Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ A ] / Amusement

Amusement перевод на французский

635 параллельный перевод
Raunt arasına koyduğum küçük bir eğlenceydi.
Un peu d'amusement entre les rounds.
Hoşuna gidiyorsa, iyi, ama hobini arkadaşlarını eğlendirmek için saklamanı tavsiye ederim.
Si ça vous amuse... mais limitez ce passe-temps à l'amusement de vos amis.
Sanırım, kısmen eğlence olsun diyeydi.
Pourquoi? En partie par amusement, je suppose.
Baloyu şu an itibarıyla açıyorum ve herkesin eğlenmesini umut ediyorum. Sizlere mutlu ve eğlenceli bir balo diliyorum.
J'ouvre maintenant le bal de ce soir et j'espère que chacun s'y amusera dans la mesure de ses facultés à sentir la joie et l'amusement.
Tamamen sosyal olmayacak, Maria.
Ce n'est pas que de l'amusement.
- Önce iş sonra oyun.
D'abord le travail, ensuite l'amusement.
Hani fazla mesai ücreti alırlar ya, kimleri...
Parler de ma mauvaise chance est le seul amusement que j'ai.
Bu küçük entrikanızın nasıl bir eğlendirici yanı olabilir?
Qu'est-ce qui vous a poussé? L'amusement?
Ağırlamanın bu türlüsü kesinlikle yasaktır.
Il doit bien y avoir une loi contre ce genre d'amusement.
Acaba neden herkes bu kadar mutlu?
Quel amusement y trouvent-ils?
Siz dövüş sanatlarının sadece eğlence ve oyundan ibaret olduğunu mu sanıyorsunuz?
Tu penses que les arts martiaux sont une source d'amusement?
Eğlencenin tadını kaçıracak, en küçük bir şey olmasın içinizde.
Pas la moindre lueur vacillante ne vient gâter l'amusement.
Şimdi size bu geceki eğlencenizi takdim ediyorum : ... dansçı Esmeralda ve Hop Toad.
Et maintenant laissez-moi vous présenter, pour votre amusement les danseurs Esmeralda et Hop-le-Crapaud.
Ancak, Şabat'ta gece yarısı, eğlenceniz için maskeli balo düzenlenecek.
Cependant, pour le sabbat à minuit pour votre amusement aura lieu un bal masqué.
Beni öldürürsen, eğlencesini mahvettiğin için Prospero da seni öldürecektir.
Tue-moi et Prospéro veillera à ce que tu meures pour avoir gâché son amusement.
" Sen, onun için geçmişte kaldın.
Tu n'es qu'un amusement pour lui.
Niyetiniz ciddi değil mi?
Courtiseriez-vous ma sœur par amusement?
bana sahip olmuş ama beni gerçekten hiç sevmemiş... erkekler için sanki... bir oyuncakmışım gibi... elden ele dolaşırken görebiliyorum.
on me fait passer d'homme en homme comme si j'étais un amusement pour les hommes qui n'ont fait que me posséder sans jamais réellement m'aimer.
Çok eğlenceli.
C'est un bon amusement.
Ama önce, biraz eğlence.
Mais d'abord, un peu d'amusement.
Eğlence garanti.
Amusement garanti.
Saatlerce eğlence.
Des heures d'amusement.
Bir kızın ölümü pek de eğlenceli bir hobi olmasa gerek beyefendi.
La mort d'une fille n'est pas une source d'amusement, monsieur.
Bir gün, nadir bir türden tuhaf bir küçük timsahın derisini yüzüp,... içini doldururken, yarım düzine dikkatli yerli izleyicinin işlemi gözlediğini farketmem beni kendime getirdi. "
Un jour, j ´ ai ramené un curieux petit alligator d ´ une espèce rare, que j'ai pelé et bourré de paille, à l'amusement des Indiens, une demi-douzaine ont regardé fixement et attentivement l'opération. "
Yazarlar gerek kinlerinden, gerekse politik amaçlarla, bilim adamlarıyla uğraşıyorlardı,... çünkü Newton'ın devlet yapısındaki yeri önemliydi.
les ecrivains ont poussé l'amusement jusqu ´ aux scientifiques, en partie par dépit, et en partie pour des motifs politiques, parce que Newton était important dans l'establishment du gouvernement.
Eğlencenin ilk konusu tabii ki simyaydı.
La première matière de l'amusement, naturellement, est l ´ alchimie.
Harley, yeterince eğlenmedin mi?
Harley, t'as eu ta dose d'amusement?
Ne peki öyleyse, şaka mı?
Que c'est un amusement?
Hepiniz halkımı eğlendirirken öldürüleceksiniz! Ve o zaman hiçbirşey ama hiçbirşey zaferime gölge düşüremeyecek.
Vous serez anéantis pour l'amusement de mon peuple et plus rien, non, plus rien ne portera ombrage à ma gloire!
Burada devamlı küçük düşerek yaşamak zorundasınız... sadece benim ve ziyaretcilerimin soylu anlarında onları... eğlendirmek için var olacaksınız.
Vous vivrez pour souffrir constamment à seule fin d'apporter, à moi-même et à mes touristes, quelques moments d'amusement royal.
Aslında eminim en az eğlendiği kadar çok şaşkın haldedir.
Sa surprise n'égalerait que son amusement.
Evet, işte insanların istediği şey bu, eski moda, sade eğlence.
Ouais, c'est ce que les gens veulent : De l'amusement familial, à l'ancienne.
Onun için ben sadece eğlenceydim, o kadar.
J'ai su que je n'étais... qu'un amusement pour lui.
Ama son olarak bir atış var ki ondan alınacak hazzı, doyumu ve dersi unutmamalıyız. O da basit, dolaysız yandan, tamamen beklenmedik atış.
Mais pour conclure, n'oublions pas l'amusement, le plaisir, et la vertu édifiante que l'on tirera du jet primaire latéral d'un missile totalement inattendu.
Eğlence ve oyun, kanlı bir gösteri, sirk numarası.
Amusement et jeux, un spectacle sanglant, le Circus Maximus.
Birdenbire, Leonard Zelig konuşmaların... bir numaraları konusu oldu ilgi ve merakla tartışıldı.
D'un jour à l'autre, Leonard Zelig devenait... devenait le sujet de toutes les conversations. On en parlait avec amusement est émerveillement.
THEMELAND LUNAPARKI Stockton, California
THEMELAND AMUSEMENT PARK Stockton, California
Hayatın masum bir kahkaha ve eğlence olduğuna.
Que la vie n'est que rires et amusement
Galiba ilişkilerim konusunda fazla ince eleyip sık dokuyorum. Önemli olan ilişkiyi korumak ise karşındakinin sahip olduğu eksiklik ve kusurlar, iki kişiyi bir arada tutmak adına birer eğlence kaynağı haline gelebiliyor.
Je l'avais probablement considéré sous ses aspects les plus variés, y compris celui selon lequel certaines blessures ou imperfections sont motifs d'amusement tout en restant choses sérieuses pour celui qui les possède.
Sence bu çokmu komik?
C'est ca ton idée de l'amusement?
Eğer seyahatinizin nedenini soran olursa... dinlenmek ve eğlenmek için gittiğinizi söyleyin.
Si on vous demande le but de votre voyage, répondez : "Le repos et l'amusement".
Nesi eğlence? Pekala.
Où est l'amusement?
Artık oyun zamanı bitti.
L'heure n'est plus à l'amusement, messieurs.
Bunun önemi yok. Bizler, artık bir eğlence kaynağı olmayacağız.
Nous ne serons plus votre source d'amusement.
Canlı sunum, insanoid.
Amusement présenté sur scène, humanoïde.
Basit cinayet. Ve senin tüm gördüğün eğlence.
Et vous y voyez de l'amusement.
Tuhaf bir eğlence şekli.
Drôle d'amusement.
Kendinize iyi bakın.
- Au plaisir et bon amusement.
Birazcık bira, birazcık eğlence, birazcık ne olursa.
Un peu de bière, d'amusement, de n'importe quoi!
Kaptan Picard'ın odasında.
C'est pour son amusement qu'il nous torture.
Eğlenceyi kes.
Fini l'amusement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]