Alternative перевод на французский
1,378 параллельный перевод
- Başka bir seçenek yok.
- Il n'y a pas d'alternative.
Gittikçe büyüyen bir alternatif. Bence yıllarını... koltukta oturarak harcamış ve hala mutlu olamamış kişiler için güzel bir alternatif.
C'est une alternative de plus en plus courante pour ceux d'entre nous qui ont passé des années sur un canapé et qui ne sont toujours pas heureux.
Sanırım bu işi halledebilmenin başka bir yolunu bulabiliriz.
Je me demandais s'il pouvait y avoir une alternative pour payer cette facture.
- Diğer seçenek nedir?
Avons-nous une alternative?
Hepimiz böyle olacağını umuyoruz, ama bazı kötü olasılık planlarını da düşünmek isteyebilirsiniz.
On l'espère aussi, mais vous devriez envisager une alternative.
Tamam, o seçenekleri at gitsin.
On élimine ces options. Autre alternative?
Alternatifinden iyidir.
- C'est la bonne alternative
Kapının ardında hakimiyeti eline geçiren öteki gerçeklik aralıksız 60 milyon yıldır evrimini sürdürüyor.
La réalité alternative dehors a évolué sans interruption pendant 60 millions d'années.
Peki başka alternatif var mı dersin?
As-tu pensé à une alternative?
- Diğer seçenek daha mı iyi?
Et l'alternative est mieux?
Belki de diğer olasılığı tasdik etmeliyiz.
On devrait tenter de valider l'alternative.
Şimdiyse, hayatı boyunca, savunmanın diğer açıklamasını mesleği yapmış bir tanığımız var.
Ce témoin a passé toute sa carrière à étudier l'explication alternative de la défense.
Başka seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum.
Je ne vois pas d'alternative.
Bu çok hoş bir alternatif.
Il s'agit d'une très agréable alternative.
Öyleyse ona bakıp iç geçirmeye devam edeceksin. - Peki ya "evet" derse?
L'alternative à long terme pour elle.
Kim sana birinin acılarını deşip, daha uygun çözümler üretmek yerine, 16 yıl hapis yatmasını öğütleme hakkı veriyor?
De quel droit vous approchez-vous d'une personne en profonde détresse pour lui dire d'aller en prison pendant 16 ans, au lieu de lui laisser l'une ou l'autre alternative?
Havanızda değilseniz sesini kısın, çünkü ben sesi yükselteceğim adanızın çağdaş müzik radyosu 94.5, KAB.
Si vous n'êtes pas d'humeur, baissez le son, car je vais le monter sur Radio KAB, 94.5, votre alternative insulaire à l'establishment musical.
Eski düz bir alternatif akım güç hattını kullanmış.
Elle a utilisé une vieille ligne électrique alternative.
Hayır, bu bir seçenek değil.
Non, ce n'est pas une alternative. Jack, fais juste le plus vite que tu peux, s'il te plait.
Tek çıkış yolu paraşütle atlayıp jetin birisinin üstüne düşmemesini umut etmek olur.
La seule alternative serait de s'éjecter et espérer que le jet ne s'écrase sur personne.
İkiniz tanıştınız aşık oldunuz, ve bir çeşit...
Vous vous êtes rencontrés, vous êtes tombés amoureux l'un de l'autre, et vous avez passé 8 ans ensemble dans une sorte de... réalité alternative,
İkiniz tanıştınız, aşık oldunuz, ve bir çeşit öteki gerçeklikte sekiz yılınızı beraber geçirdiniz.
Vous vous êtes rencontrés, vous êtes tombés amoureux, et vous avez passé 8 ans ensemble dans une sorte de réalité alternative?
- Bilmiyorum. Belki de bir çeşit öteki gerçeklik veya farklı bir boyuta geçtik.
Je ne sais pas, on a peut-être traversé une sorte de... réalité alternative, une dimension différente.
Bakalım doğru anlamış mıyım... siz ikiniz tanıştınız, aşık oldunuz, ve bir çeşit sanal dünyada sekiz yıl geçirdiniz.
Voyons voir si j'ai bien tout compris... vous deux vous vous êtes rencontrés, êtes tombés amoureux, et avez passé 8 ans dans une sorte de réalité alternative.
Anka Kuşu öbür çıkış planına geçiyoruz.
Phœnix, on passe à l'extraction alternative. Vas sur le toit immédiatement.
Kanunlar mezun olması için seks eğitimi alınmasını gerektiriyor.
L'État exige qu'il prenne l'éducation sexuelle pour obtenir son diplôme. Alors, à la place de votre fête bohémienne dégoûtante... j'exige qu'on lui offre une alternative plus saine et orientée vers la famille. Bien.
Ben Kitty Dukakis'in alternatif zaman dilimindeki hali.
Je suis Kitty Dukakis dans une ligne de temps alternative.
Veya bir alternatif sunarsak, insan yemesen olur biter.
Ou, comme alternative, ne pas manger de gens.
Alternatifi düşününce, Sanırım Yukarıdaki bunu anlayışla karşılayacaktır.
Vu l'autre alternative, je crois qu'Il comprendra.
O zaman işlerin nereye varacağını bana söyle de, ben de gidip şu tuhaf manyak için bir ordu getireyim.
Walt, mes visions ne sont pas une réalité alternative. Elles sont la réalité, à moins qu'on ne la change.
Belki onun için alternatifi daha kötüydü.
Peut-être que pour elle l'alternative était pire.
Şimdi bu olayla ya gerçek bir erkek gibi yüzleşir... ya da diğer alternatif karşısında ezilir gideriz.
On peut assumer ça comme des hommes ou se faire écraser par l'alternative.
Çok fazla seçeneğim yok.
Je n'ai pas d'alternative.
- Diğer alternatif gama veya odak radyasyonlu siber bıçak tedavisi.
L'alternative est un traitement gamma avec des radiations concentrées.
Carmen değişiklik olur diye düşündüm.
Carmen m'a semblé être une bonne alternative.
Ama eğer şov kızı olmamı istemiyorsan bana başka bir alternatif sunmalısın.
Mais si tu ne veux pas que je sois une show girl, Donne moi une alternative.
Benim kızım için öyle değil. Şimdi, alternatif mi istiyorsun? - Eve geri dön ve kendine iyi bir koca bul.
Tu veux une alternative, tu retournes à la maison et tu te trouves un mari charmant.
Eğer doğru olanı seçmişse bu senin için iyi olur. Diğerini seçerse bu senin için kötü olur.
Et que si elle faisait le premier choix, tout irait bien pour toi, et que si elle choisissait l'autre alternative, ça ira mal pour toi?
Biliyorum başka yol yok ama orada olamam.
Je sais qu'il n'y a pas d'autre alternative, mais je... Je, je ne peux pas être là.
Hatta Arizona Üniversitesi'ndeki en tanınmış psikiyatrlardan biri suçu işleyip kanıtları yok etmeye çalışanın diğer kişiliği olduğuna dair tanıklık yapmaya hazırlanıyor.
En fait, un des principaux psychiatre de l'Université d'Arizona est prêt à venir à la barre pour témoigner du fait que c'est une personnalité alternative, qui est responsable des deux crimes qu'il a essayé de camoufler.
- Demek diğer kişiliği.
- Une personnalité alternative?
Kim bilir belki başka tedavi yöntemleri vardır.
Qui sait, peut être qu'il existe une thérapie alternative.
Sunduklarımız tamamen alternatiftir.
Nous leur proposerons une alternative.
İnsan, camdan dışarı bakamayacak duruma gelince alternatifin daha kötü olmadığını düşünmeye başlıyor. Alternatiften kastınız?
Quand vous ne pouvez même pas regarder à travers votre propre fenêtre... vous commencez à vous demander si l'alternative n'est pas meilleure.
Çalışanlar delirdi. Yönetimden hiç yardım almadım. Seçeneğim yoktu.
Les employés sont devenus fous, j'ai eu aucune aide de mes supérieurs, donc j'ai plus d'alternative.
Şey, dekan bana iki seçenek sundu ;
Le doyen m'a imposé une alternative.
Alternative Press'de bir köşe yazısı yazdım.
J'écris une rubrique pour la Presse Alternative.
Böylece bunu bir alternatif olarak seçebilirim diye mi?
Pour que je l'accepte comme une alternative?
- Seçeneğin nedir?
Quelle est l'alternative?
- Düşündüm ki...
Corrigez-moi si j'ai tort, mais ne venez-vous pas de proposer une procédure alternative sans en avoir d'abord parlé à votre titulaire? - Je pensais que vous seriez - -
Gary, Indiana.
Et l'alternative est?