Acilmiş перевод на французский
128 параллельный перевод
- Çok acilmiş.
Il dit que c'est urgent.
Acilmiş.
C'est très urgent.
Acilmiş.
C'est urgent.
- Acilmiş!
- C'est urgent.
Acilmiş.
C'était urgent.
Acilmiş.
Il dit que c'est urgent.
Bay Stamper'ı New York'tan arıyorlar. Acilmiş.
Un appel de New York pour M. Stamper.
Aramanızı istediler, acilmiş.
Vous devez rappeler, c'est urgent.
Ne kadar acilmiş?
C'est très urgent?
Çok acilmiş. - Vaktin var mı?
C'est urgent, dit-elle.
Adını söylemedi, ama dediğine göre acilmiş.
Elle ne l'a pas dit, mais c'est urgent.
- Telefonun var. Acilmiş.
- On te veut au téléphone C'est urgent.
Acilmiş. Derhal giyinin.
Habillez-vous vite.
- Çok acilmiş.
- Oui OK, trés trés bien
- Acilmiş.
- C'est urgent.
Çok acilmiş.
C'était urgent.
Acilmiş!
C'est urgent!
Gerçekten acilmiş!
Une vraie!
Acilmiş.
C'est une urgence.
Çok acilmiş. Afedersin.
- Elle dit que c'est une urgence.
Çok acilmiş.
C'est apparemment urgent.
Şube müdürü sizinle görüşmek istiyor, acilmiş.
LUNA 1, J'ECOUTE. * J'AI LE CABINET DU PREFET.
Acilmiş. Medeni haklar davası ile ilgili.
Ca concerne l'affaire de droit civil.
Onu tanıdığını söylüyor. Konu çok acilmiş.
Il dit que vous vous connaissez et que c'est urgent.
- Arayan eşiniz, acilmiş...
C'est votre femme et c'est urgent.
- Eşiniz arıyor, acilmiş...
- C'est votre femme, c'est urgent.
House çağırıyor. Acilmiş.
C'est House, c'est urgent.
Acilmiş.
Ça semble être urgent.
Keith, acilmiş.
Keith, c'est urgent.
Acilmiş.
Il y a urgence.
Babam, ofiste beni istiyor ve acilmiş bunun için gitmek zoundayım.
Papa m'appelle au bureau et c'est urgent. Je dois aller alors.
Bana çok acilmiş gibi geldi.
Ça semblait urgent.
Tao arıyor. Acilmiş.
Il dit que c'est urgent.
Acilmiş.
Ca semble urgent.
Bu iş çok acilmiş de.
Ce boulot est prioritaire.
Acilmiş. Hoparlöre verin lütfen.
Passez-la sur haut-parleur.
Acilmiş. Dedektif Yarbrough.
Un appel urgent d'une femme sur la ligne 1.
- Acilmiş.
- Il dit que c'est urgent.
Acilmiş.
Et elle a dit que c'était urgent.
Hakkinizda açilmis 20 dava mevcut.
Vous en avez une vingtaine sur le dos
Acilmiş.
- C'est urgent. - Dans quel état est-elle?
Acilmiş.
C'est urgent
Acilmiş.
Ca urge.
- Biraz acilmiş.
C'est pressé.
- Acilmiş.
Il dit que c'est urgent.
Acilmiş.
Une urgence.
Acilmiş.
Ça avait l'air urgent.
Çok acilmiş.
C'est urgent.
Acilmiş efendim.
C'est urgent, Monsieur.
Çok acilmiş!
Tu parles d'une urgence.
sunu söylemeliyim Don, Haklarinda dava acilmis bile olsa Lucky Strike hic bu kadar guclu olmamisti.
Je dois dire que Lucky Strike malgré ses procès, est plus fort que jamais.