A6 перевод на французский
394 параллельный перевод
Bugün M6 otoyolu üzerinde bir otomobille tankerin... çarpışması sonucu... dört kişi hayatını kaybetti.
Quatre personnes ont été tuées sur l'autoroute A6... Voilà. ... Leur voiture a percuté un camion citerne.
A-6 karesini büyült.
Elargis la partie A6.
{ \ A6 } No Orada iki tanesi oldu, ama onlar aynı adam vardı.
Ils étaient deux, mais c'était le même type.
- Kim? - O. Bakire Meryem. - Bu mu?
Et une nuit, j'etais sur le pont de l'autoroute A6, a reflechir, et elle est apparue.
- Estetik görünüyordu. - Bir şey görmedim sayılır.
Elle flottait sur l'A6.
A6'da bomba var.
Une bombe dans l'A6.
Ajan Todd, askeri inzibatın geçen sefer yaptığı gibi DD-932-A6 formunu doldurmayı unutmamasını sağla.
Agent Todd, assurez-vous que le garde n'a pas oublié le formulaire DD-932-A6 comme la dernière fois.
Ailesinin 3 yaşındaki Divana'nın kaybolduğunu bildirdiğinde. ( / a6 ) Dün akşam 6'dan sonraydı. Greysmark alışveriş merkezinde ailesiyle birlikteyken,
C'était peu après 6 heures hier soir que ses parents ont signalé la disparition d'une Davina âgée de 3 ans, apparemment enlevée pendant qu'elle faisait les coures en famille au centre commercial Greysmark.
A6 yolunda 20km boyunca tüm Paris'te trafik felç vaziyette.
[... ] totalisait déjà presque 110 kms de retenue aux portes de la capitale, 43 kms sur la 6A à 6B, 18 sur la 86 extérieure de Fagnes au pont de Naujan.
Herkesin gözü önünde El Kaide tarafından 29 Iraklı Polis futbol stadyumunda idam edildi.
{ / a6 } 29 policiers exécutés publiquement dans le stade de football par Al Qaïda.
3 tane tavuk alalım
{ / a6 } Prenons trois poulets.
Başka bişey gerekli mi?
{ / a6 } Et tout ce dont nous avons besoin.
Tavuklar.
{ / a6 } Poulets.
El Kaideli aptallar İngilizce öğretmenini öldürmüşler.
{ / a6 } Ces cons d'Al Qaïda ont tué le prof d'anglais.
Getir içeyim.
{ / a6 } Non, apporte-moi un verre.
Malzemeyi getirdin mi?
{ / a6 } Tu l'as apporté?
Sola dön.
{ / a6 } Prends à gauche.
Aleti aldığımızda nasıl çalıştığını bize gösterecekler.
{ / a6 } Quand on l'aura récupéré { / a6 } ils nous montreront comment tirer. { / a6 } Si Dieu le veut!
Nereye koymak istediklerine karar verdiler mi?
{ / a6 } Savent-ils où le mettre?
Evet verdiler.
{ / a6 } Ils le savent? { / a6 } Oui.
Bu herifler alkol kokusu alırlarsa, beni öldürürler.
{ / a6 } S'ils sentent l'alcool, ils me tueront.
Üfle bi.
{ / a6 } Souffle.
Tamam.
{ / a6 } C'est bon.
İyi dinle Jafar, bu El Kaideli herifler çılgın adamlardır.
{ / a6 } Écoute, ces gars-là sont des fous.
Bunlardan biri bir ingilizce öğretmenini öldürdü.
{ / a6 } Ils ont tué le prof d'anglais.
İyi bak.
{ / a6 } Tu vois.
Dikkat etmeniz lazım, herhangi bir elektrik yüklenmesi patlamaya yol açar.
{ / a6 } Attention, elle peut être activée par tout contact électrique.
Anladın mı?
{ / a6 } Compris?
Buraya cep telefonunu bağlıyorsun.
{ / a6 } Ensuite, tu attaches le portable.
Cep telefonu?
{ / a6 } Un portable.
Aynen.
{ / a6 } Oui.
Sonra telefonu açıyorsun ardından anteni açıyosun.
{ / a6 } Puis tu allumes le téléphone, { / a6 } et tu sors l'antenne.
Bunu gömdükten sonra antenin bir kısmını toprağın üzerinde bırakacaksın.
{ / a6 } Quand tu l'enterreras, { / a6 } laisse dépasser l'antenne du sol
Aradaki bağlantı için.
{ / a6 } pour la connexion.
Anladınız mı?
{ / a6 } Tu as compris?
Tamam anlaşıldı.
{ / a6 } Oui, grâce à Dieu.
Bu numarayı aradığınızda bomba patlayacak.
{ / a6 } Ce téléphone déclenchera la bombe { / a6 } en appelant ce numéro.
Amerikan Humerları bombanın yakınında iken tek yapmanız gereken bu numarayı aramak sonra bomba patlayacak.
{ / a6 } Quand les blindés s'approcheront, { / a6 } appelle simplement ce numéro, { / a6 } et la bombe explosera.
Reese... Bu A6'lık bir not.
Reese, je dirais C moins, comme note.
Audi A-6.
Une Audi A6.
Başka bişey?
{ / a6 } Quoi d'autre?
Evet Tavuklar.
{ / a6 } Les poulets.
Bakacak mısın tavuklara?
{ / a6 } Poulets... { / a6 } Tu veux les voir?
Teşekkürler.
{ / a6 } Merci.
Hadi çabuk.
{ / a6 } Vite.
Çay ister misin?
{ / a6 } Thé?
Tamam.
{ / a6 } OK.
Ne o?
{ / a6 } Qu'est-ce que c'est?
Hadi.
{ / a6 } Allons-y.
İşte burada.
{ / a6 } Et voilà.
Bu kablo bombanın içine gidiyor.
{ / a6 } Ça se met dans la bombe.