Yılbaşı перевод на испанский
3,097 параллельный перевод
Eğer, Frank ikinizin bir şüpheliyi kaybettiğinizi öğrenirse bundan sonra çıkacağınız tek gizli görev, bölümün yılbaşı eğlencesinde bay ve bayan Noel baba olur.
Si Frank se entera que habéis perdido un sospechoso, la única asignación encubierta que tendréis será la del
- Yılbaşında.
- En navidad.
Yılbaşı gecesi gibi. Baskı uygulayan bir gün.
Ya sabes, es un momento de presión, como Nochebuena.
Yani, yılbaşı için mi? Onun için mi?
¿ Quieres decir para el Año Nuevo?
Kendimi yılbaşı çamı gibi hissediyorum.
Me siento como un árbol de Navidad, listo para ser desechado.
- Eskiden Boston'da Yılbaşını kutlamanın yasadışı olduğunu biliyor muydunuz?
- ¿ Sabías que solía ser ilegal... -... celebrar la Navidad en Boston?
Yılda sadece bir kez yapmalıyım- - Cadılar Bayramı ya da Yılbaşı.
Supongo que sólo se hace una vez al año... Halloween o Navidad.
Tıpkı sizin Şükran Günü ve Yılbaşı tatilini beraber kutladığınız gibi.
Muy parecida a vuestra Navidad o Acción de Gracias
Tüm yılbaşı alışverişimi oradan yapabilirdim!
¡ Podría hacer todas mis compras de Navidad aquí!
Ailenin yılbaşında bizde kalmasının imkanı yok.
De ninguna manera tus padres se quedarán con nosotros esta navidad.
Geçen Yılbaşı'nda, babama Wii Golf'te yenildi, o kadar sinirlendi ki makine kolunu pencereye fırlattı.
En las últimas navidades, mi padre le ganó jugando al golf en la Wii y se enfureció tanto que tiró el mando por la ventana.
O yılbaşı ve o doğum günü benimdi.
Es Navidad, y el cumpleaños es mío.
Bir konsey üyesi sayesinde yani ben, bu sene yılbaşı erken geliyor.
Gracias a cierta concejala... yo, la Navidad llega antes este año.
Geçen yılbaşında annemin bir memesini aldılar.
A mi mamá le sacaron un pecho la navidad pasada.
Bu, yılbaşı için istediğim ilk şeydi, biliyor musunuz?
¿ Sabe? Recuerdo que fue lo primero que pedí mi cuarta navidad.
Yılbaşılarda Noel baba mı olacağım?
¿ Es Santa Claus en un día festivo?
Of Tanrı'm, Lemon'a kasaba meydanında devasa bir yılbaşı ağacı olacağına dair söz vermiştim.
Dios mío, le he prometido a Lemon un árbol de Navidad gigante para la plaza central.
Karınız hiç dinlenmesin öylemi, yılbaşında bile mi?
- ¿ Tu mujer agotada para nada y también en Navidad?
Yılbaşındayız, hanım!
Es Navidad, mujer.
Bir çocuğu yılbaşında dövemeyeceksen, ne zaman dövebilirsin?
Si no puedes golpear a un chico en Navidad, ¿ cuándo puedes hacerlo?
Minneapolis Yılbaşı Gecesi Maratonu'nda koşmak istiyorum.
Quiero hacer el maratón de año nuevo de Minneapolis.
Mia beni yılbaşı partisine davet etti.
Mia me invitó a su fiesta de año nuevo.
- Yılbaşı Gecesi Maratonu'nda koşacağım.
Voy a correr la maratón de Nochevieja.
Sen ne yaptın yılbaşı gecesi?
¿ Qué hiciste tú en Nochevieja?
- Yılbaşı ağaçları gibi sanki...
- como en Navidad, árboles.
Yılbaşında kimler geliyor?
¿ Quién vendrá en Año Nuevo?
Yılbaşına dönmüş olurum.
Volveré para Año Nuevo.
Korkarım ki yılbaşına kadar yaşamaz.
Me temo que él no durará tanto.
- Çünkü yılbaşındayız.
- Porque es Año Nuevo, por supuesto.
Yılbaşı gecesi hepimiz bir bardak şarap içeriz.
Solemos tomar un vaso de vino en la medianoche de Año Nuevo.
Son çalıştığım yerde, üst kata çıkıp servis etmemiz istenirdi. Yılbaşı olsun olmasın fark etmezdi.
En mi último trabajo, debíamos servir... fuera Año Nuevo o no.
Bütün yıl boyunca, sadece Noel öğlen yemeğinde ve yılbaşında kendi kendimize bakıyoruz.
De todo el año, sólo nos valemos por nosotros mismos... en Navidad y en Año Nuevo.
Dünyadaki bütün yılbaşılar bizim.
No te preocupes. Tendremos todas las Navidades del mundo.
* Yılbaşından önceki bu son gecede ve evin her yerinde tabii benim çevremde de hiçbir canlı heyecanlı değildi Şerif Carter ve Doktor Blake dışında.
Era la noche antes de navidad y por toda la casa... Eso es, por toda yo... no se movía ni una criatura, excepto por el sheriff Carter y la doctora Blake.
Bu bizim büyük yılbaşı sabahı sürprizimiz için bulduğumuz kod adı.
Este es nuestro nombre en clave para la gran sorpresa de la mañana de navidad.
Bu yılbaşı için tek dileğim bu.
Solo quiero esto para Navidad.
Yılbaşı hediyelerimiz, Sam!
Un regalo de Navidad, Sam.
Brad ve ben yılbaşında burada olamayacağımız için çok üzülüyorum.
Estoy tan triste porque Brad y yo vamos a estar fuera por Navidad.
Herkes bana yılbaşında ne alacağına karar verdi mi?
Entonces, ¿ todo el mundo sabe qué me va a comprar para Navidad?
Seni, birinci geleneksel, Özel Yılbaşı Leğeni'ne hayran olmaya davet ediyorum.
Yo... Te invitamos a admirar el primer centro de bañera anual de Navidad.
Gelmiş geçmiş en baba yılbaşı bu olur.
Serían las mejores Navidades del mundo.
Eğer kendini gereksiz hissetsin istemiyorsan, yılbaşı ikramiyesi diye 100 dolar verme kadına.
Bueno, si quieres que sienta que se la necesita, dale más de 1.000 dólares de aguinaldo de Navidad.
Yılbaşının geldiğini bilmek, hastanede bana güç verdi. Bir de sen, Noel Baba.
Lo que me ayudó en el hospital fue saber que llegaba la Navidad... y tú, Papá Noel.
Yılbaşında... Yılbaşında ne istersin?
Bueno, ¿ qué quieres para Navidad?
Yılbaşı meleklerim gelmiş!
¡ Mis ángeles de Navidad!
Yılbaşı meleklerim.
Mis ángeles navideños.
Sanırım bu yılbaşında evdeyiz.
Creo que vamos a quedarnos en casa en Navidad.
Ne istiyorsun bu yılbaşında?
¿ Qué quieres para Navidad?
İki yılbaşı, iki doğum günü... Ve seninkiler yeniden çıkmaya başlayınca, istediğin hediyeyi alabilirsin. Çünkü yeni sevgili, senin sevgine muhtaç.
Dos Navidades, dos cumpleaños, y cuando tus padres empiecen a salir con alguien, te darán el regalo que quieras, porque el nuevo novio o novia querrá caerte bien.
- Yılbaşı alışverişine çıkmamız gerek. - Biliyorum canım.
Tenemos que hacer las compras navidenas.
Yılbaşını falan kaçırmayacağız.
- Calmate, calmate.