Verbena перевод на испанский
303 параллельный перевод
Evi sarmışlar, ama Williams orada yokmuş.
Menuda verbena hay ahí fuera. - ¿ No te ibas?
# - Limon Mineçiçeği.
- Lemon Verbena
Pazartesi Verbena kirli çamaşırlarını toplar.
Verbena pasa por la ropa sucia los lunes.
Merhaba, Verbena.
- Hola, Verbena.
Verbena, aşağıda bir kadın var.
Verbena. Hay una mujer abajo.
Sevgili Verbena, sen ne gizemli oldun böyle.
Querida Verbena, eres una mística.
- Ben kim olamam Verbena?
Como si yo fuera ¿ quién?
Oh, Verbena.
Ay, Verbena.
Verbena, biz buradayız! Sharon!
¡ Verbena, ya llegamos!
Verbena, biz buradayız!
¡ Verbena, ya llegamos!
- Verbena. Bayan Evers!
- ¿ Cómo estás?
- Verbena. Nasılsın?
- Hola, Verbena. ¿ Cómo estás?
Verbena! Bütün bu haltlar da ne?
Verbena, ¿ qué rayos es todo esto?
Oh, Verbena.
Oh, Verbena.
Verbena nerede bu arada?
¿ Dónde está Verbena?
lhlamur var mı? Hayır, Madam üzgünüm.
- ¿ Tienen infusión de verbena?
Verbena Chilton, bunu, Kaliforniya'daki kızkardeşinden gönderdi.
Verbena Chilton me regaló esa Crassula ovata que trajo de casa de su hermana en California.
Orkide, limon, adaçayı ve ardıç ile "Complexe d'Huiles Essentielles Amincissantes" oluşturmak için....... portakal yaprağı, papatya, verbena ile Complexe Relaxant karıştırılır.
La "Orchidée" asocia esencias de limón, de salvia y de enebro a su Complexe d'Huiles Essentielles Amincissantes, y de hoja de naranjo, de camomila y verbena a su Complexe Relaxant.
Bitkisel. Limon çayı.
Es de limón y verbena.
"St. Verbena'ya gidin" diyen salaktan mı duydun?
¿ Oyes eso del mismo idiota que dijo de ir a Sta. Verbena?
- Ihlamur yok, sadece mineçiçeği.
- Sin naranjos florecidos, sólo verbena. - Genial.
Sana mutlu tatiller.
¡ Feliz verbena!
Git biraz dinlen dostum.
Sólo descansa un poco, viejo. La verbena y el templete con sus cantos
Mine çiçeği ve nane şekeri.
Era verbena y menta.
Verbena ve Palm'ın köşesinde
Esquina de Verbena y Palm.
Tuhaf bir kelime şu "curcuna."
Es una palabra rara, verbena.
Çok muazzam bir olay.
¡ Vaya, ésta es una verbena de locura!
Dur tahmin edeyim. Kolyenin içinde mine çiçeği var.
Déjame adivinar. ¿ Verbena en el collar?
Verbena Court'tan nefret ettim. Her şeyinden.
Odio "Verbena Court" Todo lo que hay ahí.
Verbena Court kurulurken sınırlı sayıda telefon hattı çekmişler. Bessette hepsini satın almış.
"Verbena Court" fue construida con líneas telefónicas limitadas Bassette las compró todas.
Verbana Court'un cennet gibi bir yer olduğunu düşünen kalın kafalının biridir.
¿ Bob? No. Es un gran tonto, que cree que la Calle Verbena es el cielo.
Alaska'da bile işe yaramıyor. Verbena Court'ta nasıl işe yarasın?
No funciona en Alaska, ¿ por qué funcionaría en Verbena Court?
Verbana Court'taki tüm tabelaları analiz etmen gerekecek.
Vas a necesitar luminol para cada letrero en Verbena Court.
Verbena Court'un çapraz çimenliği de bu.
Es el césped diagonal de Verbena Court.
Kolyenin içinde mine çiçeği var.
¿ Verbena en el collar?
Mine çiçeği aklına girmemi engelliyor olabilir ama belki de hedefim aklı değildir.
Bueno, la verbena me mantiene fuera de su cabeza. Tal vez ése no sea mi objetivo.
Mine çiçeği yutması onu zayıflatabilir.
La verbena puede debilitarlo, si lo ingesta.
Mine çiçeği 1865'ten beri burada yetişmiyor.
- La verbena no crece aquí desde 1865.
Kendine bir bardak koyup şişeyi mine çiçeği ile doldurmak.
Sirviendo tú mismo una bebida y luego poniendo verbena en la botella.
Eğer yutarsa, mineçiçeği onu zayıflatabilir.
La verbena podría debilitarle si la tomara. Te ayudaría a dominar la situación.
Seni zayıf tutması için yeteri kadar mineçiçeği verdim.
Te he inyectado suficiente verbena para que estés débil.
Önder Çatalkaya Özür dilerim, işim neredeyse bitti. Ancak mineçiçeğinden güçIü değilsin.
Pero no eres más fuerte que la verbena.
Yani senin mineçiçeğindi.
Así que la verbena es tuya.
Şimdi de mineçiçeğini vücudundan çıktığına göre yapmak üzere olduğun şeyi de hatırlamayacaksın.
Y ahora que la verbena se ha ido de tu sistema, No recordarás lo que estás a punto de hacer.
O kolyenin içinde mine adında bir bitki bulunuyor.
Ese collar contiene una planta llamada verbena.
Prater'a mı?
¿ Aquí, a la verbena?
- Canım!
- Verbena.
Mine çiçeği.
Verbena.
Çiçek acayip olmuş.
Qué verbena más rara, no lo parece.
Nate ve ben Verbena Court'a altı ay önce taşındık.
Nate y yo nos mudamos, hace unos seis meses atrás. El pozo de luau vino con la casa.
Tüm vücudumda mineçiçeği var.
Estoy lleno de verbena.