Whitby перевод на испанский

Fırtınadan sonra Whitby Limanına sürüklenen Schooner Vesta, tuhaf bir yük taşıyordu.

La corriente arrastró a la goleta Vesta hasta el puerto de Whitby, transportando una horrible carga.

Sanatoryumu Whitby'da olan Doktor Seward mısınız diye sorabilir miyim?

¿ Es usted el Dr. Seward cuyo sanatorio está en Whitby?

New Withfield'a hoş geldiniz!

Bienvenidos a New Whitby.

Batan gemiden canlı çıkan tek kişi oydu

El único hombre encontrado vivo en ese barco que flotó hasta el Puerto de Whitby.

Affedersiniz... siz Whitbydeki arazinin sahibi Dr.Seward mısınız?

Disculpe ¿ es usted el Dr. Seward que tiene el sanatorio que está en Whitby?

Derhal Whitby'ye gelmenizi istiyor.

Él quiere que vaya a Whitby inmediatamente.

Ash kenetlenmiş eller şeklindeki broşu Ellen'a Whitby'de almıştı, bunu biliyoruz.

Ash le compró el broche a Ellen. El apretón de manos. Aquí en Whitby.

Whitby'de ne olduysa olsun, ne yazık ki pek bir şey olmadı senin yaptığın bir şey yüzünden olmadığını bilmeni istedim.

Sólo quiero que sepas que lo que ocurrió en Whitby... que, desgraciadamente, no fue mucho... no fue por nada que tú hicieras.

Bay Denzel Holles.

Sr. Denzil Holles. Conde de Whitby.

Tıpkı, Whitby Kasabası'nın şanslı camdan ördekleri olduğu gibi.

Sabe, de la misma manera que Whitby tiene patos de vidrio de la suerte...

Sokaktaki herkesle konuştuk, fakat orada balık dükkanı var, Whitby gibi.

Hablé con todo el mundo pero esto parece el mercado de pescado.

KONT DRAKULA WHITBY YORKSHIRE

¡ Aquí! "Conde Drácula"

Bana Whitby'de muhteşem bir ev bulduğunuz için size teşekkür ederim.

Debo darle las gracias por encontrarme una casa tan extraordinaria en Whitby.

Whitby.

¡ Whitby!

Burası Whitby istasyonu.

Estación Whitby.

Whitby. Burada iki tane elbise bavulu var.

Hay dos baúles ahí adentro.

Zavallı Lucy'me acıyın. Şu ana kadar hepsini Whitby'nin her yerine yaymış olmalı.

Tendrá los cajones colocados por todo Whitby.

Dr. Whitby.

Soy el Dr. Whitby.

Kirk Whitby mi?

¿ Kirk Whitby?

Dinle, kimse balıktan ve cipsten benim kadar anlayamaz. Dünyanın en iyi balığı ve cipsi Whitby'dedir.

Escucha, nadie sabe más sobre pescado y patatas fritas que yo, y te digo que ahora el mejor pescado con patatas fritas en el mundo se come en Whitby.

Ben Whitby'den dostlarımı getirdim, Kuzey Yorkshire'dan.

Puedo traer a mis muchachos de Whitby, North Yorkshire.

Bayan Whitby?

¿ Señora Ribbons?

Babamla hazır çorba içip annemi öldürmemeye çalışarak Whitby'de karavanda geçirilen iki hafta.

Dos semanas en una caravana en Whitby tomando sopa con papá y tratando de no matar a mamá.

Bayan Whitby?

¿ Sra. Whitby?

Edith, Çarşamba günü Rose'u Whitby pazarına götürsene.

Edith, deberías llevar a Rose al mercado de Whitbit el miércoles.

Sonra Billy, Whitby'de "Fish Chips" kızı ile tanıştı...

Después... Billy conoció a la chica del restaurante de Whitby.

- Whitby?

- ¿ Whitby?

- Ayrıca Kuzey Yorkshire Polisi 15 yıl önce Whitby'de uçurumda gerçekleşen bir cinayetten söz etti.

- Y algo de la Policía de Yorkshire sobre una muerte en los acantilados en Whitby hace 15 años.

- Efendim, Jack Marshall eskiden Kuzey Yorkshire'de yaşarmış, Whitby'ye sekiz kilometre ötede.

Jack Marshall vivía en North Yorkshire, a 8 km. de Whitby.

Cesedi, Whitby'deki kayalıkların üstünde bulunmuş.

Su cuerpo fue encontrado en la cima de una acantilado en Whitby.

Döner dönmez Whitby'deki bir çiftçi toplantısına gönderildim.

Tan pronto regresé me estaban enviando a una reunión de granjeros en Whitby.

Whitby'de toplantı var mıydı gerçekten?

¿ Hubo realmente una reunión en Whitby?

Whitby adında buraya yakın bir sahil kasabası var.

Hay un pueblo en la costa llamada Whitby no lejos de aquí.

Ve Whitby.

Y Whitby.

Ama hiç Whitby'ye kadar gidememiştik, değil mi?

Sólo que nunca fuimos más lejos de Whitby, ¿ verdad?

Whitby's prospect, üçüncü koşu.

Expectativa de Whitby, tercera carrera.

Ve bu arada, o şey 1989 yılında Whitby'de dört genci kör ediyordu.

Y eso casi deja ciegos a cuatro adolescentes en Whitby en 1989.

Bana, Whitby'deki kuzenlerimize Muirfield ve Eyemouth'un yakınlarda toplandıkları söylendi.

Me dijeron nuestros primos de Whitby, Muirfield y Eyemouth se reunieron recientemente.

- Evet, Tam olarak... Whitby!

- Sí, específicamente... ¡ Whitby!

Balıkçı kasabası Whitby'deyiz.

Estamos en el puerto pesquero de Whitby.

Bildiğiniz gibi Whitby inanılmaz balık-patatesiyle dünyaca meşhur.

Whitby es famoso en todo el mundo por su increíble fish and chips.

James Whitby'e gelme konusunda çok heyecanlıydı çünkü buranın İngiliz jet endüstrisinin merkezi olduğunu duymuş.

James estaba muy, muy emocionado de venir a Whitby, porque había escuchado que es el centro de la industria de los jets británicos.

Concord'un eski çizimlerine bakarak birkaç gün geçirmeyi iple çekiyordu ama sonra Whitby jetinin aslında bu olduğunu öğrendi.

Tenía muchas ganas de pasar un par de días mirando a viejos planos del Concord, pero entonces descubrió que los jets de Whitby en realidad son esto.

Bu yüzden kömürü parlatıp kıymetli olduğunu söylüyorlar. Bu çok ilginç, çünkü Whitby'nin en eski jet satıcısının tanıtım yazısında diyor ki :

Es interesante porque tengo aquí la publicidad de la tienda que vende esto más antigua de Whitby y dice :

Ve Grand Tour'a hoşgeldiniz. Bir kez daha Whitby'de.

Y bienvenidos a la Grand Tour, que, de nuevo, está en Whitby.

Oxfam Whitby'ye kaç yıldız verdiğini umursamıyorum, oraya gitmiyorum.

No me importa cuántas estrellas le da Oxfam Whitby, yo no voy a ir allí.

Seyahat Danışmanı, Tamam, gitti ve Whitby bir inceleme oldu.

Fui en Tripadvisor, OK, y había una revisión de Whitby.

"Whitby'nin bir yönü yerel şahinlerin çokluğudur..."

"Un aspecto de Whitby es el gran número de garrulos locales..."

Hayır, Whitby'de kolluk kuvveti kriket gibidir.

No, aplicación de la ley en Whitby es como el cricket.

Burada bahsediyoruzđumuz Whitby Kasabasý Polisi mi?

Esta es la policía de Ciudad Whitby estamos hablando aquí?

Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun.

Vale, una solicitud para contratar hombres y barcos para recoger barriles desde el "Prospect of Whitby" pub y trasladarlos con la Flota del Río hasta Hampstead.