Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Yapmiş

Yapmiş перевод на испанский

151 параллельный перевод
Aslïnda yapmïs olabilir.
No me sorprendería de ella.
Roy çok akilli bir plan yapmis.
Roy tiene un plan muy inteligente.
Bir kral yagma yikma yaparsa, hirsizlik yapmis olmaz.
Cuando un rey coge despojos, no roba a nadie.
Kesinlikle Clanton'lar yapmis... ve sen de isin içindeymissin!
Fueron los Clanton, ¡ y tú participaste!
Zengin rolü yapmis.
Se las daba de empresario rico.
Ona söyledigini yapmis.
Hizo lo que le mandó.
Hizmetleri sehirlerde merkezilestirmeye çalisti. İsim yapmis hastanelerle ilgili hatali bir teorinin pesinden gitti.
Quiso acentuar este servicio en las ciudades.
Garsonluk yapmis olsaydin bunu bilirdin, canim.
Lo sabrías si hubieras sido camarera, cariño.
Sosyete hatunlarïnï bilmem ama iri bir kadïn garsonla yapmadan yapmïs sayïlmazsïn.
No sé nada de damas con clase pero no sabes nada hasta que no vas con camareras.
Bu planï, bir köle gemisinde isyan çïkaran bir grup yapmïs baslarïnda da Afrikalï bir zenci, adï Cinque.
El plan fue ideado por unos que se rebelaron en un barco conducidos por un tal Cinque.
Yapmis, seni asagilik piç.
¡ Lo ha hecho el tío asqueroso!
... bana büyük bir iyilik yapmis olacaksin, gerçekten.
... me haría un favor enorme, de verdad.
- Su meshur adam yapmis. Segal.
- Es de ese tío tan famoso, Segal.
Evet, bazi kotu seçimler yapmis.
Sí. Ha tomado algunas pobres elecciones.
Bunu ona, hizlandiricinin patlamasi mi yapmis?
¿ La explosión del acelerador le hizo eso?
ikimize de iyilik yapmis olurum.
Sería un favor para los dos.
Bana sürpriz yapmis!
Disfruta el día.
En azindan ben, senin basinçi ücretsiz yapmis olurdum
Al menos sería libre, sin que tu me presiones.
Tarikat, Atlantis'e ait bu resimleri yapmis. "Platin kitap" taki tariflere dayanarak. - Cennet gibiymis.
El Culto hizo estas pinturas de Atlántida basados en las descripciones que daba el libro de platino.
Anladigim kadariyla Watson gevezelik yapmis.
Veo que Watson ha estado hablando.
Doping yapmis!
¡ Le has dado estimulantes!
bu mumkunmu... Taylor ile opusmeniz, bu... sen ve o... pratik yapmis olabilirmisiniz?
Es posible que besaras a Taylor para poder practicar con ella?
bak sen secimini yapmis olabilirsin ama, bu senin isin degil.
Mire, usted ha tomado una opción. Y francamente, no es asunto mío
Aptallar. 6001 tane yapmis olsalardi bu olmayacakti.
¡ Estúpidos! ¡ Ojalá le hubieran puesto 6.001!
Düzinelerce istakoz coktan kumda yuva yapmis ve onlari yeni gelenlere vermeye niyetli degiller.
Docenas de otras langostas ya han cavado sus hogares en la arena y no tienen intenciones de cederlas a recién llegados.
Ama Lex için köse yapmis.
Pero tenía un altar de Lex.
Anti-Ayirimci Italyanlar bir calisma yapmis.
Hay estudios de la Asociación Italiana.
Sormamin sakincasi yoksa, böyle bir seyi kim yapmis olabilir?
Espero que no le importe mi pregunta, pero tiene Ud. idea quién pudo haber hecho semejante cosa?
- Bunu yapmis miydiniz?
- Ya lo ha hecho?
Ama yapmis olamazlar.
Pero ellos no pudieron ser.
Bütün gece uyumayip fondan yapmis.
Pasó la noche haciéndolo.
Teli isirdigindan mi kisa devre yapmis?
¿ Y provocó el cortocircuito sólo con morder el cable?
Tebrikler. Ilk milyonunu yapmis bulunuyorsun.
Felicidades, acabas de hacer tu primer millón.
O kadar sürede bu kadar korkunç ne yapmis olabilir ki?
¿ Qué podría haber hecho ella... durante ese tiempo que fuera tan horrible?
Kardesleri, onlarla hep yapmis oldugumuz gibi açik alanda savasa girecegimizi bekleyeceklerdir.
Esperaràn que los enfrentemos en combate abierto, como siempre. Pero no lo aremos.
Bizim onlara Cannae'de yapmis oldugumuz gibi kaderimizi mühürlemek üzere benden aldigi süvarileri hücuma geçirmisti.
Escondiò la caballería como acìa yo, para sellar nuestro destino. Como le icimos nosotros en Cannae.
Bana büyük bir iyilik yapmis olursun.
Me estarías haciendo un favor enorme.
- Bunu yarasalar mi yapmis?
- ¿ Murciélagos hicieron esto?
yapmis olamaz... ne?
Eso no... ¿ Qué?
Bu Fahri bizim kiza bir fenalik yapmis olmasin?
¿ Cree que Fahri pudo haberle hecho algo a Mine?
Fahri'nin babasinin emrinde askerlik yapmis.
Sirvió bajo las órdenes del padre de Fahri en el ejército.
Bunu jet motoru gibi bir sey yapmis.
Eso lo hizo algún tipo de motor a propulsión.
Çünkü baska kimse yapmis olamaz.
Porque nadie más podría haberlo hecho.
Lütfen, büyük iyilik yapmis olucaksin tamam mi?
Me harías un gran favor, ¿ de acuerdo?
Bunu yapmis olsan bile, eminim bir nedenin vardir - -
Aún si tú hiciste esto, estoy seguro que tenías una razón.
Önemi var çünkü ben onun annesiyim, ve ona bunu ben yapmis olamam.
Importa porque soy su madre, y no puedo haberle hecho eso.
Kimse benden daha fazla hata yapmis, ya da uygunsuz biriyle yatmis, ya da bu kadar açik bir sekilde küçük düsürülmemistir.
Nadie ha cometido más errores o dormido con gente inapropiada o ser más publicamente humillada que yo.
BALAYINA CIKTIKLARINDA BENI YAPMIS OLDUKLARI ICIN, BABAM BASKA BIR TATILE CIKMAKTAN OLUMUNE KORKUYORDU.
Cada vez desde que mis padres me hicieron en su luna de miel... mi papá había estado asustado de muerte de ir a otras vacaciones.
Geçen gün George Washington'in muhtesem bir resmini yapmis.
Hizo el dibujo más asombroso de George Washington el otro día.
Ne yapmis?
¿ Qué ocurrió?
Fizikçi bazi hesaplamalar yapmis ve "Bir çözümüm var." demis. "Ama sadece bosluktaki küresel tavuklarda ise yariyor."
El físico hace algunos cálculos y dice : "Tengo una solución pero sólo funciona para pollos esféricos en el vacío".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]