10 dakika перевод на французский
5,020 параллельный перевод
- 10 dakika sonra senin evinde, tamam mı? - Tamam, Pangaltı hamam!
- Chez toi, dans dix minutes?
- 5-10 dakika! Hadi!
Cinq minutes, peut-être dix.
Riverside Parkı, Hippo Bahçesi, 10 dakika sonra.
Parc Riverside terrain de jeu hippo Dans 10 minutes.
En kötüsü de,... tüm metro hattinin tamamen sular altinda kalmasi olacaktir ki bu da 10 dakika içinde gerçeklesir.
Dans le pire des scénarios, le métro tout entier serait inondé... en 10 minutes.
yaklaşık 10 dakika bastırarak tutmamız gerekiyor.
On doit la laisser en place pendant environ 10 minutes.
10 dakika sürer dediğini sanıyordum?
Je pensais que tu avais dit que cela prenait 10 minutes?
Emin olmak için bir 10 dakika daha verelim.
Donnons-lui encore 10 minutes pour être sûr.
Don, 5 dakika, 10 dakika ben de hayatım boyunca yaratıcı ekiplerde çalıştım, problem olmaz.
5 ou 10 minutes, soit. J'ai toujours travaillé dans la créa.
10 dakika önce çalıntı bir araba merkez tünelden geçerken kart okuttu.
Il y a 10 minutes, une voiture volée A utilisée son E-Zpass dans le tunnel de Midtown.
Tahmini süre 10 dakika.
Il sera là dans environ 10 minutes.
Peki. 10 dakika içinde güvertede buluşalım.
Bien. On se retrouve sur le pont dans 10 minutes.
İnfaz 10 dakika sonra başlayacak.
Exécution dans 10 minutes!
İşeyeli daha 10 dakika olmadı.
T'as pissé y a 10 minutes. Tu fais quoi?
Strauss ile 10 dakika içinde görüntülü konuşma yapacağız.
Nous avons une conférence vidéo avec Strauss dans 10 minutes. Elle est sur le sentier de la guerre?
10 dakika sonra onu hayata döndürdük.
Nous l'avons ramené à la vie dix minutes plus tard.
- 10 dakika izin ver, kahvaltıya gideriz. - Yalnız başıma!
Ben, donne moi 10 minutes et on ira prendre le petit-déjeuner.
Öyle çok uzun değil. Yani belki 10 dakika... Ya da 15 de iyidir.
Pas trop non plus. 10 minutes, voire... 15 minutes, c'est bien aussi.
- Gerçekleşiyor. - Durumunu açıklaman için sana 10 dakika veriyorum Roy.
On y est je te donnes 10 minutes pour défendre ton cas, Roy.
10 dakika sonrada acil durum ekibi onu bulmuş.
Quelqu'un le poursuivait. Les urgences l'ont retrouvé 10 minutes plus tard.
Öldürülmeden 10 dakika önce onunla kardeşini aramış.
Qu'il a utilisé pour appeler sa soeur dix minutes avant de se faire assassiner.
Buna göre kasabada iki adet mülkü var. Biri 2 yatak odalı evi buradan 10 dakika uzaklıkta ve terkedilmiş nakliye deposu.
D'après ceci, elle possède deux propriétés en ville... une maison de deux chambres à environ 10 minutes d'ici et un entrepôt d'expédition abandonné
- Gittiğin yola göre, 10 dakika falan.
- 10 minutes si tu conduis.
Başlıca görüşlerinizi bildirmek için birkaç dakikanız olacak sonra seçim kliplerini oynatacağız. Kliplerin uzunluğuna göre 5 ila 10 dakika konuşma süreniz olacak. Tamam mı?
Après l'intro, on diffusera votre clip de campagne, puis vous aurez 5 à 10 minutes de parole, selon la longueur de votre clip.
Arkadaşlar. Varlamov geldikten 10 dakika sonra Los Angeles Halk Kütüphanesi'ndeki bilgisayarlardan birinden satranç parkındaki kameraya bağlanılmış.
Un ordinateur de la bibliothèque publique de L.A. s'est connecté sur la caméra du parc d'échecs
Ne yapacağımı bilmiyorum. Martin, Lucy 10 dakika önce Jake'i alıp çıktı.
Martin, elle est venue il y a 10 minutes pour prendre Jake.
Kırmızı kaşkollü adam en son Spears'la buluştuktan 10 dakika sonra görülüyor.
Aux dernières observations, j'au un gars avec une écharpe rouge c'était 10 min après qu'il ait rencontré Spears.
# O zaman 10 dakika ara sana #
♪ So take ten ♪
- 10 dakika sonra şov başlıyor.
Ok, on a un spectacle dans dix minutes.
10 dakika içinde biraz daha köpük güreşi olacak.
Il y a encore de la lutte à la mousse dans 10 minutes.
- 10 dakika önce de sormuştu.
Il t'a déjà demandé ça il y a 10 minutes.
Sadece 10 dakika kumda silkelenmesi gerekiyor. Sonra güzel bir şekilde çıkar.
Il vous suffit de l'agiter dans le sable pendant 10 minutes et ils sortiront bien.
Bunu 10 dakika kumda silkelersen ortaya çıkan tek şey pas olur.
Vous secouez ça dans le sable pendant 10 minutes et vous vous retrouverez avec de la rouille.
Zil çalmadan önce 10 dakika daha burada kalabilirim dedim.
Je pensait prendre dix minutes avant le gong.
Dördüncü en yavaşıydı, onunki 10 dakika sürdü.
Le quatre a mis 10 min, c'est le plus lent.
10 dakika içinde haberlerden hemen sonra tekrar birlikte olacağız.
Nous serons de retour dans 10 minutes, juste après les infos.
Şimdi, izin günüme üç katlı gözleme kahvaltı pizzasıyla başlamak istediğimde 10 dakikalık mesafeye gitmeliyim ve bu da her gün işe 20 dakika geç başlamama yol açıyor.
Si je veux commencer ma journée avec une triple pizza, je perds 10 minutes et j'ai 20 minutes de retard au travail.
10 dakika sonra biyoloji dersim var.
J'ai biologie dans dix minutes.
- 10 dakika önce.
Il y a 10 minutes.
Bak, Ben.. Ben on dakika sonra çıkıyorum.
Bon, je m'en vais dans 10 min.
Şimdi, on dakika zaman denmişti ama 30 dakika daha devam edebilirim.
On m'a donné 10 minutes mais je pourrais tenir encore 30 autres.
On dakika sonra oradayım.
Je serai juste là. 10 minutes.
Bana 10, 20 dakika ver...
Donne-moi 10, 20 minutes et...
- 5 dakika, en fazla 10
- Cinq minutes. Dix, maximum.
Bir ay sonra da gelebilir, on dakika içinde de gelebilir.
Ça peut être dans un mois comme dans 10 minutes.
Sana hayatının kapanış konuşmasını yapman için on dakika vereceğim. Hadi başla.
Je te donne 10 minutes pour donner le meilleur argument de ta vie.
Kablosuz sinyaline saplanmaya çalışıyorum. Beni seni havaya uçurmamam için ikna etmeye on dakika.
J'essaie d'avoir l'accès a son wifi 10 minutes pour me convaincre de ne pas te frapper.
Herkesi bir araya toplamanı istiyorum ve on dakika içinde Ann'in evinde buluşalım. Tamam.
Rassemble tout le monde, et rejoins-moi chez Ann dans 10 minutes.
Şimdi senden, gidip 10 kilo dondurma yemeni istiyorum. 2 dakika içinde.
Maintenant, tu vas manger 10 litres de glace en moins de deux minutes.
Yirmi dakika boyunca kılını kıpırdatamayacaksın ama bu, bu dünyada kalacağın süreden on dakika daha uzun.
Vous ne pourrez pas bouger durant 20 minutes. Ce qui est 10 minutes de plus qu'il vous reste.
On dakika sonra kitapçıda buluşalım.
Retrouvons-nous à la librairie dans 10 minutes.
On dakika önce caddenin köşesinde polis arabasına yandan çarpmışlar.
! La voiture des US Marshal dans laquelle il était a été percutée par un camion sur Congress et Atlantic Avenue il y a 10 minutes.