Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ V ] / Vermeer

Vermeer перевод на испанский

154 параллельный перевод
van Meegeren'i hatırlyor musun ve onun sahte Vermeer'lerini?
¿ Recuerdas Io que pasó con Van Meegeren... y todos esos cuadros falsos de Vermeer?
Son bir Vermeer daha yaptı ve bu da büyük bir zaferdi.
Al final pintó un último Vermeer e incluso eso fue una victoria.
Bu sabah, Rönesans ve Tekrarcı ekollerinin ilk Flemenk ustalarına bakarken siyah sprey boyasıyla Vermeer'in Camdaki Kadın'ına püskürttü.
Esta mañana estábamos viendo los primeros maestros flamencos de las... escuelas Manierista y del Renacimiento, Cuando cogió su aerosol negro... y roció la "Dama en la ventana" de Vermeer.
Gömleğime Vermeer döküldü.
Me he llenado la camisa de Vermeer.
Vermeer'in Eskiden Pencerede Olan Kadın'ına ne veriyorsunuz? - 2 şilin?
¿ Qué me ofrecen por La mujer que estaba en la ventana de Vermeer?
Bu resim yeni geldi.
Este Vermeer acaba de llegar hoy.
Nasılsın Vermeer?
¿ Qué tal, Vermeer?
İngiltere Kraliçesi'nde olan diğer tabloyu saymazsak bu, özel ellerde olan tek Vermeer tablosudur.
Aparte del que posee la Reina de Inglaterra, éste es el único Vermeer privado.
Vermeer çok iyi - basit, çarpıcı.
El Vermeer es muy bonito - Vibrante.
Bir sürü Van Gogh... ve Vermeer'ler çok heyecanlıydı.
Los museos estaban muy buenos. Muchos Van Goghs y los Vermeers fueron intensos.
Bay Vermeer'ın evini biliyor musunuz?
¿ Conoces la casa del amo Vermeer?
Ayrıca başka bir doğumu kutlamak için bir aradayız. Oğlumun kendi ellerinden çıkan yeni bir şaheser, Johannes Vermeer.
sino para regocijarnos con otro nacimiento, una nueva obra maestra de mi yerno
Bir çeşit Vermeer.
Bueno... Es tipo un Vermeer.
Bu bir gerçek Vermeer.
Es un auténtico Vermeer.
Geçen ay Vermeer'in 3 kayıptablosu daha gün ışığına çıktı.
Tres pinturas Vermeer perdidas fueron descubiertas el mes pasado.
Yerine Vermeer kopyası koymuşlar.
Parece la copia de un Vermeer ahora.
- Vermeer'i istiyorum, Humfries!
¡ Quiero ese Vermeer, Humfries!
- Diğer tabloya ne oldu? Vermeer'e?
¿ qué pasó con la otra pintura, el Vermeer?
Kayıp Vermeer'in bende olduğunu düşünüyorsanız, Müfettiş bagajımı aramakta serbestsiniz.
Si piensa que tengo el Vermeer que falta, Inspector, por favor, siéntase libre de revisar mi equipaje.
Benden, benim gibi bir adamdan... Londra'daki bir galeriye gidip, babana yanaşıp... ona Vermeer'in tablosunu yarı fiyatına satmamı mı istiyorsun?
¿ Quieres que yo, un hombre de mi calibre sólo... entre en alguna galería de Londres, encare a tu viejo y le ofrezca venderle un Vermeer por medio millón?
Tam olarak değil
VERMEER ROBADO Bueno, no exáctamente.
Vermeer'ın İnci Küpeli Kız tablosu Harvey Nichols'daki bir soyunma odasında okul öğrencileri tarafından bulundu.
La muchacha con aros de perla de Vermeer fue encontrada por un grupo de colegialas en un probador del Shopping Harvey Nichols.
- Vermeer.
- Vermeer.
Eskiden bir Vermeer tablomuz vardı.
Tuvimos un Veermer hace tiempo.
- Hanımım. Çıldıracağım. Adamlara Vermeer tablosunu kurtarmalarını söylemeliydim.
Debería haberles dicho que sacaran el Vermeer.
Şunu Vermeer'a doğru uzatın.
Alinea éste con el Vermeer.
Vermeer, Caravaggio, iki tane Van Eycks... en azından.
El Vermeer, Caravaggio, dos van Eycks... por lo menos.
Bu Vermeer'in "Konser" adlı tablosu.
Este es El Concierto de Veermer.
"Black Narcissus" ta aklımda ressam Vermeer vardı.
Vermeer era el tipo de pintor que yo tenía en mente para "Black Narcissus"
Ama sana bir şey söyleyeyim, şu kayıp Vermeer tablosu sahte.
Pero te diré algo, el cuadro de Vermeer perdido es falso.
22. birimden Max Vermeer'ı biliyor musun?
¿ Conoces a Max Vermeer de unos 22?
Brüksel'deki 1992 Vermeer soygunuyla ilgili okuduğum bir rapordan.
De un informe que leí sobre el robo de Vermeer de 1992 en Bruselas.
Çalışma odasındaki Vermeer tablosunu satalım diyorum.
- ¿ En serio? - ¿ Te importaría?
Bu dokumacı kadın, Berman.
Se trata de Johannes Vermeer.
Sonra Vermeer Cafe'ye en sevdiğimiz kahveyi almaya gittim ama döndüğümde yani yaklaşık yirmi dakika sonra, ortada yoktu.
Después fui al Café Vermeer a por nuestro café preferido, y cuando volví, quizás 20 minutos más tarde, se había ido.
Vermeer'in "Konser" i.
"El Concierto" de Vermeer.
Turner, Monet, Vermeer... Gözlerimi bu adamlar açtı.
TURNER, MONET Y VERMEER ME TENÍAN SIEMPRE INTERESADO.
Bir Vermeer eseri çalınmış. Yerine de sahtesini koymuşlar.
Resulta que un Vermeer fue robado y reemplazado con uno falso.
İz sürücüyü bulamadıkları için de Vermeer'in izini Amsterdam'ın 15 mil dışındaki bir depoya kadar sürdük.
Como ellos no pudieron seguir el rastro, Nosotros lo rastreamos a un almacén 15 millas a las afueras de Amsterdam.
Bazen gece yatağımda yatıp uyumaya çalışırken, tek düşünebildiğim Vermeer'in bir tablosunu yapmaya çalışmayı deneme amacı oluyor.
A veces, cuando estoy acostado en la cama por la noche tratando de dormir, todo lo que puedo pensar es en mi objetivo de tratar de pintar un Vermeer.
Gerçekten ben bir Vermeer tablosu yapmaya çalışacağım.
realmente, voy a tratar de pintar un Vermeer.
Bahsettiği Vermeer Johannes Vermeer, 1600'lü yılarda yaşamış olan Hollanda'lı sanatçı.
El Vermeer que él está hablando es de Johannes Vermeer, Artista holandés desde 1600.
Vermeer'e baktığınızda, tuval üstündeki resimden daha fazlası vardır.
Cuando vemos un Vermeer, parece más que una pintura sobre lienzo.
Vermeer bunu nasıl yaptı?
¿ Como lo hizo Vermeer?
Ama Vermeer hakkında böyle evraklar hiçbir zaman bulunmadı.
Pero no se han encontrado tales documentos sobre Vermeer.
Vermeer'in, kavranılamaz dehası ile tuvale gidip sihirli bir şekilde resmini ışıkla yaptığı anlaşılıyor.
es como si Vermeer fuera algun tipo de genio magnifico que solo caminaba a un cuadro y magicamente pintaba con luz.
Vermeer bu güzel resimleri teknoloji kullanarak da yapmış olabilir.
Es posible que Vermeer estuviera usando algun tipo de tecnologia para hacer estas hermosas pinturas.
Ve, bu şekilde, ona bir yakınlık duydum, çünkü ben bir bilgisayar grafikçisiyim, ve biz gerçekçi ve güzel bir görüntü için teknolojiyi kullanırız, ve belki Vermeer'in de yaptığı budur.
Y por eso siento un parentesco con él, porque soy un Diseñador Grafico, y usamos la tecnología para hacer una realistica y hermosa imagen y es posible que sea exactamente lo que estaba haciendo Vermeer.
Bu yüzden neden Vermeer'i kafasına taktığını bilmiyorum.
Así que yo no sabía que tenía toda esta pequeña sub-obsesión con Vermeer.
Vermeer gördün mü hiç?
¿ Has visto algún Vermeer?
Bir Vermeer.
Eso es un Vermeer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]