Vis перевод на испанский
69 параллельный перевод
Bize anlattığınız hikaye için, Tela-Vis şirketinden size 10.000 $'lık çek ve ilaveten, filmi çekmeniz için de sözleşme getirdim.
Aqui hay un cheque de 10,000 dolares de la Compañía Tela-Vis para esa historia que les contó, así como un contrato para que usted lo lleve a la pantalla.
... eğer gözyaşlarınız örtülüyse, bağlarını kırmak hangi yıkıcı örgütü bağlar ve bu nedenle, beyler, onlara "alçak" deniyor.
Si alguien abre la boca, ellos rompen los lazos que los ligan con la organización subversiva, y por esa razón, señores, ellos son llamados "vis".
Sayın hakim bu olaya sosyal bir amaç olarak yaklaşmak her ne kadar kişisel bir eylem olsa da mümkündür.
Su señoria, la aplicabilidad de esta ley... vis-a-vis de acción individual está bien establecida.
Evlilik ziyaretleri izni olabilir mi? Olamaz.
- No hay vis a vis para solteros...
Öğrencilere yüz yüze bilgi vermek, tamam mı?
Darle información vis-à-vis otros estudiantes, ¿ bueno?
Yetkililerin, çocuklara uygulanan şiddet konusundaki en zor dava olarak... en davada on üç yaşındaki kızın ailesi kefaletle bırakıldı.
Los padres de una niña de 13 años están libres bajo fianza... acusados de lo que las autoridades llaman... el peor caso de abuso infantil que jamás hayan vis -
Yüzyüze korsanlık, bilirsiniz.
vis-a-vis la piratería, ya sabes.
Pastanın tamamına bakmalısın "vis-à-vis" şu anki yaşam koşullarıma.
Tienes que ver entera la tarta de mi vida actual.
Vis-à...?
¿ Entera?
Ama bunun için serbest görüşme odası talep etmek lazım.
Pero para darte un abrazo tendrías un vis-a-vis.
Eskiler'in deyimiyle Vis Uban.
Se refiere a una ciudad... de los Antiguos llamada "Vis Uban" que fue donde comenzó la plaga.
Eğer Vis Uban, Eskiler'in zamanında bitirilmemişse...
Si Vis Uban no había sido terminada cuando... toda la civilización de los Antiguos cayó...
Şehrin asıl ismi, Vis Uban, "Gücün Yeri" olarak tercüme ediliyor, fakat bunun anlamı orada Anubis'i alt etme yolunu bulacağımız anlamına gelmez.
El nombre original de la ciudad es Vis Uban,... traducido como : "lugar de gran poder", Pero no hay indicación de que allí vayamos... a encontrar algo para derrotar a Anubis.
Benim bir kadınım var. Vis'li Milika.
Milica de los Vis.
Köle.. lik mi?
Escla... vis...
Kaltak mı?
Desaparece de mi vis...
Bir hayal gördüm...
Tengo vis... Una visión
- Siz de şunu...
¿ Han vis...?
Ziyaretlerde aileleri getiriyor, diğer ihtiyaçlarını da biz karşılıyoruz.
Algo que le pasan los familiares en el vis a vis otro poco que les dejamos pasar nosotros...
Kişiye özel ziyaretler.
Vis a vis...
une femme est plus belle que le monde ou je vis. et je ferme les yeux.
Une femme est plus belle que le monde ou je vis et je femme les yeux
"Vis majör" kaçınılmazdır, unutma.
Simplemente recuerda la inevitabilidad... del vis mayor
"Vis majör". Latince bir terim
El vis mayor Es latín.
Ve, evlat, "vis majör" her yaşayanı ziyaret edebilir.
E hijo, toda vida debe aguardar la visita del vis mayor
İşin sırrının "majör vis" veya "vis majör" den, mümkün olduğunca kaçınmak olduğunu anladım.
Bueno, supongo que el truco está en evitar el mayor vis o el vis mayor o lo que carajo sea todo lo que se pueda. Ése es el truco.
"Vis majör".
Es el vis mayor
- "Sammy Gey-vis Junior."
-... era "Sammy Gay-vis Jr.". - ¡ Maldición!
Yuz yuze, Cole denen yasli adami isin icinden cikarip yerine benimle is yapmak.
Vis a vis, cortar al viejo Cole de la ecuación y hacer negocios conmigo, en cambio.
Sen yoksa- -
¿ Vis...
Kişiye göre değişir aslında.
Es la elección del traficante. Algunos dicen Nay-vis.
Hayır, ÖKB.
No, VIS... Very Important Shark.
Polis sonunda bizimle iletişim kurdu Rita'nın tazminatıyla ilgili.
La policía finalmente contactó con nosotros vis-a-vis a propos la compensación para Rita.
İran ile karşılaştırınca İsrail işini nasıl yapacaklarını görmek için E takımını kontrol edeceğim.
Lo verificaré con el equipo E, comprueba cómo lo están haciendo con la intención del vis a vis de Israel con Irán.
Bak, Dave, amaç para değil, ama tazminat davası için Stuart Quinlan aradı.
Mira, Dave, el dinero no es problema pero.. en cuanto a los del vis-a-vis de la compensación,... Stuart Quinlan llamó. - ¿ Qué?
Bay do... ğan... geldi...
El Sr. se haga... De vis... ta gorda...
Öyle bir şeydi ki- - Hayatımda gördüğüm- -
Era algo que nunca había vis...
" Sevgili Firmin, operam mevzuunda
# " Querido Firmin, Vis-á-vis mi Ópera
Yerinde tepkide geçen komut zinciri "vis-a-vis" * tam olarak nedir?
¿ Cuál es exactamente la cadena de mando con respecto a la respuesta in situ?
Sürekli duymaktan sıkıldım onu karşılığı budur şudur falan.
Estoy cansada de oir sobre que las cosas son un vis-a-vis de otras.
Başka bir deyişle, hapishane tecrübem.
Por ejemplo las mías, como el vis a vis en la cárcel.
Artık ortağım değilsin.
Vis no sos más mi compañero.
"Litet vis maor."
Pequeño show Madjar.
Mevzubahis kardeşlik olduğunda bir misafiri katiyen geri çevirme.
Por cuestiones de fraternidad... nunca rechaces a un vis / tante.
Burası ön görüntüleme bölümü...
Este es nuestro departamento pre-vis... Previsualización. Es...
Ama bu işaretler tam olarak bunun bir vitae vis olduğunu gösteriyor.
Excepto que estas marcas se alinean precisamente con un punto vitae vis.
- Vitae vis.
- Vitae vis.
Bir kadınla buluşmak için burasını mı seçtin?
Este lugar es tan bueno como cualquier otro para un vis a vis.
Öne gel, H'Ta, Kahmar'ın oğlu.
Acércate, T'vis, hijo de Barot. No será necesario.
Gel yanıma.
Mis proyecciones a largo plazo... no suponen que ninguna vis...
Nevis, Nevhis.
Nee-vis, Ne-vis.
Se-viş-men lazım.
Necesitas echar un p-o-l-v-o.