Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Yün

Yün перевод на испанский

643 параллельный перевод
Sen, dağdaki yün iplik
Vosotros, que hacéis lana en las montañas
Yün
Vuestra lana
Yün
Lana
Hepsi yün.
Son de lana.
Bir kabuki aktöründen daha hoş görüneceğim. Yün kumaş giyme mevsimi geldi.
Hay un banquete de gente rica el próximo mes, y quería que tu hermana estuviera allí.
Size ısıtmalı bir taksi çağırır, yün çorap ve sıcak terlik veririz.
Pidamos un taxi con calefacción y le damos medias de lana y pantuflas.
Yün kumaştan bir ceketi ve papyonu var.
Viste chaqueta de tweed y pajarita.
Yatağa dört sıcak su şişesi ve bir kadeh brendiyle girer. Kırmızı yün külahını da takar.
Se acuesta con cuatro botellas de agua caliente un litro de brandy, y un gorro rojo de lana en la cabeza.
Marshall'a uğrayıp bana biraz yeşil yün alabilir miydin?
Ve a la tienda de Marshall y tráeme de esta lana.
Ne iş peşindesin? Yün topumu geri ver!
¿ Pero qué haces?
Gizlilik diye bir şey yoktu Bir paçavra, bir k emik, bir yün çilesi
No había misterio Un harapo, un hueso, una mata de pelo
- Yün çok zor bulunuyor.
- La lana está muy escasa.
Muhtemelen kolunu da, çünkü birkaç yün lifi bulduk.
Se le rasgó la chaqueta, probablemente la manga, porque encontramos un par de tiras de fibra de algodón.
Yün için bana bir beşlik ver.
Dame dinero para lana.
Ona bir şişe, biraz pamuk yün ve kaşıklarımızdan birini verdim.
Le di una botella para que la llevara, unos algodones y una de nuestras cucharas.
Peki ya kazağı ve yün çorapları?
¿ Qué pasa con el jersey y los calcetines de lana?
- Bıçaklar, pamuk bez, yün... - Ucuz, kalitesiz çöpler.
- Cuchillos, abalorios...
Şehirdeki müşterilere yün, elbise gibi tekstil ürünleri bulmalarına yardım ederim.
Ayudo a los compradores del sector textil.
Benim kendi yün yatağım var.
Yo no lo necesito, traje el mio.
Ben yün bir ceket istiyorum ki Dan'ın iğrenç havasını koklamayayım.
Yo quiero una túnica de lana para protegerme del aire de Dan.
Sen de yün ceketini Targil!
Y tú una camisa de lana, Targil.
Mavi yün takımlı sen!
Usted, en el traje azul.
Koyunla birlikte, iki pazarımız olur, yün ve koyun eti.
Con las ovejas tenemos dos mercados, el de la lana y el de la carne.
Çeyrek kilo yün kadar.
Cuesta tanto como media libra de lana
- Dediğiniz gibi... - 35. Yün, pamuk, ketenin yerini alacak ara ürünleri çeşitlendirmemiz gerekecek.
Pero solo necesitaremos variar los intermediarios... para crear un sustituto de la lana, el algodón, el lino o lo que le plazca.
Bunun için de yumurtadan yün kırpıyor.
Se defiende, procura ser útil inventándose mil y una cosas.
Battaniyeler, farkedeceksiniz, çok sıcak tutar. Yüzde 50 yün.
Las mantas como notara son muy cálidas.
- Yün çoraplarını almayı unutma.
No se olvide de calcetines gruesos. Hm!
Yün eğirmeye hazırlanın kızlar.
Preparadme la rueca, chicas.
Şato kapısı, Ravenburg Şatosu, çarmıhta yün örenler...
La puerta del castillo, la entrada de la aldea.
Hayır, yün.
- No, es lana.
Harrington Yün Fabrikası üniforma kumaşı ihalesi kazanmış diye duydum.
Dicen que Harrington Woolen Mills consiguió contractos del gobierno para ropa de uniformes militares.
Kalite yün kumaşta iyi ama randevuda kupkuru.
La calidad es algo muy buena para la lana, pero es muy aburrida en una cita.
Evet. Harris Yün Fabrikaları genel müdürü, Newark, New Jersey.
Sí, "Gerente General de la Textil Harris en Newark, Nueva Jersey".
Yün fabrikası olan bir baba seçmekle akıllılık etmişsin. Bir fabrika mı?
Fue muy astuto al elegir un padre dueño de una textil. ¿ Sólo una posee?
- Ayrıca Thiebaut-Leroy yün ailesiyle de.
- Y los Thiébaut-Leroy ¿ lana? ¿ Los Dupas?
Sadece birkaç çift yün çorap.
No, no. Sólo son un par de calcetines de lana.
Terliklerim, pijamalarım, birkaç gömlek ve yün atkım.
Las zapatillas, el pijama, alguna camisa... Ah y la bufanda de lana.
O yün fanilaydı.
¿ Era una camiseta de lana?
Altı çile beyaz yün.
Seis madejas de lana blanca.
Biz evde yün çorap üstüne külotlu çorap giyeriz.
En nuestro país le ponemos calzoncillos a los animales.
Sana bunu nasıl anlatabilirim? Bu... bir kelime. Ve bu kelime işte bu şey demek, yün.
Cómo decirte que eso eso quiere decir una palabra y que la palabra quiere decir esa cosa :
Böyle gecelerde devriyeye çıktığımda, iki çift yün çorap giyerdim.
De ronda en una noche así, me ponía dos pares de calcetines.
Demek istediğim keten mi, yün mü ya da gabardin kumaş mı diye.
Ya sabe que quiero decir. Es verano o sarga o gabardina.
Bugün yün eğireceğim. Uğra bana!
Hoy vamos a lavar la lana.
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Teteras de cobre reluciente Mitones de lana
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Teteras relucientes Y mitones de lana
Sıcak yün eldivenler
Mitones de lana calientes
Saf yün, dostum.
Es pura lana, viejo.
Saf yün, çok dayanıklı!
¿ Que hace la gente que vive aqui?
Hâlâ orada giydiğin yün askıları mı kullanıyorsun?
¡ Pues, qué gracia!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]