Vaka перевод на испанский
2,477 параллельный перевод
Apseyse uğraştırır. Bağışıklık kültürüne tekrar bakın. Bağışıklıkla âlâkalı çok vaka görüyoruz.
Oh, eso es raro, hemos visto más resistencia en esto.
Zor bir vaka olduğunu söyledi. Ama üzerinde birlikte çalışacağız.
Dijo que es un caso difícil, pero vamos a trabajar juntos en él.
Oldukça zor bir vaka.
Es un caso difícil.
İki ölüm, on şüpheli vaka.
Dos muertes y diez infectados.
103 vaka. Genelde çocuklar.
Ciento tres casos, principalmente niños.
Dün gece itibariyle beş ölüm, 32 vaka var.
Anoche ya eran cinco muertos y 32 casos.
Minnesota Sağlık Dairesi 17 : 00 itibariyle 47 vaka, sekiz ölüm var.
Departamento de Salud de Minnesota Tenemos 47 casos y ocho muertos. Departamento de Salud de Minnesota
Bu sabah itibariyle 87 vaka, 15 ölüm.
Hasta esta mañana, 87 casos, 15 muertes.
Şu aşamada yaklaşık 89.000 vaka olduğuna inanıyoruz.
Creemos que hay aproximadamente 89000 casos en este momento.
Yerel yetkililere göre batı banliyölerde 3000 onaylanmış vaka var ve Ramsey, Carlton ve Saint Louis beldelerinde de ilk vakalar bildirildi.
Oficiales locales dicen que 3000 casos han sido confirmados en los suburbios occidentales y hay casos nuevos en Ramsey, Carlton y Saint Louis.
Aynı anda birkaç vaka yönetiyorum.
Administro varios casos a la vez.
Oynamak ister misin? Dinle. Son vaka var ya?
¿ Quieres jugar?
Çünkü vaka üzerine çalışmak benim doğal sınıfım.
Porque trabajar en un caso es mi aula.
Zor ve risk derecesi yüksek bir vaka olursa ona yönlendirirdik.
Bueno, si había una llamada particularmente desafiante, una persona que estaba en peligro, se la pasábamos a ella.
Taşıyıcı olma ihtimalim yüzde 80 ve öyleysem doğum esnasında anne veya bebeğin hayatta kaldığı vaka sayısı çok azmış
Hay una posibilidad de ocho entre diez de que sea portadora, y si lo soy, solo hay un puñado de casos en los que bien sea la madre o el bebé sobreviven un parto con EPV.
Albert'in gayri meşru çocuğu Ernst'in Taylandlı metresi ve Stephanie'nin deliliklerinden sonra Amerika'yı umutsuz vaka olarak görmenizi anlıyorum ama sizi temin ederim, Waldorf'lar Amerika'daki en prestijli ailelerden biridir ve ben asla Louis'in şerefine leke sürecek bir harekette bulunmam.
Con los hijos ilegítimos de Alberto, la amante tailandesa de Ernst y el circo de Estefanía, entiendo su aprehensión por el caballo oscuro de Estados Unidos.. Pero puedo asegurarle que los Waldorf son una familia tan prestigiosa como puede ofrecer Estados Unidos, y nunca le traería ignominia a Louis.
Yani, evet ve hayır. Wynton ilginç bir vaka. New York geleneksel cazının ve büyük orkestra swing'nin köklerinden koparılmış bir sentezi.
Es una síntesis desarraigada del jazz tradicional de Nueva Orleans y el swing de grandes bandas.
Size karşı açık konuşacağım. Bu biraz gecikmiş bir vaka.
Quiero decir, seré honesto con usted, éste se estancó un poquito.
Şu aranızdaki tuhaf baba oğul ilişkisi tam doktorluk bir vaka.
Esa escalofriante relación padre / hijo que tenían era justo lo que el doctor había recetado.
Son 3 ayda AK-47 kullanılan en az 5 farklı vaka var.
Tenemos al menos cinco casos diferentes donde fue usado un AK en los últimos tres meses.
Elimizde 20 vaka var, üçü çifte cinayet ve aniden testerede doku buldun diye bu vaka seni heyecanlandırıyor öyle mi?
Tenemos otros 20 casos... Tres de ellos, homicido doble... ¿ Y de repente estás emocionada con este porque hay un poco de tejido en una sierra?
Şu an olaya siz bakıyorsunuz, ama bu vaka Wilson'a bilgi verdikten sonra Hırsızlık ve Cinayet'e geçecek.
Ustedes chicos son los primeros por ahora, pero este caso va a ser transferido a Robos y Homicidios, bajo tu pequeño Wilson.
Bu vaka hakkında bir şey bilmiyor.
Ella no tiene conocimiento del caso.
Vaka konusunda- -
Sobre el caso...
Bu vaka artık senin değil.
Ahora ya no es tu caso.
Ama bu vaka artık benim.
Realmente lo hago. Pero ahora es mi caso.
Seninle bir şeyler içmek isterim, ama bu sabah iki yeni vaka geldi.
Mira, me encantaria tomar unas copas contigo, pero acabo de agarrar dos casos nuevos esta mañana.
Pardon. Bugün elimde çok vaka var. İçeri mi girer yoksa grup evine mi gider bana fark etmiyor ama bir karar vermesi gerekiyor.
Lo siento, tengo muchos casos hoy, y no me importa si entra o si vuelve al hogar social.
Umarım. İnanın bana bu vaka saygı ve tatmin edici sonuçlarla yürümezse o değişikliğin tamamını size odaklarım.
Eso espero... porque, confía en mí, si este caso no es manejado con el mayor respeto, y resultados satisfactorios, me concentraré en que todo cambie para tí.
Tanık yoksa, vaka da yok.
Si no tenemos un testigo no tenemos un caso.
Aza Ronin Gibbons'la ilgili bir vaka üzerinde çalışıyorum.
Estoy trabajando en un caso relacionado con en Concejal Ronin Gibbons.
Ortağın en son bir vaka için bu mahalleye geldiğinde buradan pek mutlu ayrılmamıştı.
¿ Eh? La última vez que tu compañero estuvo en ésta parte del barrio en un caso, no se fué felíz.
- Bu vaka için anlaşılabilir bir durum.
Bueno, en éste caso, es casi comprensible.
Bu vaka kapanınca belki seni Oven Grinder'a pizza yemeye götürürüm.
Oye, cuando se acabe este caso, tal vez pueda llevarte a Oven Grinder y comer pizza.
Her daim ümitsiz vaka olmuştum.
Yo era siempre el que decepcionaba a mis padres.
Ümitsiz vaka.
Es imposible.
- Umutsuz vaka.
- No tiene remedio.
Elimizde vahşi bir vaka var.
Tenemos una víctima de máxima urgencia.
Polis katili. Önemli vaka.
Asesino de policía, es serio.
Bir vaka üzerinde sanıyordum.
Creí que estaba en un caso.
Helen Salerno Joe'nun vaka üzerinde olduğunu sanıyormuş.
Helen creía que Joe trabajaba en un caso.
Bazen sadece ümitsiz bir vaka olduğunu düşünüyorum.
Algunas veces creo que podrías no tener remedio.
Bir ay içerisindeki üçüncü vaka.
Es la tercera vez este mes.
Evet, öğrenciyken böyle bir vaka görmüştüm.
Sí, recuerdo un caso cuando era un interno.
Sabitlilik Kurulu, bu vaka konusunda gayet açık.
El Concilio de Constanza es muy claro en esta materia.
Bir tane vaka var.
- Tenemos un caso.
İlk çocuk vaka.
Entre los nuevos casos hay un niño.
1137 no'lu vaka.
Incidente crítico 1137.
1077 no'lu vaka.
Incidente crítico 1077.
Bence bireysel vaka tuzağına düşmeden oryantasyon sınavı sorununa bakmak çok önemli... böylece kurumlar arası rekabet geriliminden... de sakınılır ki, zaten bence bu çok gereksiz bir şey.
Así que creo, personalmente, que es muy importante mirar este problema del test de orientación... sin caer en la trampa del caso individual y evitar... la crispación de la competencia entre las instituciones que, personalmente, me parece ciertamente inútil.
- Vaka falan yok.
No hay caso.