Anlayamıyorum перевод на французский
4,591 параллельный перевод
- Anlayamıyorum.
- Je ne comprend pas
Açıkçası bu yaygaranın sebebini anlayamıyorum.
Honnêtement, je ne comprends pas tout ce remue-ménage.
Hakimlerin çoğu nasıl sizin isteklerinize anlayış gösteriyor anlayamıyorum.
Je ne connais pas beaucoup de juges qui seraient réceptifs à votre requête.
Sadece bana neden yalan söylemiş olduğunu anlayamıyorum.
Ce que je ne comprends pas, c'est pourquoi vous avez voulu me mentir.
Niçin telefon operatörün hakkında sızlandığını anlayamıyorum çünkü benimki gayet iyi durumda.
Je ne sais pas pourquoi tu te plains encore de ton réseau de téléphone, car le mien est bon.
Anlayamıyorum.
Je ne comprends pas
Anlayamıyorum.
Je ne comprend pas.
Çünkü şu anda derinle, gömleğinin ya da ceketinin ne farkı var anlayamıyorum. Anlatabiliyor muyum?
Parce que là je peux pas dire la différence entre ta peau ta chemise et ta veste, tu vois ce que je veux dire?
Sadece neden doğruyu söylemediğini anlayamıyorum.
Je ne comprends juste pas pourquoi tu ne m'a pas dis la vérité.
Biliyor musun, 20 dakikadır burada durmuş seni dinliyorum fakat söylediğin hiç bir şeyi anlayamıyorum çünkü o kadar sevimlisin ki.
tu sais, ça fait 20 minutes que je suis là debout à écouter ce que tu dis sans comprendre le moindre mot mais t'es tellement beau.
Anlayamıyorum. - Çok mu erken?
Je ne comprends rien.
Anlayamıyorum.
Je ne comprends pas.
Anlayamıyorum çünkü.
Il nous comprend pas.
Sadece bunu anlamaları neden bu kadar uzun sürdü onu anlayamıyorum.
J'hallucine qu'ils aient mis tant de temps.
Çabalıyorum ama neden bahsettiğini anlayamıyorum.
J'essaie, mais je ne sais pas de quoi tu parles!
Durum şu ki, ne yapmak istediğini anlayamıyorum.
Mais je ne comprends pas pourquoi il se comporte ainsi.
Durum şu ki, ne yapmak istediğini anlayamıyorum.
Le sujet est que je comprend pas pourquoi il agit comme ça.
Dediklerini anlayamıyorum.
Okay, je ne sais pas ce que tu viens de dire.
Anne'in neden tekrar Owen'ı almaya çalıştığını anlayamıyorum. Onu öylece bıraktı.
Anne a essayé d'avoir Owen, pourquoi?
Kocası gelmeyi neden bıraktı, anlayamıyorum.
Je ne peux pas imaginer pourquoi son mari a arrêté de venir.
Onu niye oynuyorsun, anlayamıyorum.
Pourquoi tu joues à ça?
Niye oynuyorsun onu, anlayamıyorum.
Pourquoi tu joues à ça?
Hala bu ikisinin birlikte iş yapmaya nasıl başladıklarını anlayamıyorum.
Je n'arrive toujours pas à comprendre comment ces deux-là se retrouvent à fricoter ensemble.
Anlayamıyorum benim hatam ne?
Je ne comprends pas ce qui ne va pas chez moi.
Anlayamıyorum.
Je ne comprends pas...
- Anlayamıyorum.
Qu'est ce que c'est?
Gay adamları ve heteroseksüel kadınları anlayamıyorum.
Je comprends pas les mecs gays et les femmes hétéros.
Nasıl öğrenebildiğini anlayamıyorum.
Je ne vois pas comment.
Ben hâlâ korkunç anıları unutmanın neresi kötü anlayamıyorum.
J'essaye toujours de comprendre comment perdre de mauvais souvenirs est une chose horrible.
- Parayı neden onlar ödesin anlayamıyorum.
Je ne vois pas pourquoi ils devraient payer pour ça.
Neden bu kadar korktuğunu anlayamıyorum.
Je ne comprends pas pourquoi vous avez si peur.
Bu yüzden, onun gibi biri nasıl freon hattını koparır anlayamıyorum.
Je ne comprends pas comment il a cassé un tuyau de fréon.
Hâlâ anlayamıyorum Chesh. Çok kolay oldu.
c'est trop facile.
Anlayamıyorum.
Je reconnais que je ne comprends pas.
Anlayamıyorum.
210 ) } Quoi? Je ne comprends pas.
- Anlayamıyorum.
- ( Lisa ) Je ne comprends pas.
Burada da bu eleman var. Vurmaya mı çalışıyor yoksa hala canlı mı diye bakmak için kibarca dürtüyor mu anlayamıyorum.
Celui-la, j'ignore s'il s'échauffe ou s'il effleure la balle en pensant qu'elle est vivante.
- Anlayamıyorum.
Je comprends pas.
Sue, anlayamıyorum.
Je comprends pas.
Anlayamıyorum bir türlü.
Je comprends pas.
- Pardon, ama anlayamıyorum.
Je comprends pas.
Anlayamıyorum, Hank.
Je ne comprends pas, Hank?
Dan'in bizi nasıl öğrendiğini bir türlü anlayamıyorum.
Je n'arrive pas à comprendre comment Dan a su pour nous.
Bu nasıl oldu anlayamıyorum.
Je ne comprends pas comment cela a pu arriver.
Benimle konuşmuyor ve ne olduğunu anlayamıyorum.
Il me parle à peine. Je comprends pas. rien de plus.
Bir türlü anlayamıyorum.
Je ne comprends pas.
Anlayamıyorum.
Je peux pas...
- Anlayamıyorum.
- Je ne comprends pas.
Anlayamıyorum.
Hé bien, je ne comprend pas.
Anlayamıyorum.
Je comprends pas.
- Problemin ne olduğunu anlayamıyorum.
Je vois pas le problème.