Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Yatak odasında

Yatak odasında перевод на испанский

1,756 параллельный перевод
Tamam, sen yatak odasında bekle.
¿ Sí? Bien, esperará en la habitación.
Yatak odasında. Baya zor sorular soruyor.
Está en la habitación... nos está haciendo unas preguntas algo difíciles.
Yatak odasında
En su alcoba
- yatak odasında mı olamaz..
- No en la habitación.
Yatak odasında bir havuz var!
Hay una piscina en el dormitorio.
Yatak odasında çantamı unutmuşum da.
Olvidé mi cartera en el baño.
Bizim evde, arkadaki yatak odasında kalıyor.
Se está quedando con nosotros, en el dormitorio de atrás.
Koridorun sonundaki diğer yatak odasında bir çocuk vardı.
Yendo por el pasillo, en otra habitación, había una niña.
Kapıyı kilitleyin ve yatak odasında beraber her gün bir kaç dakika geçirin.
Pongan la cerradura en la puerta y pasar unos minutos todos los días en el dormitorio simplemente juntos.
Tamam, öncelikle... yatak odasında "kardeşim" demeyi bırakalım.
De acuerdo, lo primero, vamos a... vamos a retirar "hermano" del dormitorio.
Benden saklanamazsın. Clark Kent'in yatak odasında bile.
No puedes esconderte de mí, ni siquiera en la habitación de Clark Kent.
Onu yatak odasında tutmuşlar.
La tenían atada en el cuarto.
Büyük randevumuz yatak odasında mı? Evet. Demek benzin için biraz para sakladın.
- Ok, la gran cita es en tu cuarto?
Annemin ölümünden en çok faydalanan kim oldu? Onun yatak odasında şu anda kim kalıyor? - Gwenda.
Podemos hablar en el desayuno.
Yatak odasında.
- En su habitación.
Karım yatak odasında, babamla birlikteydi.
Mi esposa estaba con mi padre...
Earl, yatak odasında asla bir şeyler okumaz.
Earl nunca lee en el baño.
Yatak odasında gazlı bir şömine vardı.
Había una estufa a gas en el dormitorio.
Tobias'ın üt kattaki yatak odasında çöpler tavana kadar yığılı ama diğer yatak odası askeri düzen içinde.
Arriba, el cuarto de Tobias, estaba lleno de basura pero el otro dormitorio podría pasar una inspección militar.
Yatak odasında, tatlım.
Vamos al cuarto, muñeco.
Baba, bil bakalım annemin yatak odasında ne buldum?
¿ Sabes qué descubrí en la habitación de mamá? ¿ Saben qué?
12 yaşında bir kız, babasının yatak odasında çırıl çıplak bir kadın buluyor. Hâlâ bunun hoş olduğunu mu düşünüyorsun?
Una chica de 12 años descubre una perra desnuda en la cama de papá ¿ todavía te crees adorable?
Yatak odasında televizyon izliyor.
Está viendo tele en el cuarto.
Sonsuza dek yatak odasında televizyon izlemeyecek.
No va a ver tele en su cuarto para siempre.
Yatak odasında onlarca yıl sonra, uluyan maymun kıyafetinin bu kadar tahrik edici olabileceğini kim bilirdi?
Tras décadas de dormitorio, ¿ quién se habría imaginado que lo de disfrazarse de mono le excitara tanto? Sí.
Sara'nın baktığı yatak odasında bulundu.
Encontrada muerta en el dormitorio de Sara.
Üst katta seni bekliyor... Yatak odasında.
Ella está arriba, esperando por ti en el dormitorio.
Yatak odasında yapılacak şeylerden.
Bueno, algo en el dormitorio.
Sekiz yaşımdayken annemle babamın yatak odasında "Cinsellik ve Hıristiyan Evliliği" diye bir kitap bulmuştum.
Cuando tenía ocho años encontré un libro en el dormitorio de mis padres : El Sexo y el Matrimonio Cristiano. En la primera página decía : "Los orgasmos acercan a la pareja a Dios".
Yatak odasında gerçekten bir televizyon istiyor muyuz?
¿ De verdad necesitamos una tele en el dormitorio?
Sence buna, um, yatak odasında mı devam etmeliyiz?
¿ No deberíamos, em, ir al dormitorio?
Hastanın yatak odasında seviştik.
Tuvimos relaciones sexuales en el cuarto de una paciente.
Toksin aradığımız yatak odasında.
Un cuarto que estábamos examinando para encontrar toxinas.
Yatak odasında..
La habitación..
Belki de bu denemeye yatak odasında devam etmeliyiz.
Tal vez deberíamos continuar este interrogatorio en el dormitorio.
Gerçek aşığınız yatak odasında beklerken eliniz kayganlaştırıcıya daldırıp domal geliyorum derseniz sanırım bu aranızdaki romantizmin öldüğü anlamına gelir.
Cuando le estás diciendo a tu amante en la vida real, en el cuarto que se incline mientras llenas tu mano de lubricante creo que es un signo de que el romance está muerto.
Hem de dün gece yatak odasında senin için yaptığımdan sonra.
No después de lo que hice para ti anoche en el cuarto.
Sonradan anlaşıldı ki bunların hiç biri onun yatak odasında yoktu.
Después me di cuenta de que no tenía tales cosas en el cuarto.
- Tuvalet yatak odasında çünkü.
Bueno, el baño es mejor, puede apostar.
- Yatak odasında.
- Ramiro está en la pieza...
Yatak odasında Nahuel'in çığlıklarını duydum, Oraya gittim ve yaralanmıştı, kanlı, ve Julia elinde bıçakla.
Cuando escucho el grito de Nahuel y vuelvo corriendo al cuarto... me encuentro a Nahuel herido.
Ya da misafir yatak odasında benimle uyuyabilir.
O podría dormir en el otro dormitorio conmigo.
Pete yatak odasında tatlım.
Pete está en el cuarto de atrás.
Bu annen, yatak odasında.
Esa es tu mamá, en su dormitorio.
Lütfen, sadece yatak odasında otur ve bekle.
Por favor, vuelve a sentarte en la habitación y espera.
Sanki küçük bir yatak odasında, bilgisayar ve telefonum var gibiydi, gerçekten de.
Sólo yo en mi cubículo con un teléfono y una computadora ; ... eso es todo.
yeniden bizimkilerin yatak odasında değil!
En la habitación de mis padres de nuevo, no!
Yatak odasında olmalı.
De seguro está en su dormitorio.
Ben Eddie. 27.6 00 : 01 : 05,000 - - 00 : 01 : 12,000 Eddie Nolan ( 17 ). Kafasına ateş edilmiş bir şekilde, Hidden Palms'taki evlerindeki yatak odasında ölü olarak bulundu.
Soy Eddie.
Sen neden yatak odasında uyuryorsun?
Por qué diablos tú duermes en el dormitorio!
Ben oturma odasında çalışıyorum. Yatak odaları üst katta.
Yo trabajó en la sala de estar, los dormitorios están arriba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]