Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ W ] / Weymouth

Weymouth перевод на испанский

55 параллельный перевод
Varguennes iyileşir iyileşmez, Weymouth'a gitti.
Varguennes se recuperó. Se marchó a Weymouth.
Exmouth, Sidmouth ve Lyme yolcuları buradan aktarma yapacak.
Transbordo para Exmouth, Weymouth y Lyme. - ¿ Coche a Lyme, señor?
Onun Weymouth'ta kaldığı hana gittim.
Lo seguí a Weymouth, a la posada.
Adı şeymiş, Ariel Weymouth.
Creo que su nombre es Ariela Weymouth.
Ariel Weymouth'ı tanıyor musun?
¿ Conoces a Ariela Weymouth?
Kim, Ariel Weymouth mı?
¿ Quién, Ariela Weymouth?
Aynı Ariel Weymouth olduğunu düşünemedim de ondan.
No podía imaginarme que era la misma Ariela Weymouth.
Her kar tanesi nasıl tekse, Ariel Weymouth da tektir.
Única como cada copo de nieve, hay una sola Ariela Weymouth.
- Dulcy Ford, Ariel Weymouth.
- Dulcy Ford, Ariela Weymouth.
Varguennes iyileşir iyileşmez, Weymouth'a gitti.
Varguennes se recuperó Se marchó a Weymouth
Exeter. Exmouth, Sidmouth ve Lyme yolcuları buradan aktarma yapacak.
Transbordo para Exmouth, Weymouth y Lyme
Onun Weymouth'ta kaldığı hana gittim.
Lo seguí a Weymouth, a la posada
Bayan Woodhouse'a Weymouth'ta kimi gördüğünü söylesene.
Digame Srita. Woodhouse que vio en Weymouth.
- Ekim'den beri nişanlıymışlar. Nişanı Weymouth'tayken, Charles Dixon yapmış.
- Están de novios desde octubre, en Weymouth gracias a su amigo, Charles Dixon.
Weymouth'ta Jane'e yardım ettiğinden beri çok iyi bir genç olmuştur.
Es un joven encantador desde el servicio que prestó a Jane en Weymouth.
Bayan Weston bana Bay Frank Churchill'in Weymouth'ta olduğunu söylüyor.
La Sra. Weston me ha dicho que el Sr. Frank Churchill estuvo en Weymouth.
Weymouth gibi bir yerde tek görüşte anlamak zor.
Cuando uno está en compañía todo el tiempo, en un lugar como Weymouth, es difícil formarse una impresión.
Bayan Fairfax, elbette, Weymouth'ta tanışmışsınız.
Es verdad, conociste a la Srta. Fairfax en Weymouth.
Ama Weymouth'taki tanışıklığımızın derecesi...
Pero en Weymouth nos conocimos hasta cierto punto y...
Weymouth'tayken onu sık sık gördünüz mü?
¿ La vio usted muchas veces en Weymouth?
Evet, Weymouth'tayken bir ya da iki kere.
Sí, una o dos veces en Weymouth.
Eğer yanılmıyorsam Weymouth'ta bunda dans edilmişti.
Si no me equivoco, eso se bailaba en Weymouth.
Geçen Ekim'den beri gizlice nişanlılarmış, Weymouth'ta tanıştıklarından beri.
Están prometidos en secreto desde el pasado Octubre, cuando se encontraron en Weymouth.
Aslında, Massachusetts'te, Weymouth denen bir kasabada.
Massachussets, realmente en un pueblo llamado Weymouth.
Gazetede ne yazılmıştı? Büyüme çağında olanlarda uzaylı sinyaline bağışıklık var.
Inmunidad adolescente... a la señal extraterrestre... de nuestra aventura en la Academia Militar Weymouth.
Weymouth Akademisindeki maceramızdan bir alıntı. Kanıtlara bir tek Kırmızı Takım üyeleri ve Ulusal Güvenlik Danışmanı ulaşabiliyor.
Sólo los miembros del equipo rojo y el consejero de Seguridad Nacional... tienen acceso al árbol de evidencias.
Adım Brian Janklow. Virgina'daki Weymouth Akademisinde ilk sınıfların bölük lideriyim.
Líder de escuadrón novato en la Academia Weymouth en Virginia
Weymouth'a yapılan bir hizmetliler gezisinde tekne faciası yaşanmış ve ikisi de ölmüşler.
Ambos murieron en un "paseo para funcionarios" en Weymouth, en un accidente de navegación.
Weymouth.
De Weymouth.
Bayan Weymouş'la ifadesinin provasını yapıyor.
Practicando su declaración con la Sra. Weymouth.
18. cadde, Weymouth.
Ruta 18 en Weymouth.
Birini Weymouth'daki ormanda bulduk.
Uno estaba en el bosque de Weymouth.
Oh, evet. Özellikle o, Weymouth'dalarken Jane'e yaptığı iyilikten sonra.
Sí, especialmente desde el servicio que le hizo a Jane cuando estuvieron en Werymouth.
Geçen yaz Weymouth'da,
Ocurrió el pasado verano en Weymouth,
Yeğeni Bayan Fairfax'le Weymouth'ta tanışmıştım.
Conocí a su sobrina, Jane Fairfax, en Weymouth.
Evet, Frank'e Welmouth'da Jane'i eşitleri arasında görmesine rağmen burada ailesinin durumunun kötü olduğunu ve saygılarını sunmasının önemli olduğunu söyledim. Weymouth?
Sí, le dije a Frank que ya en Weymouth, habría visto a Jane entre iguales... pero aquí su familia está en una posición inferior... y es importante que muestre respeto.
Weymouth'ta bulundunuz mu hiç, Bayan Woodhouse?
¿ Ha estado en Weymouth, Señorita Woodhouse?
Jane Fairfax'in bile arkadaşları var ve onlarla birlikte İrlanda'ya ve Weymouth'a gitmek istiyor.
Incluso Jane Fairfax tiene amigos y desea estar con ellos en Irlanda y en Weymouth.
Weymouth'dalarken, Ekim'den beri aralarında gizli bir nişan varmış.
Hay un compromiso formal desde octubre, desde que estaban en Weymouth.
Leydi Regan oğlunu, Weymouth'lu Elizabeth'le evlendirmek için izin istiyor.
La señora Regan quiere permiso para que su hijo se case con Elizabeth de Weymounth.
Weymouth Otoparkı.
Weymouth Aparcamiento.
Weymouth Caddesi otoparkından beni al.
Pick me up fuera Weymouth calle aparcamiento.
Weymouth Caddesi Otoparkında.
Weymouth calle aparcamiento.
Bayan Weymouth'la ifadesinin provasını yapıyor.
Practicando su declaración con la Sra. Weymouth.
Şey, ben... Miriam. Weymouth'tan.
Soy Miriam, de Weymouth.
Ben Weymouthlu Miriam değilim. Teksaslı Katie hele hiç değilim.
No soy Miriam de Weymouth ni soy Katie de Texas.
Weymouth'ta aileden kalma bir arsa var.
Hay una parcela de la familia en Weymouth.
Greg Weymouth adlı bir çocuğa...
Qué le pegaste un niño de cinco años llamado Greg Weymouth
Buraya geldiğiniz için teşekkür ederim, Bayan Weymouth.
Gracias por hacer esto, señora Weymouth usted.
- Üzgünüm, geciktim Bayan Weymouth.
Lo siento llego tarde. Mrs.
Veronica onu dizine alıp pataklamış. - Ne? Beş yaşındaki bir çocuk,... Grey Weymouth.
Un niño de cinco años de edad, uh,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]