Yana перевод на испанский
11,331 параллельный перевод
Süprizi bir yana bırak senden birşey yapmanı isteyeceğim.
Guarda la sorpresa, primero, haz para mí un trabajo.
26 temmuz 2013'den bu yana hastaneydemiş.
Porque está en el hospital desde el 26 de Julio de 2013.
Esrar kullanımı bir yana "LSD" de kullanmış.
Él se graduó de Marihuana a LSD.
- 18 yaşına girdiğinden bu yana.
- Desde que ella cumplió 18 años.
Sam'in 26 temmuz 2013'den bu yana hastanede olduğunu söylemiştiniz.
Así que dice que Sam estuvo en su hospital desde el 26 de Julio de 2013.
Gitmesine izin verdiğimden bu yana.
.. desde que me dijiste que te ibas.
Yasalar bizden yana.
Tenemos la ley de nuestro lado.
Yasalar sizden yana olsa bile bu sizin haklı olduğunuzu göstermez.
Incluso si tienes la ley de tu lado, no significa que tengas razón.
Savaş sona erdiğinden bu yana dünya bir değişim çağının içerisine girmiş bulunuyor.
El mundo cambiado drásticamente después de la guerra.
Başını iki yana sallayıp nazik bir sesle "Elimizden geleni yaptık" demişti.
y mientras negaba con la cabeza, me susurro : "Hicimos todo lo que pudimos".
Zamanımız geldiğinde attığımız yazı tura bizden yana olacak.
El arrojar la moneda nos favorecerá cuando sea nuestro momento.
Ama o motel, garip ve şüpheli tiplerden yana nasibini almış belli ki...
Pero la clientela de ese motel suelen ser raritos y gente sospechosa.
Yeniden yakalanışından bu yana, Carroll...
Desde su captura, Carroll ha estado encerrado...
Mary'nin üvey kardeşi James'in feragat etmesine karşı çıkmasından bu yana hep gerginsin.
Has estado tensa desde que el medio hermano de María, Jacobo, rehusó presionar para su abdicación.
Geçen Cumartesinden bu yana, müşterileri ya da kampta bulunanlar ona ulaşamıyor.
Sus clientes no han podido encontrarlo ni alguien en el recinto desde el sábado pasado.
Ne, şimdi onlardan yana mısın?
¿ Qué, ahora estás de su parte?
Çifte ajan olmanın sorunu şudur ki Sam... hiçbir zaman sadakatinin kimden yana olduğundan emin olamazsın.
Sam, ya sabes que el problema de ser un agente doble es que uno nunca sabe a quién se es leal.
Hep söylerim, "cevapla" ile "hepsini cevapla" tuşları yan yana olmamalı.
Siempre lo he dicho que responder y responder a todos no deberían ir juntos.
Doğum günümde gittiğimiz o restorandan bu yana bu kadar şaşırmamıştım.
No he estado tan sorprendido desde esa vez que fuimos a ese restaurante para mi cumpleaños.
Biraz daha yana kayıver.
Déjame sitio.
Bunlar bir yana, artık bitti.
A pesar de todo, se ha acabado.
Yavru kediler bir yana, Owen'ın bize cidden yardımı dokunabilir.
Owen puede ayudarnos.
- Bence insanlar dar alanlarda uzun süre yan yana kalınca bakış açılarını kaybediyorlar. -... sence ne olurdu? Hazır bunu demişken...
Creo que cuando la gente está encerrada en un espacio pequeño por un largo período de tiempo, pierde la perspectiva.
Geçen haftadan bu yana Pearl City'deki üçüncü ev.
Es el tercero, todos en Pearl City en la última semana.
İyi davranışlı, iyi insanlarız. Tanrı'dan yana.
Solo somos buena gente, hacemos el bien, alabamos a Dios.
Son bilgilendirmesini bu yana sadece 1 saat geçti, sadece 1 saat.
Exactamente una hora antes desde la última vez... que actualizó, hace una hora.
Merkeze ayak bastığım andan bu yana biz tıpatıp aynıyız seninle detaylara önem veren, hatır hutur sayıları seven.
Supe desde el momento en que llegué aquí que éramos tal para cual... Detallistas, amantes insaciables de los números.
2 cenaze önce yan yana oturtulmuştuk.
Estuvimos sentados juntos hace dos funerales.
Sen gittiğinden bu yana bir sürü ıslahat yaptığımdan haberin var mı?
¿ Sabe que he hecho muchas mejoras desde que se fue?
Tutuklama raporunda adlarımız yan yana olacağını için onur duydum.
Me siento honrado de nuestros nombres aparecerá al lado del otro en el informe del arresto.
Genevieve'le evlendiğimden bu yana bir evlilik menüsü planlıyordum.
Llevo pensando en un menú nupcial desde el día que conocí a Genevieve.
Kasabadaki herkesi yan yana, omuz omuza dizmeliyiz.
Tenemos que ser capaces de unir a todos los de la ciudad, me refiero a hombro con hombro, o pareceremos
Yan yana koyduğunda kıyaslanamaz bile.
Los pones uno al lado del otro y no hay color.
Bir kereliğine, kuşkularını ve kinlerini bir yana bırak, karanlık kardeşim.
Por una vez, deja a un lado todas tus sospechas y rencores, mi oscura hermana.
Yana dön.
Y gira hacia el lado.
Watergate'ten bu yana en büyük hükümet komplosunu ortaya çıkarmış olabilirsiniz. - O da 7 yıl önce falandı.
Puede que hayan destapado la mayor conspiración desde el Watergate, cosa que sucedió hace siete años.
Küçük tasarruf hesabı, IRA bankası. Geçtiğimiz yıldan bu yana çektiği en büyük miktar 400 dolar.
Cuenta pequeña de ahorros, Impuestos... y el mayor retiro de dinero el año pasado fue de 400 dólares.
Yana kay.
Muévete.
Babamı götürmelerinden bu yana ailemiz üç yıldır boka batmış durumda.
Hace años que nuestra familia está en la basura después que papá se fue.
İkimiz de Selah Strong'tan bu yana çok yol katettik.
Ambos hemos hecho un largo camino desde Selah Strong.
Ve her şey bir yana, eğer araba kullanmayı seviyorsanız, her şeyi göz önünde bulundurduğunuzda, bu üçünden birini almanız lazım.
Si te gusta conducir por encima de todas las cosas y excluyendo todas las demás propuestas, tienes que tener uno de estos.
Bristol bir yana, sokağın sonuna kadar bile gidebileceğimden emin değildim.
No tenía ni idea de si podría llegar al final de la calle, menos aún Bristol.
Bristol'a girmek bir yana, sınavlardan geçip geçemeyeceğimi bile bilmiyordum.
No sabía si aprobaría o suspendería y, menos aún, si entraría en Bristol.
Ben de düşündüm ki, tanıştığımız günden bu yana ilerleme kaydetmişim.
Así que me gusta pensar que, teniendo en cuenta la vez que nos conocimos, he hecho algún progreso.
- Kazadan bu yana mı?
- Desde el accidente?
Bir sebebi yok. Sadece kazadan bu yana onun adına endişeliyim.
No hay razón, pero he estado un poco preocupaba por él desde el accidente.
Biri gidip ona, ikimizin yan yana oturup onu oradan kurtarmak için şu an neler yaptığımızı anlatsa ne düşünürdü, hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas lo que pensaría si alguien le dijera que los dos estamos aquí haciendo lo que estamos haciendo para intentar liberarla?
İş yerinin yeşillik içinde olması bir yana danışmanların çoğu potansiyel müşterilerden kaçmaz.
Dejando a un lado el hecho que tu negocio queda en Green Acres... no muchos consultores huyen de potenciales clientes.
Arkadaşlarımızın senin yüzünden tehlikede olabileceği ihtimali bir yana bu... Bu yeni yıl, anladın mı?
aparte del hecho de que... nuestros compañeros podrían estar en problemas por tu culpa, es... es año nuevo.
- Ne, onlardan yana mısın?
¿ Estás de su lado?
Yana kayar mısın?
¿ Te importa moverte?