Uçuslar перевод на испанский
1,035 параллельный перевод
- İyi uçuşlar canım.
Que tengas un buen vuelo, querido.
Devam edin, direkt olmayan uçuşları seçtiğinizi söylemiştiniz değil mi?
Continúe. Me decía que prefiere los vuelos que no son directos. Sí.
İyi uçuşlar.
- Que tenga un buen vuelo.
- İyi uçuşlar.
- Buen v ¡ aje.
Biz daha çok hobo uçuşlarıyla ilgilenmekteyiz.
Los llamamos "viajes extraviados".
Bir kaç saate kadar bir Predator keşif uçuşlarına başlayacak ve daha çok şey öğrenebileceğiz.
También tendremos un Depredador sobrevolando el área en algunas horas. Sabremos más entonces.
Nasa'nın son günlerde işleri oldukça fazla ve bütün uçuşlar çok amaçlı.
La NASA no tiene ni un inodoro en estos tiempos. Todos los vuelos son multiuso.
ve uçuşları arttırın. Bir gelişme olursa bana bildirin.
Extiendan las patrullas por tierra en el área,... e incrementen la supervisión aérea.
- Güle güle. İyi uçuşlar.
Que tenga un feliz vuelo.
Bize test uçuşları yapan bir pilot olduğunu söylerdi.
Y antes decía que eras piloto de pruebas...
Şimdi, bu ses ile onları korkutup kovalarsak, bütün uçuşlarını kontrol edebiliriz.
Si podemos usarlo para que se vayan pronto controlaremos todo su vuelo.
Rio de Janeiro uçuşları hakkında bilgi verebilir misiniz?
¿ Me puede dar información sobre los vuelos a Río de Janeiro?
Luftwaffe'nin ilk filoları uçuşlarına başladı.
Volaron los primeros Escuadrones de la Luftwaffe.
İyi uçuşlar!
¡ Que tenga un buen vuelo!
Verilen ağır zayiatlar, Bombardıman Komutanlığı'nı, gece uçuşları yapmaya zorladı.
Las importantes bajas forzaron al Comando a hacer los vuelos de noche.
Target for Tonight [6]. Mürettabat, gündüz uçuşları için eğitildiğinden gece uçuşlarında zorluk çekiyordu.
Para las tripulaciones aéreas, entrenadas para atacar con la luz del día, los vuelos nocturnos tenían sus problemas.
Uçmak gayri şahsi bir işti. Muharebedeki uçuşları kastediyorum. Verilen kayıplar konusunda gerçek bir hissiyata sahip değildiniz.
Volar es tan impersonal, es decir el combate aéreo, que no sientes esa íntima sensación de pérdida si ves un avión ser derribado que si tienes a un compañero en un campo de batalla al que le volaron la cabeza a un brazo de distancia.
- İyi uçuşlar canım.
- Ten un buen vuelo, querido.
Devam edin, direkt olmayan uçuşları seçtiğinizi söylemiştiniz değil mi?
Continúe. Decía que prefiere los vuelos no directos, ¿ no?
İyi uçuşlar.
Que tenga un buen viaje.
Sonda astronotlarının tüm eğitim uçuşlarının bir dökümünü istiyorum.
Ouma.
Onları Collins'in Kartal uçuşlarıyla karşılaştır.
Quiero que revise toda la información grabada en el entrenamiento de los astronautas y que la compare con los vuelos que hacía Collins.
Bunlar, Eric ve Frank'in uçurduğu Kartal'dan, son eğitim uçuşları sırasında kaydedilmiş.
Esto es una copia de la grabación de el Águila. Ahí volaban Eric y Frank en su último entrenamiento.
Hindenburg'un uçuşları bu kadar düzgün ve yumuşak.
Es así de estable como vuela el Hindenburg.
İyi uçuşlar.
- vale. ¡ Buen viaje!
Bir sürü de marihuana çeken köpek en yoğun uçuşlarınızda bile görmediğiniz kadar.
Más perros antidroga de los que habéis visto en vuestra vida.
İyi uçuşlar.
Que tenga un vuelo agradable.
İyi uçuşlar.
Que tengan un buen vuelo.
U-2 casus uçuşlarının hemen ardından karşı operasyon başlattık.
Justo después de los vuelos espías del U-2, iniciamos la operación de conteo.
Eve dönüş uçuşlarını kontrol ediyor olman gerekmez miydi?
¿ No revisarás la conexión de tu vuelo de regreso?
- İyi uçuşlar.
- Buen viaje.
Uçuşlar yap, zirveye çık Gül, eğlen ve hoşça kal, de
Cuélgate, viaja, ríe, diviértete Y di adiós.
Uçuşlar yap, zirveye çık Gül, eğlen ve hoşça kal, de
Cuélgate, viaja, ríe, diviértete y di adiós
İyi uçuşlar.
Que disfrute del vuelo.
Wright Kardeşler'in 1903 yılında Kitty Hawk ile ilk uçuşları ve insanoğlunun 1969 da Ay'a ilk gidişi arasında yalnızca 66 yıl geçti.
Solo nos tomó 66 años desde el primer vuelo de los hermanos Wright en el Kitty Hawk en 1903 hasta poner un hombre en la luna en 1969.
Öncelikle, gezgin araçları, balonları ve örnek getirme görevlerini de içeren daha çok insansız görev ve uzun süreli uzay uçuşlarında daha fazla deneyime ihtiyacımız olacak.
Antes necesitamos más misiones robóticas, vehículos globos, el regreso de misiones a prueba y más experiencia en vuelos de larga duración.
Göreceli uzay uçuşları evreni gelişmiş medeniyetlere açarken bunu ancak araştıran, deneyen ve sınırları zorlayanlar için mümkün kılıyor.
El vuelo relativista hace accesible el universo a civilizaciones avanzadas pero sólo para sus viajeros y no para quienes se quedaron.
Buyrun. İyi uçuşlar.
Que tenga un buen viaje.
İyi uçuşlar Yarbay Voskov.
Feliz vuelo, coronel Voskov.
İyi uçuşlar.
Feliz aterrizaje.
Bunu gece uçuşlarında da kullanmaya başladılar.
Incluso han empezado a instalar esas cosas en cazas nocturnos.
- İyi uçuşlar dilerim.
- Pues, que disfrute su vuelo.
Çoğunu deneme uçuşlarında kullandım.
Anduve en varios antes.
Wright kardeşlerin tarihi uçuşlarının 50. yıldönümünde...
En el 50 aniversario del histórico vuelo de los hermanos Wright.
Grissom dış uzaydaki yolculuğunun tepe noktasına az önce vardı... ve birazdan dünya yörüngesindeki gelecek uçuşlar için gerekli... çok değerli verilerle aşağı iniyor olacak.
Grissom ha alcanzado la cúspide de su vuelo en el espacio... y regresará con los datos necesarios... para los próximos vuelos en órbita alrededor de la Tierra.
Deneme uçuşlarıyla geçen onca yıldan... bekleyip durduğum ve yanımda olmadığın onca zamandan sonra!
¡ Todos esos años de vuelos de prueba...! ¡ Y todas las veces que te he esperado y las veces que no estabas!
İyi uçuşlar ahbap.
¡ Buen vuelo!
Geleceğin Uçuşları. Bilmiyorum.
El vuelo del futuro.
Görkemli, deneme uçuşlarına hazır.
La nave Excelsior. Lista para viajes de prueba.
Yarın başka uçuşlar da var...
Tenemos varios mañana.
Dost Gökyüzünde Uçuşlar!
Volaremos por los cielos amigables.