadece 45 mt. yüksekliğinde.
Ahí solo mide unos 150 pies.
Zor birkaç yıl geçirdi.
Ha tenido unos años muy difíciles.
20 sene falan mı? Seni en son gördüğümden sonra.
Habrán pasado unos 20 años desde la última vez que te vi.
Hey, sanırım burada biraz peçetem var.
Creo que tengo unos pañuelos aquí.
Sadece birkaç gün.
Solo por unos días.
Birkaç gün önce.
Hace unos días.
Görünüşe göre Noah bıçaklanmadan bir saat önce üniversiteden yaklaşık 10 mil uzakta Jersey turnikelerinde ödeme yapmış.
Al parecer, tienen un registro de un peaje que pagó en el Jersey Turnpike a unos 16 km de la universidad una hora antes de que apuñalaran a Noah.
George Washington Köprüsü, Livingston Üniversitesi'nden yaklaşık 40 dakika uzaklıktadır, siz zaten bunu zaten biliyordunuz.
Y ese puente está a unos 40 minutos de la universidad Livingston, pero quizá eso ya lo sabía.
Birkaç dakika içinde orada olacağım.
Estaré ahí en unos minutos.
Birbirimizi kurtaramayız.
No podemos salvarnos los unos a los otros.
1'ler ve 0'ların büyüsü sayesinde ilk ve tek aşkıyla tanışmak üzere.
Gracias a la magia de unos y ceros, está por conocer a su alma gemela.
O beni terketti ve sonra bazı adamlar...
Ella rompió conmigo y unos sujetos...
3 ay kadar sürdü ta ki bu Adam ortaya çıkana kadar. Naber dostum.
Por unos tres meses, hasta que Adam llegó.
- Bilmiyorum. En fazla birkaç dakika.
No lo sé... ¿ unos minutos?
Oğluma verdiğim kol düğmelerini arıyordum ama yatak odasında bulamadım.
Estaba buscando unos gemelos que le presté a mi hijo, pero no pude hallarlos en el dormitorio.
Brooklyn'den buraya kol düğmesini sormak için gelmedin.
No viniste a Brooklyn por unos gemelos.
Gündem değişsin birkaç ay sonra seni yine kovacağım.
Simplemente te despediré en unos meses, cuando los reflectores hayan pasado.
Yaklaşık 10 yılda yemek yapmadım, Bu yüzden biraz pratiksizim.
No he lavado platos en unos 10 años, así que estoy un poco fuera de práctica.
Evet, babam birkaç yıl önce öldü.
Sí, papá murió hace unos años.
Yani rüyalar yüzünden buraya gelmek mi istiyorsun?
¿ Así que querías venir aquí arriba por unos sueños?
Ne yapacağını bilemeyen iki merhametli insanız sadece.
Solo dos samaritanos que son unos putos estúpidos.
Birkaç dakika eline koluna hakim olur musun?
¿ Podrás arreglártelas en unos minutos?
Yaklaşık 300 anagram eşleşmesi bulduk.
Hallamos unos 300 anagramas.
Güzel. Güçle dolman birkaç dakika alacak.
Bien, tomará apenas unos minutos para que se cargue totalmente.
Koyduğumun meleklerisiniz.
Son unos putos ángeles.
Çekirge istilasıyla ilgilenmem gerekiyor.
Debo deshacerme de unos grillos.
Ya da çok pişmiş çalı fasulyesi yapar mısınız?
¿ O podría cocinar demasiado unos frijoles?
Seninle birkaç saniye özel olarak konuşabilir miyim?
¿ Puedo hablar contigo unos segundos en privado?
Bazı arkadaşlarımızla beraberler.
Están con unos amigos nuestros.
Evet, korkarım biraz zaman ayırmanızı isteyeceğim.
Sí, y me temo que necesito que me dé unos minutos.
Birkaç ay önce bir iki kere geldi.
Vino un par de veces hace unos meses.
Ama yaşıtım diğer çocuklar onları seviyorum ama hepsi tam bir korkak.
Pero a los otros niños de mi generación, los quiero, pero son unos llorones.
Tanrı, pek az kişiyi diğerlerinden daha fazla paraya boğmak için seçer.
El Señor escoge a unos pocos para que acumulen más dinero que nadie más.
Her şey tarihin en sıcak yaz gününde başladı.
Pero a los otros niños de mi generación, los quiero, pero son unos llorones.
Birbirimize yardım ederiz.
Nos ayudamos unos a los otros.
Buraya birbirimize güvenmeye başlama umutlarıyla geldik.
Todos vinimos aquí con la esperanza de que pudiéramos comenzar a confiar los unos en los otros.
Bürodaki Nabeela, 70 yıldan fazla diyor.
Nabeela, de la oficina, dice que unos 70.
Bazı taklitçinin kaymasına izin vermişti Sınırda bir uyuşturucu satışı sona eriyor.
Unos chivatos avisaron que un negocio de drogas estaba en proceso en la frontera.
60'larında.
Unos sesenta.
Üç gün önce olmuş.
Muerta hace unos tres días.
Altı ay önce otopsisini ben yapmıştım.
Yo realicé su autopsia hace unos seis meses.
Zacharides adında bir hasta altı ay önce ölmüş.
Un paciente llamado Zacharides murió hace unos seis meses.
Yaklaşık üç yıldır radyoculuk yapıyorum ve el arabasında kitap taşıyorum.
Hace unos tres años, haciendo la radio y manejando el carro de los libros.
Her hastanede küçük hırsızlıklar olur.
Hay unos pocos pequeños hurtos en cualquier hospital.
Bataklık yaklaşık bir buçuk kilometre uzaklıkta.
La laguna está a unos 2 Km, en las afueras.
Yaklaşık beş yıl önce, Bramford yolunda ilerleyen Dr Matthew Laxman'a otostop çekmiştiniz.
Hace unos cinco años, fue levantado por el Dr. Laxman, al salir de Bramford.