Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ A ] / Altitude

Altitude перевод на французский

1,377 параллельный перевод
Yüksekten, düşük mesafe atlayışları, HALO, en fazla ölümlere neden olur.
Les sauts en haute altitude causent le plus grand nombre d'accidents mortels.
Afedersiniz, basınçtan kalemim patladı da.
Mon stylo a explosé avec l'altitude.
Yükseklik, 12000, ve tırmanılıyor!
Altitude : 12 000 mètres. En constante augmentation.
Geçerli yükseklik 220,000 km.
Altitude : 220 000 mètres.
- İrtifada değişiklik var mı?
- Il a changé d'altitude?
İrtifa kaybediyor.
Son altitude diminue.
Şimdi 6 kilometre yüksekte bir uçaktan aşağıya atladın ama saçının bir teli bile bozulmuş değil.
Vous venez de sauter d'un avion à 20 000 pieds d'altitude, et pourtant, votre chignon est toujours impeccable.
Sanırım şimşek darbesi aldık. İrtifa kontrolü, devre dışı.
- Contrôle d'altitude hors service.
Tom, bizi daha yüksek bir yörüngeye al.
Augmentez l'altitude de l'orbite.
İrtifa 15 kilometre.
Altitude : 15 kilomètres.
Belki bobinleri mekiğin irtifa kontrol iticileri ile değiştirebiliriz.
On pourrait les remplacer par les propulseurs de contrôle d'altitude.
İrtifa : 800 metre ve yükseliyor.
Altitude : 800 mètres.
Yapabileceğimiz az şey var değil mi? Yüzeyin 30 km üzeri.
Nous ne pouvons pas faire grand-chose à 30 kilomètres d'altitude.
Evet, ama bulunduğu pozisyon, yani yüksek rakımda böyle bir yarıkta sıkışmışsa yenilemeyecek kadar kısa sürede donmuş olabilir.
Mais là où on l'a trouvé, dans une crevasse à haute altitude, il peut avoir gelé assez vite, évitant d'être dévoré. - Est-ce possible?
Max'in yaklaşık 9000 metre yükseklikte, şu kapıdan dışarı çekilerek kaçırıldığını, ve gördüğümüz yanıkların bu kaçırılmanın bir sonucu olduğunu düşünüyorum.
Je pense que Max a été enlevé, aspiré de cette porte à 29000 pieds d'altitude. Les brûlures sont le résultat de cet enlèvement.
Saat 19 : 52'de, uçak yaklaşık 9000 metre yükseklikten düştü.
A 19 h 52, le vol 549 a chuté d'une altitude de 29000 pieds.
45 saniye kadar sonra uçağın yüksekliğini XXX olarak kaydettik.
Environ 45 secondes plus tard, on a noté un changement d'altitude.
Haydi. Yüksel biraz. Haydi, haydi.
Prenez de l'altitude!
Dağcılar yükseldikçe, rakım hastalığını riske ederler.
Lorsque les alpinistes montent, ils risquent le mal d'altitude.
8840 metrede hayatta kalmak, bu tıbbi gerçeğin ışığında bir meydan okumadır.
Le simple fait de survivre à 8848 m d'altitude est déjà un challenge.
Deniz seviyesinden, doğrudan Everest Dağı'nın zirvesine çıkarılan biri birkaç dakika baygın olur ve ondan sonra kısa sürede ölür.
Une personne qui passerait directement du niveau de la mer à cette altitude perdrait rapidement connaissance, et décéderait peu de temps après.
İki düzineden fazla dağcı zirve yolunda perişan oldu birçoğu, güvenli bir şekilde inemeyecek kadar oldukça yüksek dağlarda yakalandı.
2 douzaines d'alpinistes étaient dispersés le long de la montée. Beaucoup se sont fait piéger à haute altitude. Beaucoup trop haut pour redescendre en sécurité.
Burada, hava o kadar zayıf ki, yaprakların tutunabileceği neredeyse bir şey yok.
À cette altitude, l'air est si fin que les hélices n'ont presque rien a brasser.
Bu yükseklikte aklınız ağır çekimde çalışır.
À cette altitude, votre esprit tourne au ralenti.
- 100 metreye alçalın.
- Altitude 300 pieds.
Daha fazla irtifa kazanamıyoruz.
On ne prend pas d'altitude.
Meredith rakıma alışkın değil.
Meredith n'a pas l'habitude de l'altitude.
Kurtulacağımız zaman, yükseklik kazanabilmek için atabileceğim kadar safra attım ve yine de irtifa kaybediyordum kahrolasıca bir meteor gibi geldi üzerimize kendimizi burada bulduk.
Et au largage, j'ai coupé aussi sec que j'ai pu, pour regagner de l'altitude et empêcher l'engin de décrocher. On est tombés comme une météore et voilà où on a échoué.
İrtifa kaybediyorum.
Impossible de garder l'altitude.
Mesafe 500.
Altitude 150 mètres.
2100 metredeyim.
Altitude 7000 pieds.
İki uzay aracı, yüzlerce km. yukarıda, saniyede sekiz km. hızla, bütün dünyaya indirim kuponu gibi yayılan bir iletişim sistemiyle giderken araçları kenetlemeliyiz.
Deux astronefs volant à 8 km / sec à des centaines de kilomètres d'altitude... avec un système de communications parsemé sur la planète... comme un tas de timbres-prime. Puis... "Arrimage" il faudra s'arrimer.
- Yüksektesin ondandır.
- de mon nez? - C'est l'altitude.
Yükseklik 150 kilometere
Altitude : 150 kilomètres.
Yörüngem bozuluyor. Kaldırabileceğimi zannetmiyorum..
- lmpossible de maintenir mon altitude.
Uçak 23 : 17'de 375. Karayolunda irtifa kaybetti. - Ne oldu?
Il a perdu de l'altitude à 23 h 17 au-dessus de la 375.
- Yüksekten nefret ederim.
Je n'apprécie pas l'altitude.
Senin algılayamadığın şey, bu sesi yayanın saatte 18.000 mil yol alan, 559 mil yükseklikteki,...
Tu n'as pas l'air de réaliser que ce son est émis par un objet qui voyage à 29 000 km / h, à une altitude de 900 km
Roket yaklaşık 14 saniye havada kaldı, bu da 3000 fit yüksekliğe ulaştığı anlamına geliyor.
Cette fusée a chuté pendant 14 secondes, elle a donc atteint une altitude de 900 mètres.
Burada "S" yükseklik, "a" yerçekimi sabiti olan 32 ve "t" roketin uçuş süresi.
"S" étant l'altitude, "a" la gravité, et "t", le temps de chute.
95 kilometre genişliğinde bir cephedeki fırtına, 260 derece yönünde, uçuş seviyesi 350'ye kadar hareketli.
Une série de tempêtes sur environ 100 km à la ronde... se déplaçant de 260 ° à 15 noeuds, culminant à 10 000 m d'altitude.
... 2400 metre rotadan çıkıp, dik olarak alçalmaya başladı...
... à 2 500 m d'altitude, quand il a dévié et entamé sa chute...
Tahmin et kim 30 yıllık hostesi... Cancun'a giderken 7,500 metrede becermiş?
Et qui s'est tapé une hôtesse de 26 ans à 26 000 pieds d'altitude en route pour cancun?
Bu yükseklikte ne işin var?
Que fais-tu à cette altitude?
39 adet gemi daha fırlattılar.
Nous perdons de l'altitude.
Evet efendim, ama pozisyonumuz ortaya çıkacaktır. Üzerimize silahlarını kilitleyebilirler.
Les boucliers du Voyager faiblissent mais ils gagnent de l'altitude.
Sabit.
- Altitude.
Senin irtifada mı?
- A votre altitude?
20 kilometre.
Altitude : 20 kilomètres.
Otomatik pilotu kaybettik.
- On a perdu le contrôle de l'altitude.
İrtifa artırıcı.
un Exhausseur d'Altitude.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]