Usas перевод на испанский
4,241 параллельный перевод
Artık, hepsi geriye eskiden çalıştığın en kirli iş kıyafetlerine döndü çünkü etrafta sürünüyor olacaksın. Sert baretler, çelik burunlu bot.
Ahora todo se trata de traer la ropa más sucia que tienes al trabajo porque estarás gateando por ahí, usas casco y botas con punta de acero.
Lens kullanıyor musun?
¿ Tienes? ¿ Usas lentes de contacto?
Elimizde bir tane kaldı ve small bedeni var
Solo nos queda este. Es talla dos. ¿ Tú usas talla dos?
Bunu kullanmaya ne dersin?
¿ Por qué no usas esto?
Maske giyen herkes tutuklanacak.
Si usas una máscara, te detenemos.
Soluna her yaklaştığında pestilini çıkarıyorsun.
Cada vez que usas el gancho izquierdo, le das duro.
Güderi falan mı?
¿ Qué usas?
Onu hala kullanıyorsun.
Todavía lo usas...
- Neden çüküne çorap sokmuşsun kanka?
¿ Por qué usas calcetines de tubo?
- Asıl sen neden soktun?
¿ Por qué usas un calcetín?
Hiç üzerine bir şey giyer misin?
¿ Alguna vez usas camisa?
- Bira içersen acıtmaz ve annemin verdiği kremi kullan.
- No si tomas una cerveza y usas el lubricante que te dio mamá.
- Devam et ya da kal, domuzcuk.
- Si no lo usas, lo perderás, gordo.
Sende de gözlük var, bende de.
Tú usas anteojos, yo uso anteojos.
Önemli olan boyut değil, nasıl kullandığındır.
No es el tamaño, sino cómo la usas.
Şu dar kıyafetler giyip Bob Seger ve ZZ Top dinleyen tiplerden misin?
¿ Usas calzoncillos blancos y escuchas a ZZ Top?
1800'lere ait olmayan kıyafetlerin var mı?
¿ Alguna vez usas ropa que no sea del 1800?
Bu uyku donunu giyersen evet.
Solo si usas estos pantalones de sueño.
Tay Direnişi ve Çinli mutemetlerle iletişime geçmek için bunu kullandın.
Usas esto para comunicarte con la Resistencia Tailandesa y sus contratistas chinos.
Neden her zaman kendi GPS'ini kullanıyorsun?
¿ Por qué usas siempre el GPS?
- Ama giymezsen öleceksin!
Pero si no lo usas, vas a morir.
Tabii ki bulandırır. Niye harita kullanmıyorsun ki?
Por supuesto. ¿ Por qué no usas los mapas?
Ya herifin teki seni kullanıyor ya da sen herifin tekini kullanıyorsun.
Un tipo te usa o tú lo usas a él.
Ve ölmüş olan annemizin eski elbiselerini giyiyorsun.
Y usas toda la ropa vieja de nuestra madre muerta.
Tüm elektrikçiler eğer aynı cins elektrik akımı kullanırsanız elektriği kullanamayacağınızı söyler.
Cualquier electricista te dirá que no puedes conseguir energia si usas dos enchufes del mismo sexo.
Bunca metalin var ama öldürmek amacıyla kullanmıyorsun.
¿ Todo este metal y ni siquiera lo usas para matar?
Bir suç işlenirken gerçek polisleri çağırmak için... -... kullanacağın düdükten mi bahsediyorsun?
¿ ES UN SILBATO QUE USAS PARA LLAMAR A LA VERDADERA POLICÍA CUANDO ALGUIEN COMETE UN CRIMEN?
Hayatın dümen olmuş haberin yok.
SIEMPRE TE SALES POR LA TANGENTE, USAS TU LABIA.
Pek fazla kullanmıyorsun, değil mi? Öyle mi?
No lo usas mucho, ¿ verdad?
Hala yüzüğünü takıyorsun.
Aún usas tu anillo.
Hatırla sadece, başın belaya girerse bunu kullan.
Ningún crimen, no hay culpa. Sólo recuerda, te metes en problemas, usas eso.
- Kaç beden elbise giyiyorsun?
¿ Qué talla de vestido usas? Soy talla 5.
Sivri uçlu ayakkabıları varmış. Seninkiler gibi.
Calzado de punta larga tal como el que usas.
Nasıl kullanıyorsun ki şu aleti?
¿ Cómo usas siquiera esa cosa?
Müziğin kusursuz karışımını bulmak gibi ve bulduğun zaman hepsini birlikte kullanıyorsun.
Es como encontrar la combinación perfecta de sonidos Y cuando la encuentras, solo los usas juntos
Anladım.
Si no eres cuidadoso ¿ Para que la usas?
Neden Davud'un Yıldızı'nı takıyorsun?
¿ Me hablas de Dios? ¿ Por qué usas una Estrella de David?
Saunada sözlerini dikkatli seçmelisin.
Cuida qué palabras usas en un baño de vapor.
Uyuşturucu kullanıyor musun?
¿ Usas drogas?
Neden böyle cırtlak renkli... acayip kıyafetler giyiyorsun?
¿ Por qué siempre usas ropas tan raras, cariño?
Neden salwar-kameez giymiyorsun?
¿ Por qué no usas un shalwar kameez? ( vestido con pantalón )
Darbe organize ettiğini, sonra ürküp beni günah keçisi gibi göstermeye çalıştığını düşünecek.
Pensará que organizaste un golpe te asustaste y me usas a mí como chivo expiatorio.
Dolu olmayan bir silahın ne anlamı var ki?
¿ Para qué usas un arma, si no cargada?
Hiç kullanmadığın bir salon.
Que nunca usas.
- Ne kullandınız?
- ¿ Qué medios usas?
Bana borçlandığını söyledin, sonra yumuşak ellerinle onayladın... nemlendirici mi kullanıyorsun?
Has dicho que me debes una y luego me has dado la mano. Qué manos más suaves, ¿ usas cremas?
Yok da hep aynı şeyi giyiyorsun.
Sí. Porque la usas todo el tiempo.
- Üstüne yapıştı artık.
Hace siglos que usas lo mismo.
Evet, ellerinizi kullanıyorsunuz. Doğru.
Si, muy bien, usas tus manos.
Peki korunuyor musunuz Geoffrey?
Bien, ¿ tu usas protección, Goffrey?
- Sistem diyor.
¿ Qué sistema usas tú?