Acımayacak перевод на французский
156 параллельный перевод
Hem gerçek suçlu benim hem de burada çalışmadığım için kimsenin canı acımayacak. Evet!
J'ai l'avantage d'être vraiment coupable et de ne pas travailler ici, donc personne ne sera blessé.
Acımayacak.
Tu n'auras pas mal.
Canın fazla acımayacak.
Ca ne fera pas mal.
Hiç acımayacak.
Ça ne te fera pas mal.
Canın acımayacak sandım.
J'avais peur que tu n'en souffres pas.
Hiçbir zaman acımayacak mısın?
A aucun prix?
- Bir şey yapmayacağım. Canın acımayacak.
- Tu n'auras pas mal.
- Acımayacak, söz veriyorum.
Tu n'auras aucune douleur, c'est promis. Aucune douleur?
Acımayacak, biliyorum.
Tu ne sentiras aucune douleur, je le sais.
- Artık acımayacak.
Tu verras comme ça passe.
Acımayacak.
Ça ne va pas faire mal.
Hiç acımayacak.
Ça ne vous fera pas de mal.
Hiç acımayacak.
Cela ne sera pas douloureux.
Söz veriyorum, hiç acımayacak.
- Je promets que ce sera sans douleur.
Hiç acımayacak.
Tu ne sentiras rien.
- Pekala, acımayacak.
D'accord. On ne souffre pas.
Acımayacak.
Ça ne fait pas mal.
Canın acımayacak.
Ça ne fait pas mal.
Ama sen canın acımayacak.
Mais ça ne te fera pas mal.
Radyasyon hasarı var mı diye seni muayene ediyorum. Acımayacak.
Je vérifie que vous n'ayez aucune lésion.
Hiç acımayacak.
Cela ne vous fera aucun mal.
Acımayacak ki.
Je ne souffrirai pas.
Endişelenme Reg, hiç acımayacak.
Ce sera sans douleur.
Hiç acımayacak.
Ca va etre agréable.
Gözün ona acımayacak, onu gizlemeyeceksin.
"tu ne t'attendriras pas sur lui,"
Acımayacak.
Tu ne sentiras rien, Annie.
Biliyorsun acımayacak.
Tu sais que Ça fera pas mal.
Biliyorsun.Acımayacak.
Tu sais que Ça fera pas mal.
Öteki o kadar acımayacak.
La prochaine ira mieux.
Canınız acımayacak.
Ca ne vous fera pas mal.
- Hayır! Rahatla. Acımayacak.
Détends-toi, Charlie.
T.J. acımayacak sana söz.
T.J., ça ne te fera pas mal, promis.
Öldüğümde kimseler acımayacak hâlime.
Quand je mourrai... pas une âme n'aura pitié de moi.
Meraklanmayın, acımayacak.
Vous ne sentirez rien.
Canın acımayacak.
Tu ne sentiras rien.
Acımayacak dedin!
Ça devait pas faire mal!
Biraz daha. Yavrum, ben bakınca acımayacak.
Mon enfant, ça ne va pas te faire mal.
Acımayacak.
Ca ne fait pas mal.
Acımayacak. Tamam mı? Hareket etme.
Ecoute, ça ne va pas te faire mal, d'accord?
- Tamam. Acımayacak. Jason!
Ca ne te fera pas mal.
- John, sana bir iğne yapacağım ve elin artık acımayacak
- Non. Je vais te faire une piqûre pour que tu aies moins mal.
Sonra daha fazla acımayacak. Tamam mı?
Et là, tu ne sentiras rien.
Söz veririm ki acımayacak.
Ce ne sera pas douloureux.
Onlara acımayın çünkü onlar size acımayacak!
N'ayez aucune pitié car ils n'en auront aucune.
Çünkü ağabeyim acımayacak.
Parce que mon frère n'en aura pas.
- Acımayacak, değil mi?
Ça fera mal?
Hiç acımayacak.
Ça ne fera pas mal.
Canın acımayacak.
Ça ne fera pas mal.
Hiç acımayacak.
Ca fera pas mal.
Acımayacak. Cesur ol.
Sois courageux.
Gerçekten, acımayacak.
Détends-toi.