Ölmemelisin перевод на испанский
46 параллельный перевод
Ölmemelisin, yine birlikte olmalıyız!
Tú no debes morir. Debemos recuperar nuestra vida juntos.
Babacığım, ölmemelisin.
Papá, no debes morir.
Ölmemelisin.
No debes morir.
İnançsız ölmemelisin.
No debe morir sin Dios.
Ölmemelisin...
Tú no debes morir.
Hastalanıp ölmemelisin.
No debes enfermarte ni morir.
Toyo, ölmemelisin.
Toyo, tú no debes morir.
Şimdi beni bırakıp ölmemelisin, lanet olası.
No te me mueras ahora. ¡ Mierda!
Lanet, şimdi ölmemelisin!
¡ No te mueras ahora!
kız kardeş, ölmemelisin.
Hermana, no debes morir.
Ölmemelisin.
Yo no querría eso.
Asla ölmemelisin.
No debes morir nunca.
Ölmemelisin.
No puedes morir.
- Ölmek istemiyorum... - Ölmemelisin.
No quiero morir.
- Ölmek istemiyorum... - Ölmemelisin.
Aún estás viva...
Doğru, Ölmemelisin.
Eso es cierto. No debes morir.
Ölmemelisin.
No vas a morir.
Sen ölmemelisin, hayatına devam etmelisin.
No debes morir, debes seguir viviendo
Bana, sen ölmemelisin, hayatına devam etmelisin demiştin.
Dijiste, no debes morir, debes seguir viviendo
Ben, "sen ölmemelisin hayatına devam etmelisin" dedim.
Dije - no debes morir, Debes seguir viviendo
Sen ölmemelisin.
No debes morir
Sen ölmemelisin hayatına devam etmelisin.
No debes morir, Debes seguir viviendo
Sadece bir tane. Neden ölmemelisin.
Una razón para que no mueras.
- Esel, sen de ölmemelisin.
- Eres tonto, no tienes que morir.
Sen de ölmemelisin, Raki.
no debes morir Raki.
Bonnie! Sakın ölme! Sen ölmemelisin, sen olmazsın!
Bonnie, no te me mueras.
Kahretsin Maya... ölmemelisin
Maldición, Maya... no puedes morir!
Ölmemelisin!
¡ No debes morir!
Ben bile senin gerçekten Seçilmiş Kişi olduğuna inanıyorsam burada ölmemelisin! Şimdi git.
Si creo que verdaderamente eres el Elegido... no debes perecer.
Açlıktan ölmemelisin.
No debes morir de hambre.
Ama ölmemelisin!
¡ Pero no debes morir!
Hapishaneyi görmeden ölmemelisin.
¡ No es bueno que mueras antes de ir a prisión!
Ama Jeff bir sayı yüzünden ölmemelisin.
Pero Jeff, no deberías casi haber muerto por un número.
Sen şimdi benimle kalıyorsun çünkü bütün bunlar bitene kadar ölmemelisin.
Quédate conmigo, porque no puedes morir hasta que haya quitado todas.
Sen ölmemelisin, Mary.
No tienes que morir, Mary.
Benim için ölmemelisin Bon.
No se supone que tengas que morir por mí, Bon.
Fan, ölmemelisin!
¡ Fan, no debes morir!
- Ölmemelisin.
No quiero morir.
Olmemelisin
No puedes morir.