Ölebilirsin перевод на испанский
499 параллельный перевод
Şimdi hak ettiğin gibi yanarak ölebilirsin, seni Şeytan'ın lanet metresi. "
"¡ Ahora tendrás una muerte abrasadora, justo lo que te mereces, maldita amante de el Diablo!"
Ölebilirsin, sanki umurumdaydı. Geber!
Bueno, por mí puedes morirte. ¡ Muérete!
Sadece bir kez ölebilirsin.
Sólo se muere una vez, hijo.
Bildiklerinden dolayı, şu anda ölebilirsin.
Podrías estar muerto ahora.
Rue Mouffetard'la ilgili tek şey söylenir. Açlıktan ölebilirsin ama asla susamazsın.
En la Calle Mouffetard podrás pasar hambre, pero nunca sed.
Bir gün bir at tekmesi ile de ölebilirsin.
Tu caballo podría darte una coz en la cabeza en el jardín de casa.
Ve bu nedenle şimdi senden ayrılıyorum. Böylece yalnız ve huzur içinde ölebilirsin.
Por eso le dejo, para que muera solo y en paz.
Cephede sen de ölebilirsin.
Calla, que cuando estemos en el frente también te podrá pasa a ti. Chitón.
Ölebilirsin.
Te morirás.
Bu gece ölebilirsin.
Usted podría morir esta noche.
Ölebilirsin.
Podrías perder la vida.
Ama ölebilirsin.
Pero quizá te mate.
Bir saat içinde kaza olabilir ve ölebilirsin.
En una hora hay tiempo para tener un accidente y... morir.
Ölebilirsin.
Podrías morir.
Evimden çık, ve çölde korumasız ölebilirsin.
Abandone mi casa y ojalá muera abandonado en el desierto.
Disiplinsizlik yüzünden ölebilirsin.
uno puede morir porfalta de ella.
Aşksızlıktan da ölebilirsin.
Se puede morir por falta de amor.
Bu adada, susuzluktan kuruyup ölebilirsin de!
En esta isla puedes deshidratarte hasta caerte muerto.
Ölebilirsin.
Puedes morir.
Merak etme... Baba artık huzur içinde ölebilirsin.
Padre no te preocupes ahora descansarás tranquilo sobre un tatami...
Vurulabilir, ölebilirsin ; ama onlarla savaşacaksın.
Puede que te hieran, que te maten, pero volverás a la refriega.
- Yaşayabilirsin veya ölebilirsin.
- Vivir o morir. - Sí, señor.
Yakında ölebilirsin
Pronto podrías estar muerto
Şimdi yemelisin yoksa ölebilirsin.
Ahora come algo si no quieres morir.
Hasta olup ölebilirsin.
Y, como he notado, su ropa interior no es para esta estación del año.
Bir kamyon çarpabilir veya kalp krizi geçirebilirsin. Ve yarın ölebilirsin, sahip olduğum tek canlı kanıt sensin.
Te puede arrollar un camión esta noche o tener un ataque cardíaco y morirte en la mañana, eres la única prueba viviente que tengo.
Savaşta ölebilirsin.
Puedes morir en combate.
- Ya da hasta düşüp ölebilirsin.
- O podrías caer enfermo y morir.
- Hastalanıp ölebilirsin.
- Podrías enfermar y morir.
Ölebilirsin, utanmaz kadın!
¡ Que la diñes, desvergonzada!
Ben ölebilirsin diyene kadar ölemezsin. Beni duyuyor musun?
No te mueres hasta que yo diga que te puedes morir. ¿ Me oyes?
Durumun ciddi. Bu hastalık yüzünden ölebilirsin.
Es una enfermedad grave.
İşte o zaman erkek gibi ölebilirsin.Bir Ar rahibinin kölesi olarak değil..
Podrás morir como un hombre. Los sacerdotes de Ar no te darían esa oportunidad.
Ölebilirsin ya da delirebilirsin ya da...
Usted podría morir o ir o demente...
Farkında mısın? Orada ölebilirsin.
Sabes... que podrías morir allí arriba.
Lou, ölebilirsin!
Lou, por mí puedes morirte.
Şimdi, iki şekilde ölebilirsin, Angel.
Puedes morir de dos formas, tesoro.
Bunun için ölebilirsin Teddy.
Matarías por eso, Teddy.
Bunun için ölebilirsin.
En serio.
onlara katılabilirsin ve onlarla ölebilirsin, ancak önce ona yapmak zorunda olduğu işi yaptıracaksın.
Puedes unirte a ellos y morir con ellos, pero antes le obligarás a hacer lo que ha de hacer.
- Ölebilirsin.
- Podrías salir muerto.
Binlerce parçaya ayrılarak yavaşça ölebilirsin.
Puede morir lentamente, cortado en mil pedazos.
Sen de ölebilirsin, umurumda değil!
Y por lo que me importa, Ud. también puede morir.
Ölebilirsin.
Se podría matar.
Öldürülebilir ya da ölebilirsin ve sana ne olduğunu asla bilemem.
Pueden matarte y nunca sabré lo que te ocurrió.
- Evet. Ölebilirsin.
Podrías matarte.
Kendi gemisinde açlıktan ölen bir Klingon duymamıştım ama sen ölebilirsin.
No sé de un klingon muerto de hambre en su propia nave, pero usted podría.
Ve sekiz kere daha ölebilirsin.
Aún puede morir ocho veces más.
... kahraman olabilirsin. Ama aptal olursan, ölebilirsin.
Si no, morirá.
Barda ölebilirsin.
Puedes morirte en un bar, no importa.
Ölebilirsin!
Muérete.