Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ W ] / Window

Window перевод на испанский

38 параллельный перевод
"Penceredeki Kız".
The Girl in the Window.
"Doggie in the Window?" ne kadar sattı? 3 milyon plak.
"¿ How Much is that Doggie?" Vendió 3 millones.
Ah, the window!
Ah, la ventana!
Son duyduğumda, Window Rock'ın oralarda görülmüştü.
Lo último que supe de Salvaje es que estaba en Window Rock.
Hamburg'a yapılan ilk saldırının tesirli olması nihayetinde kullanmak için izin alınan ve uzun süreden beri sahip olduğumuz bir şeyden ileri gelmişti. Bu "window" adıyla biliniyordu [17]. Alüminyumdan yapılma, bulut büyüklüğünde kağıt şeritlerdi.
La efectividad del primer ataque sobre Hamburgo se debió a que finalmente obtuvimos el permiso para usar algo que teniamos guardado hacia tiempo, que era conocido como'ventana', consistente en soltar nubes de papel de aluminio que alteraba no solamente los aparatos alemanes localizados
She got demoted to drive-up window teller.
Rhoades. Ella fue degradada para trabajar como cajera.
Pencere camında
In a window pane
# # Dışarıya göz atıyor # #
# # He Is Looking Out The Window # #
Pointes'deki pencere.
Window on the Pointes.
Pointes'deki pencerede kalın ve sizi saçmalıkla alakadar bu toplantıya göndermeye devam edeceğim.
Quédense en Window on the Pointes, los mantendré informados de esta reunioneja.
Bütün pencerelerde kar var, süslenmiş bütün sokaklar. Kimköy bandosu geçmekte bayramlık kıyafetleriyle.
Every window was flocked, cada poste fue adornado y la banda de Villa-Quién marchaba en su mejor navidad
- I was in the rec room. It came in the window.
- Algo ha entrado por la ventana.
- Pencere ısıtıcılar?
- On. - Window heat.
How Much is that Doggie in the Window? türü popüler şarkılardı.
La música de éxito era How Much is that Doggie in the Window?
# I'm standing by the window ( Pencerenin yanında duruyorum ) # # Where the light is strong ( Işığın güçlü olduğu yerde ) #
# # Estoy parado junto a la ventana donde la luz es fuerte # #
# From my window in the Tower of Song ( Şarkı Kulesi'ndeki penceremden ) #
# # Desde mi ventana en la Torre de la Canción # #
Balbow Bay Window Dergisi'nden beri yapmamıştık bunu.
No hacíamos esto desde la revista La Ventana de Balboa Bay.
İlk örnek Saboteur,... Rear Window.
El primer ejemplo, "Sabotaje". "Ventana Indiscreta".
Lhuntarn
PUSHING DAISIES - S02E11 "Window Dressed to Kill"
Götürün onu buradan. # Looking from a window above it's like a story of love
Sáquenlo de aquí. # Looking from a window above it's like a story of love
Rear Window gibi, biliyorum.
Rear Window, lo sé.
Melissa Ethridge'den "Come To My Window" söyleyebiliriz.
Cantariamos "Come To My Window" de Melissa Ethridge.
Penceremin dışından gelen bir şarkı
# Was a song outside my window #
* * Pencereden dışarı bakmadan * *
# Without looking out of my window
Dikiliyordum Penceremin kenarında. Karanlık ve Bulutlu bir günde. Cenaze arabasının tekerleklerinin Döndüğünü gördüm.
* I was standing * * by my window * * on a dark * * and cloudy day * * when I saw the * * hearse wheel rollin'* * it was takin'* * my brother *
"Rear Window"'daki Jimmy Stewart gibi.
Jimmy Steward, en La ventana indiscreta.
"Vinduet" dergisine çok benziyorsunuz, bu da onlardan ayrılmanızı zorlaştırıyor.
Recuerda a "The Window", lo que hace difícil de separar.
Biz müşterilerimize yardım edeceğiz ve biz müşterilerimizin bir bakıma alt ürün olan Windows'u kullanmalarına ve Mac'e geçiş yapmalarına yardım edeceğiz ve onlara Mac'in ne kadar daha iyi olduğunu göstereceğiz.
Vamos a ayudar a nuestros clientes y vamos a ayudar a los clientes que usan window, que es un producto inferior, a cambiarse a Mac y les mostraremos que es mucho mejor.
Aslında Lucille'in itibarını eşcinseller nezdinde en çok zedeleyen şey The Bay Window dergisinin bir sayısıydı.
Un número de la revista Bay Window sería lo que más la dañaría. Lucille Bluth Protesta contra el Matrimonio Gay Casándose con un Gorila
'çok seksi, he'd make a priest kick a hole in a stained-glass window.
'Es tan caliente que haria que un cura pateara un agujero en un vitral.
Tabi. Geçen hafta "Rear Window" u izledim.
Acabo de ver La ventana indiscreta.
Sıçtığımın Window $'u!
¡ La mierda de Windows!
♪ Outside my window ♪
* Desde afuera de mi ventana *
# Outside of the window, I was stuck on you #
♪ Fuera de la ventana, me he quedado atrapado contigo ♪
It's called the anonymous window.
Se llama ventana anónima.
"Window-Hammer."
- Un mini Hummer.
â ™ ª I'm underneath it all tonight â ™ ª â ™ ª out my window there's a million lights â ™ ª â ™ ª thousand hearts feeling just like me â ™ ª â ™ ª man, it feels like heaven out here in the street â ™ ª Steve, o adam, gitmişti, ama arkasında bıraktığı şey olağandışıydı.
Steve Jobs, se había ido, pero lo que dejo tras de el es extraordinario,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]