Zatı перевод на испанский
222 параллельный перевод
Zatı alinizin, güçlerimizin şu anda ne büyük zorluklarla uğraştığının bilincinde olmadığı aşikar. Örneğin çocuğun eve gitmek için takip ettiği yolda yapılan araştırmalarla birbirinden farklı, çelişen 15 görgü şahidi ifadesi alındığından haberiniz var mıydı acaba?
Solamente en la ruta a casa de un niño desaparecido nosotros recabamos hasta 15 testimonios diferentes
Makam arabanız zatıalinizi bekliyor, Majesteleri.
Su carruaje les espera, poderoso rey.
- Zatıaliniz.
- Su señoría.
Anladığım kadarıyla zatıâli altı cinden sonra hakim gibi ayık olurmuş.
Como yo lo entiendo, su señoría, después de seis ginebras se siente uno como un juez.
Zatı Âlileri herkesten daha iyi yapıyor! Evet. Ama acele etmem gerek!
Nadie hace albóndigas mejor que Vuestra Alteza.
Kartalların evliliği, Zatı şahaneleri!
¡ Una unión de águilas, Su Santidad!
Zatı Alilerinin gözleri çok keskin, haddim değil ama- -
Tenéis muy buen ojo, si me permitís...
Zatı Alilerini şimdi locaya götürebilir miyim?
¿ Puedo conducir a Sus Magnificencias a la galería?
Kontes'in malikanesinin bir sakini, takma adı Jacques-Forget-Not olan zat zamanla yükselecek ve bir yolculukta yetimelerle yolu kesişecek.
Jean Setain, apodado "Jacques-no-olvida", casero de las fincas de la condesa.
Yeni bir Usame olmak isteyen bu zat Afganistan ve Irak'taydı...
Osama lo quería en Iraq o Afganistán.
Zat-ı aliniz buna yağmur şapkası diyor... çünkü bir pınar gibi görünüyor.
A este lo llamo El Sombrero de Lluvia, porque parece una fuente.
- Zat-ı şerifleri.
- Su Excelencia.
Zat-ı şerifleri mi?
¿ Su Excelencia?
Günaydın, zat-ı şerifleri.
Buenos días, Excelencia.
İyi akşamlar, zat-ı şerifleri.
Buenos noches, Excelencia.
- İyi geceler, zat-ı şerifleri.
- Buenas noches, Excelencia.
Henüz değil zat-ı şerifleri. Galiba birisini yakalamışız.
Parece que ha caído uno allí.
Emredersiniz zat-ı şerifleri.
Sí, su Excelencia.
Çok yaşayın zat-ı şerifleri!
¡ Larga vida a Su Excelencia!
Pennyman, zat-ı şerifleri, Sprockett Çiftliği'nden.
Pennyman, Su Excelencia, de la granja Sprockett.
Hayır zat-ı şerifleri.
No, Su Excelencia.
Anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri, Chalfont dükü siz oluyorsunuz?
- ¿ Usted es, Su Excelencia, el duque de Chalfont?
Ne diyorsunuz Zat-ı Şerifleri?
¿ Cómo se declara, Su Excelencia?
Tanrı, zat-ı şerifleri hakkında hayırlısına hükmetsin.
- Que Dios ayude a Su Excelencia.
Bu, zat-ı şerifleri, bu meclisin tek amacıdır.
Eso, Su Excelencia, es el propósito de esta asamblea.
Teşekkürler zat-ı şerifleri.
Gracias, Su Excelencia.
Bay Elliott, Zat-ı şerifleri, Chalfont dükü.
Sr. Elliott, Su Excelencia, el duque de Chalfont.
Günaydın zat-ı şerifleri.
Buenos días, Su Excelencia.
Öncelikle, zat-ı şerifleri izin verirse..
Primero, si Su Excelencia me disculpa...
- Zat-ı şerifleri izin veriyor mu?
- ¿ Me permite Su Excelencia?
Zat-ı şerifleri, bir düşünün.
" Su Excelencia, medite...
Zat-ı şerifleri, hazırlanın " -
Su Excelencia, prepárese...
Zat-ı Şerifleri, sizi az önce idare merkezinden gelen bir telefondan haberdar etmek isterim.
Su Excelencia, me alegra informarle... que se acaba de recibir una llamada del Ministerio del Interior.
- İyi sabahlar zat-ı şerifleri.
- Buenos días, Su Excelencia.
Dışarıda görev yapanların sayısından anladığım kadarıyla, zat-ı şerifleri çıkmanızı bekleyen büyük bir kalabalık var.
Tengo entendido, Su Excelencia, por los guardias del exterior... que una gran multitud espera su salida.
Bu arada, sadece zat-şerifleri düşes hanımefendi değil... bayan Holland da beklemekte.
Incluyendo, por cierto, no solo a Su Excelencia, la duquesa... sino también a la Sra. Holland.
Güle güle, zat-ı şerifleri.
Adiós, Su Excelencia.
Hey, Zat-ı Alileri!
Vamos, Milord.
Çıkalım, Zat-ı Alileri!
- Apura, que es tarde. - Voy.
Burada Lordlar veya Zat-ı Alileri yok.
Tus días de samurai han terminado.
- Filistinli bir komutan, bir zat.
- El comandante palestino del campo.
- Zat-ı aliniz bilir.
- Sí, su señoría.
Zatı âlinize bunu getirmenin iyi olacağını düşündüm.
- Creí que debía traerle esto.
- Hep şüphelenmiştim zat...
- Siempre sospeché que tú...
Çokça sevdiğimiz zat, dindarca öldünüz.
Moriste piadosamente rodeado de nuestro afecto.
Zat-ı Devletleri, birkaç hafta önce çok ciddi bir şey kaleme aldım.
Sr. Ministro. Hace algunas semanas yo escribí algo que fue muy grave y preciso.
Ben ki, Lenin'in en büyük dostum dediği zat.
¡ Yo, el mejor amigo de Lenin! - ¡ Silencio!
- Zat-i!
- ¡ Paki!
Zat-i âliniz çok nurani!
Paki, paki... izhe querubines.
Öyle, evet! "Siz zat-ı muhtereme bir çocuk..."
- Sí. - "Le deposito un joven..." - ¿ "Le deposito"?
"Zat-ı muhterem" ha!
Qué bueno.