Ölürsünüz перевод на испанский
678 параллельный перевод
Donup ölürsünüz.
Morirás congelado.
Ona gelecekten haber vermesine izin vermeyin, aksi halde ölürsünüz.
"Nunca le pida que adivine su fortuna, o será hombre muerto."
Doğarsınız, bir avuç pirinç yiyip hayatınızı yaşarsınız ve ölürsünüz.
Naces, comes un puñado de arroz y mueres.
Bir fotoğraf hayatımı değiştirebilirdi... ama Tanrıkent'te, kaçarsanız ölürsünüz... ... kalırsanız, yine ölürsünüz.
Una foto podría cambiar mi vida, pero en Ciudad de Dios si huyes, te atrapan, y si te quedas, te comen.
Hatta gerekirse ölürsünüz.
Incluso muere por ellas.
Hareket ederseniz ölürsünüz.
No os deis la vuelta o estáis muertos.
Ben olmadan siz burada iki sefil sıçan gibi ölürsünüz.
Sin mí, morís aquí los dos como ratas.
"Teslim olun, yoksa ölürsünüz" diyor.
Dijo : "Ríndanse o morirán."
Onun gibi büyük acılar içinde ölürsünüz.
Morirás en la agonía como él.
Yoksa ölürsünüz!
oh Moriras!
Ölürsünüz.
Morirían.
Can sıkıntısından ölürsünüz.
¡ Os moriréis de aburrimiento!
Herhangi birşey yapmaya kalkışırsanız, İkiniz de ölürsünüz, Anladınız mı?
Intente algo inesperado y les mato a los dos, ¿ estamos?
Ama beni dinleyin. 48 saat içinde ölürsem,... tek başıma ölmeyeceğim. O zaman 48 saat içinde ölürsünüz.
Entonces morirá en 48 horas.
Aksi takdirde bebek de sen de ölürsünüz.
O morirá y tú con él.
Beni öldürürseniz siz de ölürsünüz!
¡ Si me matáis, moriréis!
Ben öldüğümde, siz de ölürsünüz, ve bu dünyadaki herkes çünkü bu dünya gerçekten yok.
Cuando me muero, muere usted y todo el mundo. Porque este mundo no existe.
Kımıldarsanız ölürsünüz.
Un movimiento y está muerto.
Ama hepiniz ölürsünüz.
Pero todos morirán.
Eğer bağırırsam hepiniz ölürsünüz.
Si grito, los matarán.
Gitmeyi reddediyorsanız, burada ölürsünüz.
Si se niegan a ir, entonces mueran aquí.
Dibe vurmadan ölürsünüz.
Estará muerto antes de llegar abajo.
Şimdi bir seçim yapmak zorundasınız. Özgür yaşamak için savaşabilirsiniz ya da ölürsünüz.
Deben acabar con su miedo.
- Yapamazlarsa, hain olarak ölürsünüz.
- Si fracasan, lo fusilarán por traidor.
Burayı terk edin... yoksa hepiniz ölürsünüz.
Váyanse de aquí o morirán todos.
Arabayı havaya uçurursanız, siz de ölürsünüz.
Si vuela el carro, muere.
Burada hastalanırsanız, ölürsünüz.
Si cae enfermo, morirá.
Nefret etmekten vazgeçmezseniz ikiniz de ölürsünüz.
Ustedes dos morirán si no dejan de odiarse.
Süre bitince... ya teslim olursunuz ya da ölürsünüz.
Al cabo de ese lapso... deberán rendirse, o morirán.
Hepiniz ölürsünüz inşallah! Hepiniz! Hepiniz!
Ojalá os muráis todo para librarme de vosotros.
Kara İblisi göremeden... Girişteki tuzaklarda ölürsünüz
Hay tres obstáculos que pasar antes de poder ver a Demonio Negro.
Su o kadar soğuk ki donarak ölürsünüz.
El agua está fría, no se congele.
- İlk gün bitmeden ölürsünüz.
- Moriríais el primer día.
İki gün sonra geleceğiz yeniden, o zamana kadar ölürsünüz.
No podríamos regresar antes de dos días, y usted moriría.
Eğer bir şey anlatırsanız bir hafta içinde ölürsünüz. Anlaşıldı mı?
Pero si alguien dice algo, morirá en una semana. ¿ entendido?
Şaklabanlık yaparsanız, ölürsünüz!
- Una mueca y es hombre muerto.
O zamana kadar ölürsünüz.
- No, ya se habrá desangrado.
Kusarak ölürsünüz -
Termina por vomitar excre...
Umarım ki çatıya yıldırım düşer de hepiniz ölürsünüz.
Me asombra que no les caiga un rayo encima y los mate a todos ustedes.
Numara yok... Daha yere düşmeden, ölürsünüz.
Nada de tonterías, o morirán antes de tocar suelo.
Panik yaparsanız hepiniz ölürsünüz!
Si hay pánico todos serán muertos!
Ormanda bizler yaşarız. Sizler burada ancak ölürsünüz.
La jungla es donde vivimos nosotros y donde morirás.
Eğer ambulans çağırmazsam ölürsünüz.
Creo que se morirá si no llamo a una ambulancia enseguida.
Ama o zaman ölürsünüz.
¿ Podemos hablar?
Çünkü, erkek ve kız kardeşler... öldüğünüzde... ölürsünüz.
Porque, hermanos y hermanas... cuando nos vamos... nos vamos.
Ya da birlikte ölürsünüz.
O los dos pueden morir juntos aquí.
Yapmazsanız, ölürsünüz.
Si no lo hacen, morirán.
Belki gülmekten ölürsünüz diye düşündük.
Esperamos mataros de risa.
Ölürsünüz.
- Tendrá que te maten.
Kalırsak ölürsünüz.
Morirán si nos quedamos.
Burada kalırsanız, ölürsünüz!
¡ Si se quedan, morirán!