Abbie перевод на французский
338 параллельный перевод
Abbie'yi alacağım.
Je vais chercher Abbie.
Gülmeyi kesermisin, Abbie?
Cesse de rire, veux-tu, Abbie?
İşte, Abbie.
Tiens, Abbie.
Abbie, kahvaltıda anlattıkların çok güzeldi... ... ama bu gösteriyi götüremem. Bunu ikimiz de biliyoruz.
Abbie, ce matin, tout ça avait l'air épatant... mais je ne suis pas de taille à mener ce spectacle.
Bak, bak Abbie...
Allons, Abbie...
Abbie Hoffman herkese kitap çalmalarını söylüyor.
Hoffman incite au vol de livres.
Üzgünüm, ben Abbie değilim. Ablasıyım. Artık ona ben bakıyorum.
Je regrette, ce n'est pas Abbie, c'est sa soeur.
- Onu durdurma. Bırak gitsin Abbie.
Laisse-le partir, Abbie.
- Dinle, Abbie. Azına razı olursan azını alırsın.
Abbie, tu t'es contentée de peu.
Abbie sen tanıdığım en güzel kadınsın.
Tu es la femme la plus superbe que je connaisse.
Seni bu işe Abbie bulaştırdı, değil mi? Abbie mi? Çikolata renkli arkadaşlarına adımın bu olduğunu söyledin demek.
Tu m'appelles "Abbie" devant ton assortiment de chocolats?
Lütfen bana Abbie'nin evinin anahtarlarını ver.
Donne-moi les clés de chez Abbie.
- Abbie, dur!
Attends!
Abbie, lütfen!
Je t'en prie!
- Peki Abbie nerde? Onun da geleceğini düşündüm.
Je croyais qu'Abbie venait.
Ateşli mi, David sözünü ettiğimiz Abbie, kızkardeşimiz.
C'est presque notre soeur. Comment ça, "chaud"?
Merhaba, ben Abbie, lütfen mesaj bırakın.
Ici Abbie. Laissez un message.
Abbie, lütfen telefonu aç.
Abbie, décroche.
Arkadaşın Abbie nasıl?
Et ton amie Abbie?
Abbie hamile.
Elle est... enceinte.
Abbie benim çocuğuma, sizin de torununuza hamile.
Abbie porte mon enfant, votre petit-enfant.
Abbie'yi seviyorum. Ona güveniyorum.
J'aime Abbie, je lui fais confiance.
Galiba Abbie'nin söyleyecekleri var.
Je crois qu'Abbie a quelque chose à dire.
Annesiyle aynı odada kalmıyor çünkü Sam'in babası ibne.
Il dort pas avec Abbie parce que c'est une pédale.
Abbie hazırlanıyor.
Abbie se refait un visage.
- Abbie'yle tabii.
Par Abbie, bien sûr.
İş Sam'le ilgili kararlara gelince benim ve Abbie'nin söz hakkı var.
Pour les décisions concernant Sam, c'est moi et Abbie.
Bu bilgiyi saklamasında kötü bir niyet olduğunu iddia edebiliriz.
On peut plaider une intention fautive de la part d'Abbie, pour cette dissimulation.
O zaman Abbie'nin anlaşma önerisini kabul et.
Alors acceptez l'arrangement proposé par Abbie.
Abbie'yle ayrıldıktan sonra bir daha hiç görüşmediniz mi?
Après votre séparation, avec Abbie... vous vous êtes revus?
- Ne? Abbie evleniyor.
Abbie épouse un New-Yorkais.
Abbie Reynolds'a.
Abbie Reynolds.
- İçeride Abbie'yle birlikte.
Avec Abbie. On l'a convoquée.
Abby, bekle.
Abbie, attendez.
Almasını sağla Abby.
Assurez-vous en, Abbie.
- Sağ ol Abby. - Üzgünüm.
- Merci, Abbie.
Teşekkürler, Abbie.
Merci, Abbie.
Her şey için teşekkürler, Abbie.
Merci pour tout.
Hey, Abbie, çocuklara söyle... herkese söyle... Huzur içindeyim.
Hé, Abbie, dis aux gars- - dis-leur que je suis en paix.
Sofie'nin ağzı hareket ediyor, ancak ses gelmiyormuş.
Comme Abbie l'a expliqué, la bouche de Sophie bougeait, mais aucun son n'en sortait.
Bunu hatırla. Abbie Hoffman ve Jerry Rubin çok gelişmiş politik eylemcilerdi.
Abbie Hoffman et Jerry Rubin étaient des activistes purs et durs.
Lennon'ın, ulusal konser turu için Jerry Rubin, Abbie Hoffman ve diğerleriyle yaptığı planlar konusunda bilgi almıştı.
Il avait reçu l'information sur les plans que John Lennon préparait avec Jerry Rubin, Abbie Hoffman et d'autres pour la tournée nationale de concerts.
Bu dönem hakkında Jerry Rubin ve Abbie Hoffman'la konuştuğumda yeni bir şey denemek istediklerini söylediler savaşı durdurmakta daha etkili olabilecek bir şey düşünmüşler.
Quand j'ai parlé à Jerry Rubin et Abbie Hoffman de cette période, ils m'ont dit qu'ils cherchaient autre chose, quelque chose de plus efficace pour stopper la guerre.
- Abbie cesur erkeğini buldu.
- Oh, Abbie a décroché le gros lot.
Haydi, Abbie.
Viens, Abbie.
- Benim büroma.
- Merci, Abbie. Dans mon bureau.
- Ben kimsenin orospusu değilim!
Abbie t'a demandé ça?
Abbie, bir şeye dokunma..
Ne touche à rien.
Abbie, çok yaramazsın.
Abbie, c'est mal.
Merhaba, burası Abbie Reynolds'un evi mi?
Je suis bien chez Abbie Reynolds?
Abbie bana söylemedi.
Abbie me l'a caché.