Yass перевод на испанский
224 параллельный перевод
Seni yassı, düğme burunlu, yuvarlak kafa bil ki iftihar ediyorum ben bu burunla.
¡ insensato! Sabed que me gozo de esta nariz mía!
Ateşli yassı ekmek, Kazaklar.
Pan humeante, cosacos.
Seni yassı burunlu, küçük gözlü dalkavuk.
¡ Tú, adefesio de ojos pequeños y nariz chata!
Öbürleri çok yassıydılar.
Los otros era demasiado planos.
Önceden göğüsleri yassıydı.
Antes su pecho era plano.
Uteler ve Yassıkafalar genelde barışçı tiplerdir.
Utes y Cabezaschatas son criaturas generalmente pacíficas.
Onlar Yassıkafalar ve bildiğim kadarıyla kimseyi yaralamadılar.
Son Cabezaschatas, y no hacen daño a nadie.
- Yassıkafalar olduklarını bilmiyordum.
- No sabía iban a ser Cabezaschatas.
Yassıkafa dili bilmiyorum.
Yo no hablo cabezachata.
- Yassı kafalı motoruna ne oldu?
Hola, hombre, ¿ Qué le pasó a tu carro?
- Yassı kafalı motoruna ne oldu?
- ¿ Qué le pasó a tu carro?
- Biraz yassı.
Un poco apretado.
- Rosa, Lew SIade'le tanıştırayım, Miles ve beni Kuzey Hollywood rallisinde copla yassıltan polis.
- Rosa, te presento a Lew Slade, el poli que nos tumbó a Miles y a mí con una porra en el rally de Hollywood.
Herifin yedek lastiği, üstünden araba geçmiş kediden daha yassı.
La rueda de repuesto está más chata que un papel.
Seni aptal, kuş beyinli, yassı kafa içinde de büyük bir kavun var.
Estúpido, cerebro de chorlito... ... cabeza hueca.
Kurulumun üç üyesinin ölümünün yassını tutuyoruz. Sonsuz üzüntülerimizi sunup...
Lo siento por los 3 ministros.
Yassı bir aynayla düzgün nişan alabilir misin?
¿ Puedes apuntar con un espejo plano?
- Elveda yassı kafa.
- Adiós, cabeza plana.
Orada, birbirlerini mızraklayıp homurdanan birkaç düztaban... ve yassı kafalı ilkel insandan başka bir şey yok!
Ahí no hay más que un montón de Neanderthales con los pies y la cabeza planos golpeándose y gruñendo entre ellos.
Kendimi biraz yassı hissediyordum da.
Me encuentro un poco aplastado.
Bir adamla konuştum. Bana Kolorado, Yassı Kaya kasabasındaki pilot eğitim okulundan söz etti.
Un tipo me ha comentado, que al parecer están interesados en poner una escuela en Flat Rock, Colorado.
Kolorado'da, Yassı Kaya'da orman yangını çıkmaz, çünkü hiç ağaç yoktur.
No hay incendios forestales en Flat Rock, Colorado, porqué allí no hay árboles.
O yüzden oraya Yassı Kaya demişler ya gerzek.
Entiendes lo qué te digo, en Flat Rock, no hay más que rocas, idiota.
Bu yüzden Yassı Kaya'yı seçmişler. Böylece koca Kolorado'yu yakmadan birkaç ufak yangın çıkarabiliyorlar.
Yo creo que precisamente eligieron Flat Rock para poder hacer hogueritas sin necesidad de quemar todo el estado de Colorado.
Yassı Kaya'ya yerleşip seninle yaşarım.
Aun.. aunque tenga que quedarme en tierra en Flat Rock yo seré siempre tu chica.
Al bana Kolorado'da, Yassı Kaya'da bir pilot okulundan söz etti.
Al me ha estado hablando de una escuela de entrenamiento en Flat Rock, Colorado.
Onu Yassı Kaya'ya uçuracak bir pilot bulunca alabileceğimi söylemiştin.
Sí me lo iba a quedar si encontraba a un piloto que lo volara a Flat Rock.
Seni de Yassı Kaya'ya götürüyorum.
Te voy a llevar a Flat Rock conmigo.
Tuzlu suyu dene yassı surat!
Prueba el agua salada, imbécil!
Yassı ve kaşarlı ama pizza değil.
Es lisa y pastosa, pero no es una pizza.
Yassı burunlu aptal, küt burunlu budala, düzkafalı ben iftihar ederim böyle bir fazlalıkla...
Soplamocos, engendro deforme estoy muy orgulloso de apéndice semejante.
Ve yassı bir bakir olarak öleceksin.
Tú morirás como una virgen plana.
- Büyük, yassı erişte işte.
- Es un fideo grande y plano.
Ben büyük, yassı erişte istemiyorum.
No quiero fideos grandes y planos.
Hidrojen damlaları durduğunda, yassı kafaların arasına karışıp yaşamamız gerek.
Cuando cesen las gotitas de hidrógeno, viviremos inadvertidos entre los cráneos planos.
Beldar, yassı kafaların arasında nasıl yaşayabiliriz?
Beldar, ¿ podremos vivir entre los cráneos planos?
Buğday tabakaları, ısıtılmış domuz parçaları ve yassı tavuk bebekleri.
Trozos de desayuno con forma de rejilla, tiras de cerdo chamuscadas y embriones de gallina aplastados.
Beni bir yere kapatacaklarından korkuyor olmasam, yassı kafana basınç uygulayarak yaşamsal işlevlerine son verirdim!
Si no temiera mi encarcelamiento, acabaría con tus funciones vitales presionando tu cráneo plano hasta su aplastamiento.
Yassı kafa medeniyetinden hediyeler.
Infinidad de regalos de los cráneos planos.
Beldar yassı kafaların arasında yaşayabilmek için, uyum sağlamak zorundaydı.
Beldar vivió tanto tiempo entre los cráneos planos que se adaptó para sobrevivir.
Yassı kafaların ne dediği beni ilgilendirmez.
Me da igual cómo le llamen los cráneos planos.
Oraya dönüp gezegeni fethedecek ve Koniler adına yassı kafaları köle edeceğim.
Y en mi regreso conquistaré el planeta Tierra y esclavizaré a los cráneos planos en nombre de mi herencia cónica.
... Beldar inso-karb gezegenine dönüp yassı kafaları fethedecek!
... que Beldar volverá al planeta humano-carbónico, para conquistar a los cráneos planos.
Oluşacak patlama işlem sırasında yassı pruvayı yok edecektir.
La explosión destrozaría el platillo.
Aşağı inene kadar bekle, Ezip yassılaştıracağım seni!
Esperen a que baje alli, los aplastaré!
Yassı kurtlar genellikle erdişidirler.
Los platelmintos suelen ser hermafroditas.
- Kaç yasşında?
¿ Qué edad tiene?
- Moralini düzelt, yassı burun!
- ¡ Levanta el ánimo, chato!
Onlar kim, Yassıkafalar mı?
¿ Son Cabezaschatas?
Onlar Yassıkafa mı dedim?
Dije si eran Cabezaschatas.
Ne kadar derin kazdıkça, çıkan cesetler o kadar yassıydı.
Cuanto más cavábamos hacia el fondo, más aplastados estaban los cuerpos.