Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ U ] / Uçus

Uçus перевод на испанский

6,233 параллельный перевод
Arkanıza yaslanın, uçuş eğlencemizle rahatlayın, ki bu da... boşluğa bakmak.
Sentaos, relajaos y disfrutad de los entretenimientos del vuelo, los cuales son... mirar al horizonte.
Uçuş detayları.
Los detalles del vuelo.
Uçuş rotasını takip ediyordum.
He estado siguiendo su trayectoria de vuelo.
Burası uçuş 209.
Es el vuelo 2-0-9.
Uçuş 209.
Vuelo 2-0-9.
Cevap verin Uçuş 209! Uçuş 209!
Vuelo 2-0-9 ¿ me copia?
Orada mısınız Uçuş 209?
¿ Es esto una emergencia?
Burası uçuş 209!
¡ Este es el vuelo 2-0-9!
Bize, Santa Mira Havayolları uçuş 209 olduğu söylendi.
Se nos dice que era un vuelo de las Aerolíneas Santa Mira, el 2-0-9.
Nasıl uçuş oldu?
- ¿ Has tenido buen viaje?
Nasıl uçuş oldu?
- ¿ El vuelo bien?
- Uçuş nasıldı?
- ¿ Qué tal el vuelo?
O uçuş ertelendi.
Ese vuelo se ha retrasado.
Virgin Atlantic uçuş VS301
- Vuelo de Virgin Atlantic VS3O1...
Bu bizim uçuş.
- Ese es nuestro vuelo.
Yine de sekiz saatlik uçuş için teşekkürler.
Gracias por el vuelo de ocho horas, sin embargo.
Uçuş cevaplarım gelmeye başladı.
Mi respuesta vuelo patada en.
Yavaşla ve uçuş cevaplarına söyle ana yollardan uzak dursun. Tamam mı?
Reduzca la velocidad y digale a su respuesta de vuelo para mantenerse fuera de las carreteras principales.
Konforlu Gökyüzü Hava Yollarındaki çalışanlardan hiçbiri bugün Ben Logan'ı ya da çocuklarını görmemiş. Ama adam son iki yılda üç kere uçuş planına uymamaktan ceza almış.
Nadie en Preferred Skies... admite haber visto a Ben o a sus hijos hoy, pero en los dos últimos años, él ha sido multado tres veces por no suministrar un plan de vuelo.
Uçuş planına uymamak. Bu çok ciddi bir ihlal.
No suministrar un plan de vuelo...
Kısa bir uçuş sadece.
Es un vuelo corto.
Uçuş kayıtları elimde.
Tengo registros de vuelo.
Uçuş listesinde adı var Lillian.
Él no está en la lista de exclusión aérea, Lillian.
Uçuş mürebbatını rahatsız ediyor.
Está poniendo histérica a la tripulación.
Londra polis kayıtlarını uçuş kayıtlarını, sınır kameralarını tarıyordum. Kate Anderson'dan bir iz yok.
He estado escaneando el parloteo de la policía de Londres, listado de vuelos, cámaras en las fronteras... no hay rastros de Kate Anderson.
Şimdi Federal Havacılık İdaresi uçuş kayıtlarına bakıyorum da sahip olduğu özel uçağı Kansas City'ye sayısızca ziyarette bulundu.
Estoy viendo registros de Aviación Federal sobre un avión privado suyo que hizo muchos viajes a Kansas City.
Bak bakalım kızın bu gece uçuş rezervasyonu var mıymış?
¿ Puedes comprobar si había reservado un billete en algún vuelo de esta noche?
- Suçlu iadesi olmayan ülkelere sadece gidiş uçuş rezervasyonu yaptırmış, K.A.G.'den iki bilgisayarı da yanına aldığını sanıyoruz.
- Ella reservó vuelos de ida a países sin tratado de extradición, y creemos que llevaba dos portátiles de KAG.
Sana Orlando'ya uçmak için üç uçuş göstereceğim
Veo tres vuelos directos a Orlando.
Uçuş QF181 Los Angeles için son çağrı.
Esta es la última llamada para abordar el vuelo QF181 a Los Ángeles.
Uçuş kulesi.
Torre de control.
Uçuş 4479, güçlü bir türbülansa giriyoruz.
Vuelo 4479, estamos entrando en una turbulencia extrema.
Sana uçuş pisti modeli yapmalıyım.
Debería hacerte un skullet.
Uçuş listesine göre kızın adı Amber Morris.
Según el manifiesto de vuelo... tu chica se llama Amber Morris.
Alçak uçuş.
Perdiendo altura.
Alçak uçuş. Alçak uçuş.
Perdiendo altura, perdiendo altura.
Dembe, Edward'a uçuş planımızda bir değişiklik olduğunu söylesen iyi olur.
Dembe, será mejor que le digas a Edward... que habrá un cambio en el plan de vuelo.
Bu zaman aralığında gerçekleşen 6 tane uçuş var.
Han habido seis vuelos en ese período de tiempo.
Uçuş planınız Havacılık kurumunun acil saldırı statüsüne bağlı olarak değiştirildi.
Su plan de vuelo ha sido alterado bajo la normativa de emergencia por incursión de la FAA.
Federal Havacılık, uçağı takip ettiklerini ve bunun Bogota merkezli bir ticari uçuş sanıldığını söylüyor.
La FAA dice que estaban rastreando un avión supuestamente ese era un vuelo comercial que salió de Bogotá.
Artık uçuş planının sahte olduğunu düşünüyorlar.
Ahora creen que el plan de vuelo era falso.
Uçuş bilgileri aşağıda.
La información del vuelo está abajo.
Maya Pope kamu kayıtlarına girince de, Başkan'ın ülke dışı uçuş kayıtları ortaya çıkacaktır.
Y una vez que Maya forme parte del registro público, también lo hace el avión militar en que el presidente la sacó del país.
Bunun adı Mirzan. Bir nevi uçuş kaydedici. Ne gördün?
Lo llaman mirzan... una especie de caja negra de un avión. ¿ Qué viste?
- Uçuş kaydedicinin düşmeden önce olan her şeyi pilotun gözünden gösterdiğini sen söyledin.
- Tú mismo me dijiste... que el registro de vuelo muestra lo que ocurrió... en la nave antes de estrellarse, a través de los ojos del piloto.
Uçuş kaydında gördüklerin doğru.
Lo que viste en el registrador del vuelo... es verdad.
Uçuş kaydını sizin kapıya bırakmıştım. Mirzanı.
Dejé el registrador del vuelo a tu puerta... el mirzan.
Onlara uçuş kaydında gördüklerini anlatacaktın, değil mi?
Ibas a decirles... lo que viste en la grabación de vuelo, ¿ no?
O uçuş kaydını istiyorum.
Quiero esa grabación del vuelo.
Uçuş kaydını buraya gizlemiştim.
He escondido la grabación de vuelo aquí.
Uçuş kaydı elinde.
Tiene la grabación del vuelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]