Vikner перевод на испанский
44 параллельный перевод
Bana, Vikner diyebilirsin.
Puedes llamarme Vikner.
Ve ayrıca, Mr. Vikner'in kaldığı zamanla tesadüfi.
Y también coincide con la estancia del Sr. Vikner.
Alan Vikner'in mazereti var.
Elan Vikner tiene una coartada.
Profesör Vikner'ın, Jaime Moriarty'nin iğrenç tahtının varisi olduğuna neredeyse eminim.
Estoy casi seguro de que el profesor Vikner es el heredero del fétido trono de Jamie Moriarty.
Belli ki bunu, Vikner yaptı.
Obviamente Vikner hizo esto.
O yeni mi? Bana tekrar, bizi öldürmek isteyen kişinin neden Joshua Vikner için çalışmadığını düşündüğünü anlatır mısın?
¿ Es reciente? ¿ Quieres volver decirme por qué piensas que la persona que acaba de intentar matarnos no trabaja para Joshua Vikner?
Bizim canımızı alması Vikner'ın canına mal olur. Biliyorsun bunu.
Acabar con nuestras vidas le costaría a Vikner la suya ;
Polis, Joshua Vikner hakkında hiçbir şey bilmiyor. Babamın ofisinin bombalanması konusunda bir şüpheli değil. Ama yine de birisi aynı teçhizatı evimize yerleştirdi.
La policía no sabe nada de Joshua Vikner, no es sospechoso de la explosión en la oficina de mi padre, y aun así, alguien dejó exactamente el mismo dispositivo en nuestra casa.
Birileri Vikner'ın imhası için onu kışkırtmayı umuyordu.
Alguien espera incitarla a la destrucción de Vikner.
Vikner'ın tekerleğine çomak sokulması durumu için ideal bir çomak, öyle değil mi?
Sería un gran desafío para el gran entramado de Vikner, ¿ no crees?
Profesör Vikner gibi bir sorunla uğraşmak için başka yollar da olduğunu anlamasını sağlamalıyız.
Me gustaría que comprendiese que hay otras formas de solucionar un problema como el que representa el profesor Vikner.
Bu kadın, yalnızca Vikner'ın görevden alınmasını sağlamak için seni öldürmek istedi.
Esta mujer estaba dispuesta a mataros solo para provocar la destitución de Vikner.
Joshua Vikner hakkında konuşmak istiyorsunuz, doğru mu?
Quieren hablar sobre Joshua Vikner, ¿ no es así?
Ve Joshua Vikner konumunu, tıpkı kazanırken yaptığı gibi öfkeyle savunacaktır.
Y Joshua Vikner defenderá su posición con una furia igual a la que usó cuando luchó por conseguirla.
Vikner da onların arasındaydı.
Vikner estaba entre ellos.
Vikner, yoluna çıktığı için onu öldürmeyi denemişti, öyle mi?
¿ Por eso Vikner intentó que le matasen en aquella época, porque se interponía en su camino?
Bu da Vikner'a konumunu sağlamlaştırması için ihtiyacı olan zamanı verdi.
Le concedió a VIkner el tiempo que necesitaba para solidificar su posición.
Joshua Vikner'ı yenmeliyiz.
Queremos derrotar a Joshua Vikner.
Bu takvimleri, İnternet'in Vikner'ın nerelerde olduğunu yazışına göre belirledik. - Ve?
Creamos esos calendarios a partir de lo que ponía en internet sobre el paradero de Vikner.
Ama Vikner ve adamları ölüm peşinde koşmayı, iş anlaşması olarak görüyorlar.
Pero Vikner y su gente se dedican a matar como si fuera un acuerdo de negocios.
Babam asla Vikner'ın hükümdarlığına karşı bir tehdit olmadı.
Mi padre nunca fue una amenaza para el liderazgo de Vikner...
Joshua Vikner kızın kaybolduğu ve boğazının kesildiği gece New York'taymış.
Joshua Vikner estaba en Nueva York la noche en la que ella desapareció y la noche en la que le rajaron la garganta.
Sonra ne olacak? Bıçağı Vikner'ın ofisine saklayıp - ardından polisi mi arayacağız?
¿ Colocamos el cuchillo en el despacho de Vikner y luego le damos el soplo a la policía?
Autumn Dunbar'ın kanının da öyle. Doğrudan Vikner'la bağlantılı kanıtlar istiyorum.
Además de la sangre de Autumn Dunbar, quiero pruebas que lleven directamente hasta Vikner.
Profesör Vikner, ben Morland Holmes.
Profesor Vikner, soy Morland Holmes.
Atlayıp Vikner'ın işini kendin mi yapacaksın?
¿ Va a facilitarle el trabajo a Vikner saltando?
Bir şüpheli tutuklandıktan hemen sonra seninle iletişime geçer sanıyordum. Ama haberlerde Vikner'ın tutuklanmasıyla alakalı bir şey göremedim.
Supuse que solo se pondría en contacto contigo después de que un sospechoso fuese arrestado, pero no se ha mencionado la detención de Vikner en las noticias.
Ve temiz bir parmak izine ulaşabildik. Ve bu izler de şüpheliniz Joshua Vikner ile eşleşti.
Y hemos sido capaces de sacar un juego de huellas limpias que coinciden con vuestro sospechoso, Joshua Vikner.
Birkaç saat önce Vikner'a bakmaya gittik ama o gitmişti.
Bueno, hace unas horas, fuimos a buscar a Vikner, y se ha largado.
Belli ki Vikner'ın FBI'daki kaynakları durumun ciddiyeti konusunda onu ikna etmiş. Kamuya mal olmuş birinin hayatını altüst etmek için kaçak durumuna düşürmek - oldukça etkili bir yöntem.
Es obvio que las fuentes del FBI de Vikner le han convencido de que representabas una grave amenaza para él... cambiar drásticamente de vida, convertirse en fugitivo... son pasos muy drásticos para una figura pública.
En son hatırladığımda Vikner'ın mali durumuna bakıyordun.
Lo último que recuerdo es que estabas revisando las finanzas de Vikner.
Vikner'a teslim oluyor.
Se va a entregar a Vikner.
Vikner'ın nerede olduğuna dair bilgi almak için tüm gücünü kullanmayı umuyordum. Ama adamları görüştürmüyor bile.
Esperaba poder usar cada gramo de influencia que tuviésemos para conseguir que averiguara los posibles paraderos de Vikner, pero su gente ni siquiera me la ha pasado.
Vikner'ın cep telefonunu bulduk.
Hemos localizado el móvil de Vikner.
- Vikner'ın gittiğini düşünüyoruz.
Creemos que Vikner se ha largado.
Profesör Vikner'a elimi bile sürmedim.
No le puse ni un dedo encima al profesor Vikner.
Onun yardımını Vikner'ı hapse atmak için istemiştik.
Queríamos que nos ayudase a meter a Vikner en prisión.
Aslında Bayan Hashemi, Vikner'ın yerine geçmeyecek.
En realidad, la Sra. Hashemi no va a ocupar el lugar de Vikner.
Vikner gitti ve onun yıllardır istediği şey oldu.
Así, Vikner desaparece del mapa y ella consigue lo que hace años que quería.
Adı Alan Vikner, 52 yaşında.
Su nombre es Alan Vikner, de 52 años.
Birisi işleri devraldı. - Joshua Vikner kim?
¿ Quién es Joshua Vikner?
Vikner'ın parmak izi.
Las huellas de Vikner.
- Vikner kaçıyor.
Vikner ha huido.
Bak, Vikner artık aranan bir adam.
Mira, a Vikner ahora lo buscan las autoridades.