Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ V ] / Verla

Verla перевод на испанский

15,122 параллельный перевод
O zaman ona bir bakayım, yoksa bakmamalı mıyım?
Debería ir a verla, ¿ no?
Benimle olması gerekirken onu Ross'la görmeye dayanamıyorum.
Odio verla con Ross cuando sé que debería estar conmigo.
Kardeşim kehanetini bana anlattı ama onları benim de görmem gerekiyordu ve bana ne gösterdi?
Mi hermano me habló sobre su profecía, pero... necesitaba verla con mis ojos, ¿ y qué me enseñó?
Bunu görmeyi çok isterim.
Me encantaría verla.
Hanımım, sizi sağ gördüğüme sevindim.
Ahgassi, me alegro de verla viva.
Onu Dar Adal ile çıkarken gördüm.
Acabo de verla salir con Dar Adal.
Onu görmek istiyorum demek.
Significa que quiero verla.
Ona dikkat et.
Verla.
Önce onu göreyim.
Déjame verla primero.
Joe, hani bana gelmiş geçmiş en sevdiğin filmi söylemiştin. Ve bana onu mutlaka izle demiştin.
Oye, Joe, esa película que me pediste que viera que dijiste que era tu favorita de todos los tiempos, y que dijiste ¿ tuve que verla?
Küçük Nellie'nin dünyaya gelişini gördüm gidişini görmeye de istekliyim, bir mahzuru yoksa eğer.
Vi a la pequeña Nellie venir al mundo, y estoy dispuesta a verla salir de él, si es lo mismo.
Sizi görmek ne güzel.
Me alegro de verla.
- Hem sizi de aynı durumda görmek güzel.
Y verla así como se ve.
Senin onu bir daha asla göremeyeceğin bir yere götürüyorum.
La voy a llevar a cualquier sitio donde no vuelvas a verla.
Eğer şanslıysak, anterior damarındadır ve müdahale edebiliriz.
Si tenemos suerte, será en la parte anterior y seremos capaces de verla.
Onu son gören onlardı.
Ellas fueron las últimas en verla. Sí.
Onu görmek istiyorum.
Quiero verla.
Onu uzun zamandır görmedim.
Llevo muchísimo tiempo sin verla.
Onunla takılmak için burada buluşmam gerekiyordu.
Se suponía que tenía que verla aquí para pasar el rato.
- Gerçekten görmemeniz gereken bir hâlde.
No se encuentra en condiciones para verla ahora, señorita.
Onu bir daha göremeyeceğimi sanmıştım.
Creí que no volvería a verla más.
Söylemezsen de yanına sen gitmelisin.
Si no lo haces, debes ir a verla.
Onu bu şekilde görmek korkutucu olmalı.
Se llegó a ser bastante aterrador verla así.
Onu görmek istemiyor musun?
¿ Quieres verla?
- Görebiliyor musun?
- ¿ Puedes verla?
Kızımla ilgilenme zamanınız gelmişti.
Ya era hora que alguien viniera a verla.
Seni görmek güzel, Ajan Danvers.
Me alegro de verla, agente Danvers.
Seni tekrar görmek güzeldi, Ajan Danvers.
Me alegro de verla, agente Danvers.
Ve onu fazla abartılmış bir paparazziyle çok fazla zaman ve enerji harcayıp şansı varken yapabilecekken yapamadığı şeyleri görmek istemiyorum.
Y no quiero verla perder todo lo que es capaz de lograr porque está invirtiendo demasiado tiempo y energía en un paparazzi glorificado.
Peru konusunda seninle görüşmeye çalışıyordum.
Llevo intentando verla... por lo de Perú.
Seni burada görmek ne güzel. S08E03 PhDead
Qué casualidad verla aquí.
Tekrar izlemek istiyorum.
Quiero verla de nuevo.
Eğer ödülü kabul edersek hayatımız boyunca onu bir daha asla görmeyeceksin.
Si aceptas la recompensa, jamás vivirás para verla.
Onu bir daha asla göremeyeceğimin.
Que nunca iba a verla de nuevo.
Onu bir kez daha görmeliydik.
Necesitábamos verla de nuevo.
Neyse... Eminim tekrar görüşürüz.
Bueno... estoy seguro de que volveré a verla.
Gerçekten seviyorsan bir daha asla görüşme.
Si de verdad la amas, no vuelvas a verla.
- Eli izlemem gerektiğini söyledi.
Eli dijo que debería verla. ¿ Por qué debería verla?
Onu gözlerinle görmeyeceksin.
No importa / ​ ​ i no vas a verla con los ojos
- Hemen görmem gerek.
¿ Ahora? Vale, tengo que verla.
Geldim, onu görebilir miyim lütfen?
Estoy justo aquí. ¿ Puedo verla, por favor?
Hemen izleyeceğiz.
Vamos a verla ahora mismo.
Hazır buradayken onunla görüşeceğim.
Como ya estoy aquí, iré a verla.
- Çekil. Onu görmem lazım.
- Muévete, tengo que verla.
Kısa süre önce birileri seni görmek istemişti.
No hace mucho... algunas personas hicieron un intento para verla...
Arayıp görüşmek istediğimi söyle.
Llamadla, decidle que necesito verla.
Senelerce acı çekmesini izledikten sonra Nate eşini kaybetti.
Nate perdió a su esposa después de verla sufrir por años.
Ama onu görmeliyim.
- Pero debo verla. - ¿ A quién?
Ben gidince ona, "Seni görmek güzeldi" der misin?
- que me ha alegrado verla?
Onu burada görmeyi beklemiyordum.
No esperaba verla aquí.
Zor olabileceğini biliyorum ancak neler hatırladığını söyleyebilir misin?
¿ Por qué no me deja verla si no pasa nada?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]