Vhs перевод на испанский
188 параллельный перевод
Betamax, VHS ve Super 8 kasetler mevcut.
Está disponible en Betamax, VHS y Súper 8.
- VHS mi?
- ¿ En VHS?
O ailelerin, video kasetine aktarıImış amatör filmleri var.
Han pasado unas películas caseras de las dos familias a VHS.
Video oynatıcı bile yaptım.
Hasta hice un VHS.
O 500 dolara, yatak odamız için müthiş bir video kaset alacağım.
Esos $ 500 van para un nuevo súper VHS... para nuestro cuarto.
- VHS video.
- Un aparato de video.
Princeton'a başvurum için Pazartesi'ye kadar bunun bir VHS kopyasını istiyorum.
Necesitaré una copia de esto en vídeo el lunes para mi solicitud a Princeton.
Niye bizde VHS bir makineye geçmiyoruz.
¿ Porqué no podemos tener un VHS?
Bunlar VHS, Al.
Porque son VHS, Al.
Şey, elbette VHS.
Si, por supuesto que son VHS.
Fakat bence VHS videomuzun nimetlerini komşularımız ve iyi dostlarımız Bundyler ile paylaşmamız iyi bir jest olur
Um... pero solo creo que sería un lindo gesto... de nuestra parte compartir el formato VHS... con nuestros buenos vecinos y amigos, los Bundy!
Eğer bu VHS makinelerden bir tanesine sahip olsaydık,
Si tuvieras una de estas máquinas de VHS,
Beta evde, VHS burada, ve içinde yemek olan bir buz dolabı.
Beta en casa, VHS aquí, y un refrigerador con comida en él!
Kuzen Doug`un verdiği kamerayı kullanıyoruz..... kasedini ise Homer verdi.
Estamos usando la cámara de video que nos regaló el primo Dot... y la cinta que nos regaló Homero. "VHS Económico T-30"
- Hayır, dört.
Es el de VHS.
- VHS'ye ayarlayın. - Ve kablodan çıkartın.
Y apague el codificador.
Ben kameramı bile kullanamıyorum.
No puedo programar mi VHS.
İşte VCR budur.
Ahí tienes tu VHS.
Bu odaya, bir VHS bir klima ve bir de buzdolabı koyun, kadın patlayacak.
Vídeo, aire acondicionado y nevera ahí. Si no, la tía nos mata.
Güvenlik kamerası video bandı Kaset-1.
"Cinta de vídeo de la cámara de seguridad VHS-1."
İsteksizce filmi videoya koydum ve beş dakika sonra Mitch Leery'nin haklı olduğunu gördüm.
De mala gana, procedí a meter la cinta en el VHS y a los cinco minutos, supe que Mitch Leery tenía razón.
VHS yok mu?
no lo tienes en VHS?
VHS nedir?
qué es un VHS?
VHS nedir?
Heh, "qué es un VHS"?
Mini kasetten çekilmiş VHS kaset.
Una cinta VHS normal hecha con otras más cortas.
Peki, tek bildiğim sabah uyandığımda yastığımda kızıl saç teli ve oynatıcımda da lezbiyen pornosu vardı.
Bueno, sólo se que cuando desperté esta mañana, encontré cabellos rojos en mi almohada, y un filme de lesbianas en el VHS.
Çipler cep telefonundan ve tekerlekler VHS video cihazından.
Lleva unos chips WAP de teléfonos móviles y las ruedas son de los VHS.
Mike onu VHS kapaklarından kurtardı Laurel da ona bir yuva verdi.
No. Él la sacó de las tapas de VHS, y ella hizo un hogar para él.
Bilirsiniz, tüm VHS koleksiyonum birinize kalacaktı.
Saben, toda la colección en videos no va a ir para ninguno de ustedes.
Kişinev'de çocukken videomuz yoktu, DVD de yoktu.
En mi infancia en Kishinev, no teníamos VHS ni DVD.
Kitap yazmayla başlarsın, sonra medya kısmına adım atarsın, ortak toplantılar, DVD, VHS kopyaları...
Se empieza con un libro, una gira publicitaria, eventos, DVD, VHS.
1980'lerden beri videokasetleri alıp evde izleyebiliyorsunuz. Artık herkes pornoyla büyüyor.
Pero desde los años 80 y la llegada del VHS, uno pdia ver películas en su hogar, incluso pornografía.
Çünkü bizde VHS olduğundan sende izleyebiliriz, diye düşünmüştüm.
He pensado que podríamos ir a verla a tu casa. Yo sólo tengo video.
VHS kasetten porno seyretmek çok sıkıcı.
Es retrógrado mirar porno en VHS.
Bu bir tür antik süper VHS çıkışı gibi bir şey.
Es algun tipo de salída de Super-VHS antiguo o alguna cosa por el estilo.
Filmi traş bıçağı ile kesmek günlerimizi alırdı.
Requería días de trabajo de esclavo en la cinta de VHS con una hoja de afeitar.
Bizim zamanımızda kızlar sinemaya götürülürdü ya da bir VHS kiralanıp evde izlenirdi.
Hubo una época en la que se llevaba a una chica a ver una película.
Siz filmleri e-posta ile mi gönderiyorsunuz?
O rentabas un VHS y te quedabas en casa a verlo. ¿ Ahora mandas películas?
Bir gün VHS kaset toplamaya çıkmış. Ve bir şey bulmuş :
Un día, salió a recolectar videos VHS y oyó algo :
Babam sadece VCR * izlememize izin veriyor.
- Papá solo nos deja tener un VHS.
Don Cornelius o zaman sunucuydu. Ben de videosu var.
Don Cornelio estaba ahí como testigo, lo tengo en VHS.
Aslında gerçekte bizim gördüklerimiz VHS video da yumuşatıImış şekildedir.
Pero en realidad lo que vemos es un modulador de frecuencia UHF.
Yeni seyrettiğimizin belki VHS kasete kaydetmişsinizdir?
¿ Tal vez en una cinta de VHS?
Eğer VHS kasetiniz olsaydı, bunu tekrar seyredebilirdik.
Si estuviese en VHS, nosotros lo podríamos mirar otra vez.
DVR dijital kayıt yapar, VHS'den daha iyidir.
DVR es digital. Es mejor que los VHS.
Başka bir SCART kablomuz olursa Digibox'u VHS'ye bağlamak için kullanır doğrudan kayıt ederim.
Tal vez si tenemos dos, podría conectar la digibox al vhs Grabar directamente ahí
VHS.. VHS istemiştim.
La necesito en VHS.
Sizde..? Sizde Hayalet Avcıları var mı?
¿ Tiene Los Cazafantasmas en VHS?
Burada VHS satmıyoruz, dostum.
Aquí no tenemos VHS, amigo.
- VHS.
- Sí, VHS.
Kayıt cihazını hazırlasın.
Dile que programe el VHS.