Ahali перевод на французский
214 параллельный перевод
Kulak verin sözlerime ey ahali Saat 10, çalıyor her kilisenin çanı!
" Oyez, oyez bonnes gens : Dix heures sonnent Méfiez-vous de l'eau de vie et du vin
Kulak verin sözlerime ey ahali :
" Oyez, oyez, bonnes gens :
Dediklerime kulak verin ey ahali!
" Oyez Oyez bonnes gens!
Ahali, bu büyük iş size bağlıdır - ülkeniz aşkına, bunu bitirecek misiniz - bunu yapın, Millet sizinle gurur duysun.
"Messieurs, ce grand ouvrage dépend de vous - au nom de votre pays, je vous demande de le mener à terme" Faites que toute la nation soit fière de vous!
Belediye Başkanı, meclis üyeleri ve ahali.
Herr Bourgmestre, messieurs du conseil, messieurs les villageois...
Ahali ikiniz hakkında konuşuyormuş, buradaki yaşantınızla ilgili, savcı bunu iddia ediyor.
M. le Procureur a constaté... qu'on fait des gorges chaudes à votre sujet.
Benden size yer ve ahali hakkında bilgi vermemi istedi.
Il m'a chargé de vous parler du lieu et des habitants.
Ahali için bir hastane ve okul yapsınlar diye bu evi onlara vereceğim.
Je vais leur donner ce lieu pour en faire une école et un hôpital.
Tamam, ahali, kalabalık etmeyin.
Pas de bousculade.
Çocuk çoban birçok kez "kurt, kurt" diye bağırmış ama ahali ne zaman onun yardımına koşsa orada "kurt" tan eser bulamazlarmış. "
Le garçon criait "Au loup, au loup!" plusieurs fois et à chaque fois, les gens qui venaient pour l'aider s'apercevaient qu'il n'y avait pas de loup. Fable d'Ésope
Ahali, dışarı çıkın!
Voisins! Sortez!
Basıp geçiyorsun. Hey, ahali bakın!
Quand une personne te gêne, tu la piétines.
Pis serseri! Bakın ahali pis serseri! Ahali bakın!
Andy Marshak, un sale petit voyou, regardez ce petit salopard.
Bize köylü, kıro diyorlar, ama biz tarlada çalışmasak zengin ahali ne yerdi?
Qui dit "péquenots" comprend rien. Si on travaillait pas la terre, ils boufferaient quoi, les riches? .
İyi akşamlar ahali.
Bonjour, tout le monde.
Hey ahali! Ahali!
Votre attention, s'il vous plaît!
Hey ahali!
Votre attention, s'il vous plaît!
Posta arabası 10 dakika içinde kalkıyor ahali.
La diligence part dans 10 minutes pour Mirando, Hebbronville,
Ey ahali! Hemen bodrumdan çıkın! Kimsenin kılına zarar gelmeyecek!
Les habitants et les simples gens, sortez des sous-sols, on ne vous fera pas d'mal!
Ey ahali! Atamanlara yardım edin.
Les habitants et les simples gens aidez les atamans!
Değerli ahali, sizlere yarının önemini hatırlatmak istiyoruz.
N'oubliez pas, chers concitoyens, que demain, c'est le grand jour.
Takdir Günü. Unutmayın ey ahali.
Le jour de la Reconnaissance!
Ahali toplanıyor.
La foule se rassemble déjà.
Duydunuz mu, ahali?
Vous avez entendu?
Pekala, ahali, buraya gelin ve oturun.
Allez, tout le monde, venez vous asseoir ici.
Buna izin mi vereceksiniz? Uyanın ahali!
Soutenez-vous encore Hols?
- Ahali nerede?
- O sont les gens?
O kadar iyi karşıladıktan sonra ahali dedikodu eder. Madem ki ölüyor, onu rahatsız edemeyiz. Haklısın, ahali ne der.
Que nous l'avons accueilli avec beaucoup d'honneurs et que maintenant qu'il meurt...
Eh ahali, paranızı bankada tutun!
Citoyens, garder l'argent dans la caisse d'épargne,
Evet, ahali, şuraya adımınızı atarsanız, kalkışa hazırız!
Les amis, c'est par ici.
Yüksek veya alçak, hızlı veya yavaş, sizi uçurabilirim ahali ve sizi, yaşlı hizmetçinin kuş tüyü yatağa girdiği gibi indiririm.
LE ROI DE L'ACROBATIE Je peux vous emmener très haut ou très bas, vite ou Lentement. et on atterrira aussi doucement qu'une grand-mère se couche.
Pekâlâ, ahali, boş verin. Sadece geçiyor o.
Ne faites pas attention.
Affedersiniz, ahali. Göksever arkadaşımız tehlikede olabilir.
Excusez-moi, un compagnon du ciel semble avoir des ennuis.
Davetsiz misafiri affedin, ahali!
Pardonnez cette interruption!
Belki de, uçağın icadından beri yapılan en iyi gösteridir sadece. Şu sırayla gideceğiz, ahali.
C'est seulement la plus grande depuis l'invention de l'avion.
Programda küçük bir değişiklik, ahali.
Petit changement de programme, Les amis.
İşaret geldi, ahali. Anlamı, gitmeye çok hevesli.
voilà son signal, Les amis.
Ahali, şöyle olacak.
Ecoutez-moi. Juste une petite chose.
İşte geldi, ahali.
Le voilà.
Ahali, güzel şehir "Pauth" için kalbimde her zaman sıcak bir yer vardır.
Mes amis, je garderai toujours un souvenir ému de votre bonne ville de "Pauth".
Ahali, size hep söylemişimdir... Great Rapids'e bu senelik ziyaretimiz, tüm yılın doruk noktasıdır.
Les amis, je dis toujours à mes amis que notre passage à Great Rapids est le point fort de l'année.
Şimdi en tepede, ahali ve şimdi 320 km hızla dalışa geçiyor.
Le voilà au sommet, et il plonge à 300 km / h!
Sorun yok, ahali. Her şey kontrol altında.
Tout va bien, mes amis.
Ahali, halk ne düşünür?
Les gens l'accepteront-ils?
Ahali ve halk, insanı yalnızlıktan kurtarmak içindir.
Les castes et la société sont là pour tempérer notre solitude,
Ayrıca, Radha'nın ahali ne der diye sessizlik içinde acı çekmesi reva mı?
Devons-nous par peur condamner Radha à vivre comme une morte vivante?
Amfitiyatroya vardığında tüm ahali ayağa kalkmış.
Il est entré dans l'amphithéâtre, toute l'assistance s'est levée.
Ey ahali, ne yapıyorsunuz?
Que faites-vous, les gens?
Hey ahali!
Attention!
Nerede bu ahali?
Où sont-ils tous passés?
Günaydın ey ahali.
Bonjour à tous.