Üyesi перевод на испанский
7,402 параллельный перевод
Ne şimdi ne de hiçbir zaman o partinin üyesi olmadım, efendim.
Señor, ni lo soy, ni nunca he sido miembro de ese partido.
Stüdyosu, meclis üyesi...
- junto con los congresistas.
- Bir parti üyesi değilsin değil mi?
- Todavía no es miembro del partido.
Her takım üyesi ayrı ayrı görüşmeye alınacak ki herkesin yapısal ve mekanik kavramları bildiğinden emin olsunlar.
Cada miembro será entrevistado por separado para asegurarse de que todos conocen los conceptos estructurales y mecánicos.
Çok üzgünüm ama aile üyesi olmadığınız sürece size bilgi veremem.
Lo siento, pero no puedo darle información a menos que sea familiar.
Bir çete üyesi
Como pandillero...
O Giza ekibimizin bir üyesi oldu.
Era un miembro de nuestro equipo en Guiza.
Biliyor musun, 98 Degrees'in beşinci üyesi olduğunu söylediğinde biraz abarttığını tahmin etmiştim.
Sabes, de alguna manera sospechaba que estabas exagerando un poco cuando dijiste que eras el quinto miembro de 98 Degrees.
Sue jüri üyesi, olmasaydı çoktan seçmiştim ama biliyorum ki o seçtiğim her şeyden nefret edecek.
Es sólo que Sue está juzgando, y si no era ella, entonces era yo, pero sé que ella va a odiar a cualquiera que yo elija.
Bak, New York'un varoş şehirlerinden birisinde yaşamamış olabilirim ama ama Sue Sylvester'ın McKinley'deki baskısına dayanan tek glee üyesi olmamın bir sebebi var.
Mira, no habré vivido en un vago apartamento alejado de la ciudad de Nueva York, pero hay una razón por la que soy la única chica del glee club que ha sobrevivido al régimen de Sue Sylvester en el McKinley.
Görünüşe göre en az bir İpek Yolu üyesi diğer binlerce üyenin kimliğini açığa vurmakla tehdit etmişti.
- Parece que al menos un usuario de Silk Road amenazó con revelar las identidades de miles de usuarios.
Bana komisyon üyesi ile bir toplantı ayarla.
Consígame una cita con el comisionado
Paul Tagliabue'nin eski komisyon üyesi olan Tagliabue olduğunu biliyor muydun?
Sabías que Paul Tagliabue, el ex comisionado...
Komisyon üyesi Goodell, profesyonel futbol oynamak ya da benzeri durumlarla bunama, Alzheimer, depresyon ya da KTE gibi beyinle ilgili hasarlar arasında bir bağlantı var mı?
Comisionado Goodell, ¿ hay un vínculo entre jugar futbol profesional y la posibilidad de contraer una enfermedad cerebral, como la demencia, Alzheimer, depresión, o CTE?
8 Yakuza üyesi öldürmek çok fazla değil miydi?
¿ No fue matar a 8 miembros de la yakuza demasiado?
Bir gece içkisiyle ilgilenir mi, kongre üyesi?
¿ Le importaría tomar una copa, congresista?
Max artık ailemizin bir üyesi ve eğer onun kılına zarar gelirse bütün bölümünüzü bunu yaptığınıza pişman ederim.
Ahora Max es parte de nuestra familia y si lastiman un pelo de su cabeza me aseguraré de que usted y todo su departamento se arrepientan.
Şu baktığın ciltler, tam burada olan adamlar Norteños Locos üyesi... Kuzey Atlanta kökenli, çoğunlukla Meksikalılar, Orta Amerikalılar.
Sabe... esas carpetas que estaba mirando, estos muchachos... son miembros de Norteños Locos... con base al norte de Atlanta, la mayoría mexicanos, centro americanos.
Çetenin her üyesi de en az on bin eder.
Y cada miembro de su banda vale al menos diez.
Senin tehditlerinden korkmam için Red Rock'ta bekleyen fazladan on beş çete üyesi olduğuna inanmam gerek.
Para que pueda tener miedo de tus amenazas, tengo que creer en esos 15 miembros extras de la banda esperando en Red Rock.
Tam ihtiyacın olduğu anda kıçından on beş çete üyesi uydurmak da buna dâhil.
Incluyendo, mentir sobre lo de los 15 miembros extras de la banda, cuando necesites hacerlo.
Aslında kuralları okudum ve takımın sadece bir üyesi eyalet yarış takımında olabiliyormuş.
Pues me las leí, y resulta que solo un miembro del equipo clasificado tiene que estar en el equipo que compita a nivel estatal.
Bu Dakota, ailenin yeni üyesi.
Ella es Dakota, es nueva en la familia.
Ülkede yayılan terörün başı olan terörist grubunun bir üyesi.
Él es un miembro de un grupo terrorista... Que causa terror
Ama dün polis bana onun terörist bir grubun üyesi olduğunu söyledi fakat bunu bilmiyorum.
Pero ayer la policía me dijo algo... Pero yo no sabía nada de él.
5 sene önce 5 Amerikalı gazeteciyi öldüren terörist grubunun üyesi.
Y él es un miembro de un grupo terrorista... asesino a 5 Americano periodistas hace 5 años.
İlk Jenerasyon'umuzun iki yeni üyesi olacak.
Dos nuevos miembros de nuestra Primera Generación.
Pardon da. adaylığınız ve muhtemelen meclis üyesi de olacağınız için bir charter okulu için çalışmayı nasıl planlıyorsunuz?
Disculpe mi léxico... pero ¿ cómo demonios manejará una escuela experimental... mientras se postula y quizás se convierta en concejal?
Başka bir son dakika haberi, Genesis Savunma Şirketi'nin birkaç yönetim kurulu üyesi...
Hoy revelamos otra noticia... La junta directiva de Defensa Génesis...
Oliver bir kurul üyesi değil, Lucy.
Oliver no es miembro del comité, Lucy.
Kurul üyesi olmayanlara şifreler veriyoruz.
Le damos la contraseña a no miembros del comité.
Şirketinizin yeni bir üyesi olabilir.
Creo que podría ser una nueva miembro de su Compañía.
- Yani sizin şirketin bir üyesi mi?
Espera. ¿ Así que ella si es miembro de su Compañía?
Claire Robbins şirketin bir üyesi, evet.
Claire Robbins es miembro de la Compañía, sí.
O yahut da tayfanın herhangi bir üyesi bunları öğrenirse hayatım olmadık biçimde karışacak demektir.
Si él o algún otro miembro de su tripulación fuera a enterarse mi vida se complicaría muchísimo más.
Herhangi bir üyesi mi?
¿ Alguno de los hombres?
Sen tayfanın üyesi değil misin?
¿ No perteneces a la tripulación?
Bir gangster ile Lordlar Kamarası'nın üyesi arasındaki cinsel bir hikayeyle birlikte.
LA FOTO QUE NO DEBEMOS IMPRIMIR... junto con un artículo de conducta sexual indebida entre un gángster y un miembro de la Cámara de los Lores.
Ölü Korban üyesi Sherry, soyadı yok.
Nombre de miembro de Korban fallecida, Sherry, apellido desconocido.
Her Kraliyet aile üyesi aynı kaderi paylaşır.
Cada persona fiel tiene el mismo destino.
Carolina Sömürgesi imtiyaz sahibi. Aynı zamanda Bahama Adaları'nın da. Lordlar Kamarası üyesi.
Dueño de la Colonia Carolina, incluidas las Islas Bahamas y del ámbito del reino.
Havaya kaldırdığı yumruk, sol görüşlü radikal gurup olan The Crowd'un bir üyesi olduğunu gösteriyor.
El puño levantado indica que probablemente es miembro... del grupo extremista de izquierda, "El Pueblo".
Flint'in tayfasının bir üyesi Urca altınının yerini bilen birisi, onun meyhanesine giriyor...
Un miembro de la tripulación de Flint, con conocimiento del paradero del oro del Urca, entra en su establecimiento.
Papaz Lambrick'in cemaatine katıldığım, Bay Underhill'in de cemaatin üyesi olduğu bir gerçek.
Es cierto que yo he unido Pastor La congregación de Lambrick y que el señor Underhill es miembro.
6 mürettebat üyesi de güvenli olarak gemide, Houston.
Houston, seis personas a bordo y a salvo.
Bir topluluğun üyesi ve... çevresini önemsiyor.
Participa en la comunidad, ella se preocupa por el medio ambiente.
" Profilinden, Doğu Yakası Oda Müziği Cemiyeti üyesi olduğunu görüyorum. Ben de Batı Yakası...
Escribió, " Veo en tu perfil que eres miembro de la Sociedad de la Cámara de Músicos del lado Este.
Aslında, hala kitap kulübü üyesi olarak hala bir itibar sahibi miyim diye düşünüyordum. Çünkü sohbet edecek harika bir kitabım var.
De hecho, me preguntaba si todavía estaba en buen estado como miembra activa del club de lectura, porque tengo un libro increíble para que conversemos.
İşte geldi. Bu gecenin beşinci yönetim kurulu üyesi sevgilim Nastia. - Hayran kaldım.
Llegó el quinto miembro de la Junta, mi novia Nastia.
Kim bu? Başka bir yönetim kurulu üyesi daha mı?
¿ Otro miembro de la Junta?
Üç virgüllüler kulübünün bir çok üyesi orada olacak.
Habrá muchos miembros del club de las tres comas.