Arlette перевод на французский
73 параллельный перевод
Arlette, benim...
Arlette? C'est moi...
Arlette, lütfen.
S'il te plaît?
Elinden geleni yaptın sen Arlette.
T'as fait au mieux.
İşler yalnızca bazen gerektiği gibi gitmezler biliyorsun bunu Arlette. Bir erkek kendi yolunu bulmalıdır.
Chaque homme doit suivre son chemin.
Bunlar Cindy ve Arlette.
Voici Cindy et Arlette.
"... gösteriyor ki, Mart ayında... " # Flörtlerimin en azimlisi Arlette idi.
De toutes mes petites amies, la plus décidée, c'était Arlette.
# Arlette'e, Paris'e gitme planlarımdan söz ettim... #... aileme kötü haberi nasıl vereceğimi konuştuk.
Je confiai à Arlette mon intention de monter à Paris et le moyen de faire avaler cette pilule à ma famille.
# Arlette hemen evlenmemizi istiyordu.
Arlette voulait se marier.
Son zamanlarda Ducorgé'u gördün mü? # Üç yıl sonra, Arlette yanıma geldi, evlendik.
Trois ans après, Arlette m'a rejoint et nous nous sommes mariés.
Eşim Arlette... ve mezeler.
Ma femme, Arlette. Et les hors-d'oeuvre.
Arlette'e seni gördüğümü söylediğimde her şeyi itiraf etti tüm olan biteni.
Arlette, quand je lui ai dit que je t'avais revue, elle m'a tout raconté. Tout avoué.
Önce, ona öfkelendim. Bütün gece uyuyamadım.
D'abord, j'ai piqué une colère terrible contre Arlette.
Böylesinin daha iyi olduğunu fark ettim. Arlette'le birlikte ağladık...
Je suis sûr maintenant que ça vaut mieux ainsi.
İlk ev Bernard Coudray'in ki, karısı Arlette ve çocukları Thomas. İşte onlar! Hiç bulunmayan bir arkadaşa poz veriyorlar.
La première maison est habitée par Bernard Coudray, 32 ans, sa femme Arlette, 28 ans, et leur petit garçon Thomas.
Kısa süre önce bir çift yan tarafa yerleşti ve Arlette onları akşam yemeğine çağırdı.
Voilà, je vous explique. La maison en face de la mienne a été louée.
Bernard, fincanları getirir misin?
Bernard, vous vous occupez des tasses? ( Arlette ) :
Bu taraftan.
- Voilà, c'est par là. ( Arlette rit. )
Açık gözlerle.
- Vous deviez penser à vos bateaux. ( Arlette et Odile ) : En tout cas, il avait la tête ailleurs!
"Arlette. Yeni komşumuz 8 sene önce beni çılgına çeviren kadındı."
"Tu sais, Arlette, la fille brune, notre nouvelle voisine, c'est cette femme qui m'a fait baver des ronds de chapeau il y a huit ans."
Arlette... Yaklaş lütfen!
Arlette, viens près de moi, s'il te plaît.
Sorun nedir?
Qu'est-ce que tu as, Arlette?
Merhaba Arlette.
- Bonjour, Arlette.
Bak, Violet hasta ve Celeste de büyük bir aile kutlaması olduğu için çalışamayacak.
Arlette est malade et Celeste a une réunion de famille.
- Arlette yukarıda mı?
Arlette est là-haut?
Yine de Arlette'yi seviyorum. Seviyorum.
Arlette..... je l'aime!
Arlette nerede?
Où est Arlette?
Dikizlemek için değil ama Arlette nerede?
Qu'est-ce qu'elle fait?
Bana Arlette nerde diye sorduklarında ne diyeceğim?
Je vais leur dire quoi, maintenant?
Arlette'in bitkilerle arası yok.
Arlette n'a pas l'air..
Arlette az önce aradı. 20 dakikaya burada olamayacakmış.
Arlette ne sera pas là avant un bon 1 / 4 d'h.
- Arlette az önce aradı.
J'ai eu Arlette au téléphone.
Arlette bir haftalığına tekrar düşünmek için ayrıldı.
Arlette est partie une semaine.
- Arlette ondan ayrılmış.
Arlette s'est barrée.
Arlette senin karın.
Ta femme, c'est Arlette!
Arlette iyi bir adam olmanı istiyor.
Arlette te demande d'être gentil.
Arlette'i görmeye gidiyorum.
Je vais voir Arlette.
İn aşağıya!
Arlette! Salope!
Arlette Parisli.
Arlette de Paris.
Arlette adına özür dilerim.
Et je te demande pardon pour elle.
Ama o da olağanüstü davranmış...
Arlette a été merveilleuse aussi.
# Le Gall...
Arlette et moi avons pleuré.
Onlardan hoşlanmıyor musun?
Arlette n'a rien de plus pressé que d'inviter les nouveaux locataires à venir dîner chez nous, ce soir.
Doğru!
- Ça ne fait rien, Arlette.
İyi geceler.
- Au revoir. - Bonsoir, Mathilde. - Bonsoir, Arlette.
Arlette ile beraber, tabii ki.
Avec Arlette, évidemment.
Ya Arlette görürse? Ona şey derim...
- Si Arlette te voit sortir d'ici?
Arlette...
Arlette!
Hasta mısın?
Arlette, tu es malade?
Arlette burada değil mi?
Et Arlette?
Arlette!
Arlette.
- Ne oluyor be?
Arlette! Non, merde!