Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Ü ] / Üzereydim

Üzereydim перевод на испанский

2,209 параллельный перевод
Çağırmak üzereydim.
Estaba a punto de partir.
- Tam duşa girmek üzereydim ki... saat kaç?
Estaba a punto de ducharme cuando... ¿ Qué hora es?
Tanımadığım birisine güvenmek üzereydim.
Arriba. No estaba por la labor de confiar en alguien que no conozco.
Ben de senin için aynısını söylemek üzereydim.
Es divertido. Estaba cerca de decirte la misma cosa.
Juliet'e çok önemli bir şey söylemek üzereydim.
Estoy a punto de decirle algo importante a Juliet.
- Kapıyı çalmak üzereydim.
- Yo iba a batir.
Arjantin'i bozguna uğratmak üzereydim!
¡ Le estaba ganando a Argentina!
Çıkmak üzereydim.
- Ha tenido mucha suerte de encontrarme aquí, que yo ya me iba.
Şey, Bayan Rawson saçınızın bugünkü şekli, yüzünüze yapılabilecek en iyi övgü olurdu demek üzereydim.
Oh, Sra. Rawson, quería decir cómo el... rizo de su cabello hoy está... a favor de su cara.
Aslında çıkmak üzereydim.
En realidad ya voy de salida.
Avrupa ekonomisini yerle bir etmek üzereydim ama sen hep tepemdeydin.
Estaba a punto de derrocar la economía de Europa pero usted conocía mis planes.
Çeteni ateşe vermek üzereydim.
Estaba a punto de prenderle fuego a tu banda.
O an bilmiyordum tabii ama bir gün evleneceğim kadınla ilgili ilk tanımlamayı duymak üzereydim.
No lo sabía, pero estaba a punto de oír la primera descripción de la mujer con la un día me casaría.
Katilin yüzünü görmek üzereydim.
Y estaba a punto de verle la cara. Al "asesino de la jarra de peniques".
Tam ölmek üzereydim ki uyandım.
Y justo antes de morir Desperte
Ben de tam gerçek aşka kadeh kaldırmak üzereydim. Ama Marshall'ın yeni arkadaşı sadece arkadaşıymış.
- Brindemos por el amor verdadero, y porque la amiga de Marshall es sólo una amiga.
Sağol, ben de tam yatağın altına bakmak üzereydim.
Gracias, estaba a punto de a mirar debajo de la cama.
Cinayete dair bağlantıyı kurmak üzereydim.
Estaba a punto de conectarlo.
Tam yemeğe çıkmak üzereydim.
Yo estaba a punto de irme a comer.
Beni Kat davet etti ama tam da gitmek üzereydim.
Kat me invito, pero ya estaba por irme.
Bir günahkarı İsa'nın yoluna sokmak üzereydim. Artık sonsuza kadar cehennemde yanacak.
Estaba a punto de traer a un pecador hacia Jesús y ahora estará condenado para siempre.
Dün gece harika bir zaman geçirmek üzereydim.
Ayer, estaba a punto de divertirme un poco.
Kafayı yemek üzereydim.
Me estaba volviendo loco.
Tam da ondan vazgeçmek üzereydim ki...
Justo cuando estaba a punto de renunciar a él...
Sen ortaya çıkana kadar da başarmak üzereydim.
Y casi lo consigo hasta que llegaron tus cosas.
Tam kestirmek üzereydim.
Tenía razón con lo de la siesta.
Teknesiyle geldiği sırada her şeyden vazgeçmek üzereydim.
Cuando él llegó con su barco, yo estaba listo para rendirme.
Ben de uçağa binmek üzereydim.
Creo que debería estar abordando al avión en este momento.
Ama tam çıkmak üzereydim.
Bueno, es que estaba saliendo.
Makine ile bağlantısını kesmek üzereydim ki, kendi başına nefes alamadığını farkettim.
Estaba intentando sacarle el respirador, entonces me di cuenta que no estaba respirando por sí misma.
Şöyle ki... Tam soyulduğum esnada fırlatma rampasına gitmek üzereydim.
Verán, estaba en camino a la plataforma de lanzamiento cuando fui asaltado.
Bense kalbini kırmak üzereydim. Anma konuşmasını benim yapmamı istiyorlar.
Y yo que estaba a punto de romperle el corazón. Y ahora quieren que dé el discurso en su entierro.
Ben gitmek üzereydim.
Yo ya me iba.
Tam anlaşmak üzereydim!
¡ Estaba a punto de cerrar el trato!
Ben de polisi aramak üzereydim.
Voy a llamar a los maderos.
Ben üniversiteye gitmek üzereydim ve annem bilirsiniz, boş yuva sendromu.
Me iba a la universidad y mi mamá ya sabe, síndrome del nido vacío.
Ben de tam aynı şeyi teklif etmek üzereydim.
Iba a sugerir lo mismo.
Tam da seni aramak üzereydim.
Ya iba a llamarte.
Georgina o gün karnı burnundayken buraya geldiğinde Paris'e uçmak üzereydim.
Cuando Georgina apareció ese día, embarazada estaba a punto de volar a París.
Ben de tam seni aramak üzereydim.
Hola, viejo. Estaba por llamarte.
- Çıkmak üzereydim ben de.
- Hola. - Hola. - Estaba saliendo.
Aradığında çıkmak üzereydim.
Justo estaba por irme cuando llamaste.
Merhaba. Ben de tam gitmek üzereydim.
Hey.Realmente voy a uh, tomarme el día libre.
Aslında, nöbetim henüz bitti, ben de çıkmak üzereydim.
La cosa es, que mi turno recién terminó, así que me estaba por ir.
- Ben de bunu söylemek üzereydim.
- Yo estaba a punto de decir eso.
Bende tam seni aramak üzereydim.
¡ Estaba por llamarte!
Neredeyse Tampa`ya varmak üzereydim ; ama arayıp çağırdığın için geri döndüm.
Bueno, casi llegué a Tampa, pero tu llamaste, y vine.
Ben de tam polislerin giydiği tipte ayakkabılar almak üzereydim.
Sí, estoy escogiendo unos zapatos de poli.
Seni aramak üzereydim.
Te iba a llamar.
Ben de tam gitmek üzereydim.
Vete
Ben de destek istemek üzereydim.
Iba a pedir refuerzos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]