Şeyh перевод на испанский
600 параллельный перевод
Şeyh döndü.
El jeque ha vuelto.
Bak, bak. - Şeyh muazzam bir avcı.
- El jeque es un extraordinario cazador.
Şeyh tütün ticaretini de kontrol etmemi kabul etti.
El jeque quiere que también controle el mercado del tabaco.
Şeyh ona sahip olmakta çok hevesli.
El jeque tiene muchas ganas de tenerlo.
Sonra beklenmedik bir anda yakışıklı bir şeyh tarafından yakıcı kumlarla dolu bir çölden geçeceğim gizli bir görev için tutuluyorum.
Y de repente me contrata un jeque atractivo... para montar por las arenas del desierto en una misión secreta.
Şeyh Emir.
Jeque Amir.
Şeyh'in aygırını senden çalan grupta kaç çapulcu var demiştin?
¿ Cuántos asaltantes dijiste que había... cuando robaron el semental del jeque?
Şeyh'in hediyesini teslim etmeleri kibarca bir davranış.
Ha sido un detalle que trajeran el regalo del jeque.
Şeyh'e hediye olarak düşünülen bu atı çaldı.
Robó el semental que iba a regalarle al jeque.
El Ece Bra'dan Şeyh Emir.
El jeque Amir de El Ece Bra.
Bunu Şeyh'e anlatmayı tercih ederim.
Bueno, preferiría decirle eso al jeque.
Şeyh oğluna yas tutuyor. Rahat bir şekilde benimle konuşabilirsin.
El jeque está de luto por su hijo, pero conmigo puede hablar con libertad.
Ama Şeyh'in oğlunu öldürdüğünü söylüyorlar.
Pero dicen que ha matado al hijo del jeque.
Kaçıp da Şeyh Emir'e ulaşmamalı.
No puede escapar y llegar adonde está el jeque Amir.
Beni neden şimdi Şeyh Emir'e götüremiyorsun?
¿ Por qué no puedes llevarme junto al jeque Amir?
Şeyh Emir'in Prens Selim'e notu.
La nota del jeque Amir para el príncipe Selim.
Emir, Şeyh'e Hendrix'in bir sahtekar ve lobici olduğunu bildiriyor. Emir, Hendrix'in ülkeyi ele geçirebilmek için sınır kabilelerini silahlandırdığını kanıtlayabileceğini söylüyor.
Amir dice al jeque... que Hendrix es un ladrón y un agente extranjero, y que puede probar que proporciona armas a las tribus vecinas... para poder tomar todo el país.
Şeyh Hendrix'i kovup sınır kabilelerini silahsızlandırmazsa Emir atını Birherari'ye sürecek ve bu savaş demektir.
Si el jeque no echa a Hendrix y desarma a todas esas tribus, Amir irá a Birherari y eso significará la guerra.
Şeyh bunu okursa seni asmaz.
Si el jeque lee esto, no te colgará.
Bu notu hemen Şeyh'e götürmeliyiz.
Tenemos que llevar inmediatamente esta nota al jeque.
Hayatını riske atıp Şeyh Emir'in mesajını getirerek onun kabilesi ile benimki arasında kan dökülmesini önledin. Ben ve halkım sana sonsuza dek müteşekkir kalacağız, Bayan Bryce.
Al arriesgar su vida para traer el mensaje de Amir, ha evitado un derramamiento de sangre entre su tribu y la mía, y mi pueblo y yo le estaremos eternamente agradecidos, Srta. Bryce.
Her şey için teşekkürler Şeyh Efendileri!
¡ Adiós, Boy! ¡ Gracias por todo, jeque!
Ben... Şeyh Abrakadabra.
Soy el jeque Abracadabra.
Ben Parisli Anatole Hem şeyh hem şıkım
Soy Anatole de París, y chillo de chic,
Beyaz Şeyh nasıl bitecek?
¿ Cómo acabará el Jeque Blanco?
"Zalim bedevi Oscar, Afrika kıyılarında korku saçmış efsanevi Fas gemileriyle haremin yanı başındaki sahile çıkartma yapar ve korkunç ordusunu Beyaz Şeyh'e karşı idare eder."
"Oscar, el beduino cruel, desembarca en la playa cerca del harén con sus legendarios Piratas Moriscos... conocen muy bien el perfil de la costa Africana y envía su demoníaco ejército contra el Jeque Blanco".
" Bu Afrika gecesinin ölüsüydü. Gizemler hareminde kızlar, Beyaz Şeyh'in hayaliyle ayıla bayıla uyumaktadırlar.
" La noche Africana acababa en el harén del misterio, las bellas odaliscas languidecían soñando con el Jeque Blanco.
Sen benim Beyaz Şeyh'imsin.
Mi Jeque Blanco eres tú.
Algiers'li eski bir şeyh vardı Haremine dedi ki, "Sevgililerim Sizi..."
Somos jardineros y las flores que pides te las llevaremos.
Şeyh Ilderim'in misafiriyim.
Soy el invitado del jeque Ilderim.
Elbette, şeyh.
Claro, jeque.
Bire dört, şeyh.
Cuatro a uno, jeque.
Sadece şeyh, beni güçsüz ve sağlığım bozulmuş gördüğü için üzüldü.
Sólo el Jeque estaba triste al verme débil y con la salud maltrecha.
Şeyh Abdullah tutuklandı.
Sheik Abdullah ha sido arrestado...
Ben Abu Şeyh'inin mağduru olduğu tarihteki en büyük mücevher soygunu
El Cha de Ben Abu fue víctima del más grande robo de joyas de la historia.
Şeyh Abdül Rahim.
Jeque Abdul Rahim.
Kimin için konuşuyorsun, Şeyh Osman?
¿ Por quién habla, jeque Osman?
Monasir halkı lideri Şeyh Ali İbrahim.
Sheikh Ali Ibrahim del pueblo Monassir.
Şeyh Ali İbrahim arkadaşım ve büyük emir, Muhammed el-Hayır, beklenen gerçek Mehdi olarak beni tanıdığını kabul etti.
Sheikh Ali Ibrahim ha sido convencido por mi amigo y gran emir, Mohammed el-Kheir, para reconocerme como el Esperado, el auténtico Mahdi.
"Şeyh" filminde Agnes Ayres'e kaba kuvvetle sahip oluyor.
En "El Jeque" toma por la fuerza a Agnes Ayres.
Şeyh'lere layık elbiseler.
Túnicas lo suficientemente finas para un jeque o para un sah.
Şeyh aramak için çöllerde macera peşinde koşan şu kadınlar gibi.
Igual que las mujeres que se aventuraban en el desierto buscando a jeques.
Rudolph Valentino "Şeyh." i oynuyor Ne saçma!
Rodolfo Valentino en El Sheik. ¡ Qué estupidez!
Şeyh her gece, otuz odayı da kilitlerdi.
El emir cerraba cada noche con llave las 30 habitaciones.
Günaydın şeyh. Ne güzel oğlanlar!
Buenos días, Jeque
Şeyh Hayyam ve Şeyh Cami, Şeyh Nava'i ve Şeyh Saadi
Poetas Khayyam, Jami, Nava'i y Saadi.
Sehrin varosIarinda Dogu'da her yerinde arap atIariyIa taninan Seyh IIderim çadirIarini açmisti.
En las afueras de la ciudad el jeque Ilderim conocido en todo Oriente por sus ardientes árabes de carreras ha levantado sus tiendas.
Ben büyük Seyh IIderim'im ve sana verebiIirim.
Soy el gran jeque Ilderim y puedo concedértelo.
Bir günIük çaIismanin sonunda Seyh IIderim bir konugu egIendirmeye hazirdi.
Al final del entrenamiento cotidiano el jeque Ilderim se preparaba para agasajar a un invitado.
BEYAZ ŞEYH
EL JEQUE BLANCO
Beyaz Şeyh!
¡ El Jeque Blanco!