Vals перевод на испанский
735 параллельный перевод
Zaten, ilk dansı Harry'e söz vermiştim.
De todas maneras, le prometí a Harry el primer vals.
Bu dansı ona borçluyum.
Me veré obligado a bailar un vals delicioso.
Lady Dakin'e vals yapmasını öğretiyor.
Le está enseñando a la Sra. Dakin a bailar el vals.
# Ay vals yapmaya başlasa...
Si la luna se pone a bailar.
Bir vals lütfen.
Un vals, por favor.
Martini ise, vals ritmiyle çalkalanır.
Y el martini seco siempre se agita al ritmo del vals.
Bana sizinle dans etme şerefini bahşeder misiniz?
¿ Me otorga el placer de bailar esta vals?
- Vals çalsana Charles.
- Toca un vals, Charlie.
Harika bir vals, değil mi?
Es un vals precioso, ¿ verdad?
Şimdi, bütün gece dışarıda olsaydım ve yakışıklı Bay Duvalle'la vals yapsaydım ve araba bozuldu deseydim....
Si yo no regresara en toda la noche... y entrara con el apuesto Sr. Duvalle y dijera que su auto se averió...
- Bu valsi bana lütfeder misin, Lucy?
- ¿ Bailamos este vals, Lucy?
İyi bir vals olursa severim.
Me gusta un buen Vals.
Bu bir vals.
Es un vals.
Eski yıl biterken benimle bir vals yapmayı istemezsiniz, değil mi Bay Case?
¿ Quiere bailar un vals para despedir el año, Sr. Case?
Geçtin vals yapar gibi
Cuando bailaste el vals
Vals, iskoç dansı, İki adım dansı, Polka -
El vals, el chotis, la danza vaquera, la polca -
Peki, uh-Vals tanıdık geliyor.
Ese vals me resulta familiar.
Ben bu müzikle valsi öğrendim.
- Con ella aprendí a bailar el vals, de hecho.
Burada yaşadığım keyfi hiç unutmayacağım... ve daima seni o küçük vals şarkısını söylemeni dileyerek anımsayacağım.
Siempre recordaré cuánto nos divertimos y probablemente seguiré... deseando poder oírle cantar ese vals otra vez.
Oh, bu bir vals.
Oh, es un vals.
- Dansa gidiyor musun?
- ¿ No vas al baile? Sé bailar vals.
Ben vals bilirim. - Herkes vals bilir.
- Quién no sabe bailar vals.
Bir vals, Bay Darcy.
Un vals, Sr. Darcy.
Ve bazen de dans ediyoruz... güzel bir müzik çalıyor, mehtabın ışıkları bize eşlik ediyor.
A veces bailamos... ¡ y es un vals, Lizzie! La música suena y las luces están brillando.
Veda valsını seveceğinizi umuyoruz.
Espero que disfruten del Vals del Adiós.
Annem ile babamın ilk defa dans ettikleri vals bu.
Es el primer vals que mamá y él bailaron juntos.
Senin gibi dört adamım olsa Roy bu soygun vals gibi olur.
Con que sólo tuviera cuatro tipos como tú, Roy ese golpe sería un vals.
Bir valsin hem yumuşak hem de yeni ezgisinde
Al compás de un vals A la vez nuevo y tierno
Strauss'dan bir vals gibi.
Es como un vals de Strauss.
Gemideki bir adam cebinden akordeon çıkarttı ve Merry Widow valsini çalmaya başladı.
Y el hombre del barco sacó un acordeón de su bolsillo... y tocó... "El vals de la viuda feliz."
- O bir vals.
- Es un vals.
Bu vals ve Victor Herbert.
Es un vals de Victor Herbert.
- Victor Herbert vals değil.
Él no escribía valses...
- Bu "Mavi Tuna" Valsi.
Es el vals del "Danubio Azul".
Şu valsi mırıldanıyorsun.
Estás tarareando ese vals.
Aklından bir vals geçiyor. Yüzükteki harfleri sevmiyorsun ve bir gazete küpürüne bağlıyorsun.
Piensas en un vals, ves unas iniciales en un anillo y lo asocias con una noticia.
İçtik, vals yaptık Yedik, vals yaptık
Bebimos, valsamos Comimos, valsamos, bebimos
İçtik, yine vals yaptık
Volvimos a valsar
Bir kez çal. Vals temposu ile.
Tócala una vez, tempo de vals.
- "Güzel vals" demek.
- Significa "vals brillante".
Neden öğrendiğin parçayı benim için çalmıyorsun?
¿ Por qué no tocas el vals?
Bu Valsi bilir misin?
¿ Conoces este vals?
Vals yapmayı, güzel konuşmayı ve güzel elbiseler giymeyi öğreneceksin.
Aprenderás a bailar el vals y a charlar... y tener vestidos bonitos.
- Valste çok iyi sayılmam.
- No se me da muy bien el vals. - No...
Vals dışında bir şey çalamazlar mı?
¿ No pueden tocar algo que no sea un vals?
Başkan dans etmeyi seviyor, ama sadece vals biliyor.
Al alcalde le encanta bailar, pero sólo sabe bailar el vals.
Valsten herkes sıkıldı, ama biz eğleniyoruz!
A todos les aburre el vals, pero nosotros nos divertimos. - ¿ De verdad?
Bütün akşam Vals çaldılar.
Estamos toda la noche oyendo valses.
Ani bir harekette bu kez vals yaparsın dostum.
Si no, esta vez bailará usted el vals, amigo.
Bir valse ne dersin?
- ¿ Te apetece un vals? - Sí.
Netta, bu bir vals değil.
Netta, no se trata de un vals.